Başkan Erdoğan’ın izlediği, Meclis’in 15 Temmuz özel gündemli oturumunda, parti sözcülerinin gerilimli, protestolarla izlenen görüşlerini ancak yukarıdaki uzun başlıkla özetleyebiliyorum. Ortada bir oylama söz konusu olmasa da, Millet ve de Cumhur cephelerinde, şimdilik yarı yarıya bölünmüş milletvekili temsilinde oylama söz konusu olsa, kim bilir belki de şimdiden en azından İstanbul’da İmamoğlu’nun ikinci turda aldığı büyük oy artışının karşılığı olduğu izlenimi de çıkarılabilirdi.
Adım gibi biliyorum, bu yazı size ulaşana kadarki saatler içinde Erdoğan’ın ağırlıklı İstanbul Atatürk Havaalanı’nda kitlelere seslenişinde öne çıkacak sert konuşmasından tam tersi bir izlenimi alacaksınız..
Kuşkusuz raylı sistemler bayram gerekçeli ücretsiz, yine ücretsiz yoğun araç taşımalı, günlerdir örgütlenmiş coşkulu 15 Temmuz etkinliklerinin havasında kalabalıkların, sokağın coşkulu duyarlılığı fonda ülke çapında milyonlarla paylaşılacak..
Ancak 15 Temmuz’da şehit olanlar başta, sokaklara çıkmış onurlu, yürekli demokratik değerlerde buluşmuş kitlelerin tarihe kazılacak kahramanlıklarının, Meclis’in doğaçlama refleks ve bilinçle, Amerika destekli FETÖ’cü darbeye karşı anlamlı buluşma, demokratik duruşlarının sadece söylemi slogan yapılacak.

***

Bol bol Yenikapı ruhu, Meclis’in kirli darbeye karşı yürekli ortak duruşu, sokaklardaki tarihimiz geçmişinde çok da örneği olmayan kendiliğinden ayırımsız her cepheden payına düşeninde kişisel tarihine övünçle yazılacak kahramanlıklar, sorumluluklarının gereğini yerine getirmede asker, polis, her kültürden sivil, siyasal, toplumsal örgütlülüklerin içinden, payına düşeni korkusuz yapma sınavları..
Övgüyle, yaşanmışlıklarla, tanıklıklarla, çarpıcı belgeler, görsel sunumlarla.. kimileri yeni ortaya çıkarılmış ayrıntıları ile, bilgi darağacımıza çarpıcı yeni eklemlemelerle, demokrasi tarihimize de kazılacak.. Ne yazık ki 15 Temmuz üzerinden, 20 Temmuz ruhuna geçişin araçlarında sınırsız kullanmanın kodlarından, Saray, tek adam rejimine geçişin yollarında sınırsız kullanmadan vazgeçişin, ders çıkarmanın hâlâ anlamlı adımları yok.
FETÖ’cülüğün ülke çıkarlarına aykırı 40 yıllık geçmişin olumsuzluklarını paylaşmada uzlaşma tamam da.. Tıpkısının aynısı yöntemlerle, Başkanlığa geçiş 20 Temmuz sürecinden günümüze yaşananlardan, başkanlık rejiminin olmazsa olmaz ilkeleri adına dahi dersler çıkarma niyetine yaklaşmak hak götüre, tartışılmasına katlanılmazlığa devam.
FETÖ’cü darbenin yıldönümü gündemli özel Meclis gündeminde Başkan Erdoğan’ın önünde, demokratik direniş, toplumsal buluşmanın duygusal paylaşımlarının dışına çıkılamıyacağına öylesine güvenilmiş ki.. Saray, tek adam rejimi işleyişinin Başkanlık rejimleri kodlarıyla bile Meclis, yargı başta bağımsız kurumların işleyişlerinden ağır sapmaların en masum eleştirilerine karşı gürültülü, öfkeli çıkışlar, en ağırdan küfürlü suçlamalar tamam.
Tek sesli medya güdülemesinde, FETÖ’cü darbenin evangelizmin izdüşümü kimliğine haklı eleştirilerin altı bol bol çizilirken, tek mezhep, tek sesli siyasal İslamcı kimlikle, müminler vurgulamalı çağrılarda bayrak yarışı sürdürülüyor. Siyasal kimlik, yandaş kadroları ile yetinilmeden, Diyanet’in seferber edilmesi 15 Temmuz gecesinden öne çıkarılmış olarak, en büyük harcamalı bütçe harcamalarıyla yarıştırılıyor.
Milletine, devletine bağlılık algısının tüm kamu gücü ve kaynaklarıyla, ne yazık ki besbelli FETÖ’cü yöntemlerden yararlanmada ustalaşılmış olarak “Tek adam rejiminine, Saray’a sınırsız hizmette kullanılmasında her yol mubah” yürüyüşünde, görkemli üçüncü yıl kutlamalarıyla seferberlikte, geçmişten alınmış en küçük bir ders çıkarabildik mi?