Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD PenceresindenSuriye'ye Son Bakış
ABD seçimlerine gün sayarken iki liderin ekranlar karşısında yarışmaları, seçim anketlerinde puan alıp vermelerinin haberleri önde. Oysa bizim açımızdan iki liderin kurmaylarının ekran önünde yarışırken Suriye üzerinden söyledikleri çok daha önemliydi. Ayrıntılı tartışmaları, olasılıklar üzerinde düşünmeyi ABD seçimleri sonrasına ertelediğimiz Suriye politikalarında nelerin değişip nerelerin değişmeyeceğinin ipuçlarını veriyordu...\n
\nİki lider ve iki partinin ABD’nin seçim sonrası Suriye politikalarına ilişkin bakışlarının özetlenmesinden çıkan sonuç, özetle seçim sonucuna bağlı olarak ABD politikalarının ana eksende değişmeyeceğinin ilanı gibiydi. Seçim öncesi, seçim yarışı tartışmalarında Suriye’de yaşanan sıcak çatışmaların uzaması, çok kan dökülmesi, Esad’ın hâlâ iktidarda olması üzerinden taraflar kimi polemik niteliğinde karşılıklı suçlamalar yapmayı seçseler de iki lider, iki parti seçim yarışı sonrası gelecek yeni iktidarın Suriye’ye bakışında, ana eksende anlamlı bir farkın olmayacağı, olamayacağının anlamlı ipuçları veriliyordu... Taraflar, Esad’ın sonunda iktidardan gitmesi gerektiği ana fikrinde buluşmanın ötesinde, ABD’nin asla bir Irak-Afganistan benzeri işin içinde doğrudan, askeri müdahaleci olmayacağının kararlılığının altını çiziyordu... Doğrudan müdahalede ödenen büyük bedellere karşın yaşananlardan, en önemlisi de Irak ve Afganistan başta ortaya çıkan ABD karşıtlığından çok büyük dersler alındığının işaretlerini veren vurgulamalar ağır basıyordu.\n
\nSuriye’nin, Libya’dan çok farklı konumda olduğunun, Ortadoğu dengelerini altüst edecek çatışmalara yol açabilecek kıvılcım çakılması tehdidinin altı çizilirken Esad’ın gitmesinden de daha önemli sorgulamanın yerine nasıl bir iktidarın geleceği üzerinden yapılması gerektiği, El Kaide’nin iktidara gelmesi olasılığı yerine Suriye halkını bütünleştirecek meşru bir hükümet olasılığına kadar beklenilmesine öncelik verilmesi anafikrinde buluşuldu... Söz konusu bu tablodan Arap baharları sonuçlarından da dersler alınmış olarak, ABD’nin seçimler sonrası iktidarının, kazanana çok da bağlı olmaksızın, Suriye’de aceleci, doğrudan müdahaleci politikalardan uzak duracağı sonucu ortaya çıkıyor ki... Türkiye’nin içinde olduğu çok acil, riskli Suriye politikaları açısından çok düşündürücü..\n
\n***\n
\nBaşbakan Erdoğan’ın “Suriye’de daha çok kan dökülmemesi için Esad’ın en kısa zaman dilimi içinde düşürülmesi için ABD, BM, NATO, AB ülkelerinin müdahaleci olması...” çağrıları ile çelişen, çatışan bu tabloda, Türkiye’nin siyaseten zor durumda kalması belki de ayrıntı... Asıl sorun öne çıkmaya zorlanmış ya da iktidarlarının attığı adımlarla içine düşülen, geri dönüşü olmayan sorumluluklar, zorluklar... Üstüne üstlük iktidarlarının yaşadıklarından ders alıp “Niye tek başına Türkiye’nin sorumluluğu?” sorgulamasını yapmak yerine, deyimin tam anlamı ile “balıklama” yeni sorumlulukların üstüne atlamasıyla üstümüze binen yük katlandıkça katlanıyor...\n
\nGörüldüğü üzere insan hakları gerekçeli taraf olmadaki çifte standartlar, akla zarar boyutlar, bir başka ülkenin iç siyaseti, savaşı, sorunlarına bağımsızlığı ile çelişen doğrudan müdahalenin kendi ülkemize, sorunlarına dönük boyutlarından hiç söz bile etmeden ortaya çok vahim sonuçlar çıkıyor... Şu yazıyı tamamlamaya çalıştığım dakikalarda televizyon kanallarındaki Suriye haberleri içinde, sınırın öteki yakasındaki son sıcak çatışmaların bilgisi eşliğinde, jetlerimizin sınırda uyarı uçuşlarından söz ediliyordu... Sanki iki gece önce Suriye uçağının jetlerimizle zorunlu indirilişinin panik atağı tartışmaları bitmiş gibi.\n
\nOysa zorunlu inişe zorladığımız uçak olayı ile dünyayı yeniden düzenleme hesaplarını yapan asıl güç odakları seyirci. En önde nasıl sorumluluk altında kaldığımızın boyutları hakkında henüz gerçek bir fikrimiz bile yok. Her kafadan bir ses çıkıyor. Besbelli Rusya-Suriye hattında silahlanma desteği üzerinden gerçeğin kendisinden çok dünya kamuoyunda tartışılma biçimi, güçler dengelerinin ağır basması, çıkar dengeleri pazarlıkları üzerinden, her ülke payına düşen artı ve eksileri alacak. Ders çıkarabilenler kazançlı, çıkaramayanlar zararlı, borçlu kalacak...\n
\nTürkiye üzerinden sivil uçakla Esad yönetiminin silahlı gücünün desteklenmesi mi duracak? Yoksa Türkiye tuzak bir abartılı ihbarın kurbanı olarak Suriye halkının biraz daha karşısında, bölgenin bataklığına mı çekilmekte?.. Giderek bedelini çok ağır ödeyeceği yalnızlaşmanın ekonomik, sosyal, siyasal, silahlı yükünün altında açığa mı düşmekte?.. Sorulara gerçekçi yanıtlar bulmak için, ABD penceresinden Suriye’ye son bakıştan bile, biraz ders çıkarmamız da mı gerekmiyor?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması