AKP Tipi Meclis'iÇalıştırma Bööyle Oluyor...

15 Mart 2012 Perşembe
\n

\n

AKP iktidarının parti sözcüsü, eski bakan Hüseyin Çelik 3 çarpı 4 yasası üzerinden Mecliste yaşanan olaylara dün çok çarpıcı bir yorum daha getirdi.. CHP milletvekillerinin AKP milletvekillerinin işgal ettiği komisyona alınmamaları, dövülmeleri olaylarının aslında Meclis alt komisyonunu çalıştırma amaçlı bir eylem olduğunu söylemeye çalıştı. CHP milletvekillerinin, herkesin de tanık olduğu üzere sürekli söz alma, uzun konuşmalarla komisyon çalışmalarını engellediklerini, AKPlilerin biraz dozu, sınırı taşmış bir tepki eylemi gerçekleştirmiş olduklarını savundu...

\n

Böylece Erdoğan hükümetleri, iktidarlarının, yönetim, Meclisi çalıştırma, parlamenter demokratik düzeni işletme anlayışlarına yönelik önemli bir stratejik bilginin daha sahibi olduk... Bırakınız çocuklarımızın geleceği, eğitimin temel ilkelerine ilişkin bir yasayı, yaşamın her alanına yönelik en sıradan yasalarda bile demokrasilerde çoğunluk iktidarları da olsa hükümetlerin, öncelikle Meclis içinde, muhalefet partileri ile uzlaşma aramaları gereğini yok saydık. Söz konusu eğitim olduğunda öncelikle yıllar sürecek bilimsel tartışmaların süzgecinden, bakanlık komisyonlarından geçirilmesi, ilgili tüm sivil toplum örgütlenmelerinin görüşleri alınmış, bilimsel gerekçeleri ortada bir yasa değişikliği ancak söz konusu olabilecekken... Bakanlık organlarından, Bakanlar Kurulundan bile geçirilmemiş, kendi açıklamaları ile Başbakan Erdoğan ile imam hatipliler örgüt başkanlığının işbirliğinde, 28 Şubatın rövanşı olarak ilan edilmiş bir yasa değişikliği girişimi ile yüz yüzeyiz.

\n

Bilimin, dünyada eğitimin izlediği gelişmelerle tersine, uzmanların görüş birliğinde Olabilemez, çocukların gelişimi, eğitim ilkeleri ile yüzde yüz çelişen, toplumun gelişim sürecini tersine çevirebilecek, en çok da yoksul çoğunluğun çocuklarıyla geleceklerini karartacak sonuçları olacak..dedikleri bir yasa değişikliği dayatması ile yüz yüzeyiz.. Demokrasilerde herkesin söz söyleme, itiraz hakkının olması gereken bu yaşamsal konuda, Meclisin çoğunluğuna dayanan iktidar, tüm gerçekleri tersyüz edecek bir medyatik vitrinle, kamuoyu algılamasını çarpıtmaya çalışıyor..

\n

***

\n

Sözde bu ülkenin parlamenter düzeninin sağlıklı işleyişinden doğrudan sorumlu iktidar, demokrasiyi, Mecliste yasa yapmayı; kendi iktidarlarını, padişahlık düzeni yetkileriyle donatılmış gibi bir gücün sahibi vehminde pazarlayarak toplumsal algılamamıza dayatmaya kalkışıyorlar. AKP iktidarlarının tüm iktidar icraatları, Meclisten yasa çıkarma süreçlerinde, yakalanmış milletvekili çoğunluğunu, diktatoryal eğilimlerle parlamenter düzenin çalışmasına aykırı yok sayma hakkı olamayacağı gerçeği tersyüz edilmiş.. Önümüzde ülkemizin, halkımızın geleceğine yönelik anlamlı yeri olan, uzlaşma ile demokratik düzenin parlamenter kuralları içinde çıkarılmış bir tek yasa bile yok...

\n

Demokrasilerde, parlamenter düzenin işleyişinde varlığı yoka sayılan muhalefet partilerinin, Meclisten çıkmasını istemedikleri, sakıncalı gördükleri yasalar için geçerli direnme stratejileri, hakları vardır. Bütün dünyanın parlamentolarında yaşanan, bizde de görülen örneklerde, oy gücünün yetmediği hallerde, Meclisin işleyiş kurallarını, içtüzüğünü kullanarak geliştirilen sayısız etkin olma taktiği söz konusudur. Simgesel, medyatik, derdini anlatma yöntemleri en vazgeçilmezleridir. Yani Sayın Bakan’ın suç gibi göstermeye çalıştığı yasa tasarısını engelleme eylemleri, demokrasilerde olmazsa olmaz haklardandır. Meclis çoğunluğu ellerinde iktidarları uzlaşmaya zorlama, sakıncalı görülen değişiklikleri önlemeye yönelik demokratik hak niteliğinde çabalardır.

\n

İktidarın çoğunluk milletvekillerini kullanarak parlamenter düzenin işleyişini engellemesi ise doğrudan baskı niteliğini taşır. AKPnin komisyondaki uygulaması ise ekranlardan da gördüğümüz üzere hukuksuz, kaba güç içeriği ağır basan hak gaspı boyutu vardır... Meclisi çalıştırma değil, olsa olsa demokratik işleyişe aykırı, baskıcı iradeye teslim etmedir.

\n

***

\n

Ve bir kez daha iktidarın medyayı susturma operasyonlarında bir adım olan, AAdan TGSyi tasviye operasyonuna dönersek... TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, gazetecilerin çaresizliği karşısında 9 Mart günü başlattığı açlık grevini dün noktalarken... TGS adına yapılan açıklamada AA çalışanlarının 3 gün içinde 93ünün birden TGSden istifa ettirilmesi bilgisi, tek tek yapılan iş tehditli baskılardan örneklerle verildi... Yasal, hukuksal yeri söz konusu olamayacak yeni bir sendika kurdurma, zorla üye yapma girişimleri cabası...

\n

Erdoğan iktidarları; gerçekten teslim alınmış gazeteciler, medya, otosansür işleyişi bu kadar ağırlaşmışken, bir tek AAdaki TGS örgütlülüğünü yok etme operasyonu noktasına gelmişse... Ortada çok vahim bir panik, kamuoyu bilgilendirmesinden kaygı var demektir. Basın özgürlüğünde dünya raporları ile en gerilere düşmüş Türkiyede, yargısız infaz içerikli bu kadar çok tutuklu gazeteci varken, son işyerindeki sendikal örgütlülüğü yok etme hırsı neyin işareti?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları