Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muhalefetin kendiyle yarışı
Muhalefet, seçim yenilgisinin etkisinden henüz çıkamadı. İYİ Parti kadroları neden düşük oy aldıklarını ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini aynı yaklaşım üzerinden tartışıyor: “CHP ile birliktelik bize kaybettirdi.”
Bu yaklaşım ne kadar sağlıklı, gerçekçi? Akşener, partisinin kurultayından sonra pek kapsamlı değerlendirme yapmadı. Partili kadrolardan, aykırı ve “partiyi temsil etmediği” açıklanan değerlendirmeler geldi.
Bu ortamda Akşener’in 26 Ağustos’ta Afyon’dan siyasi bir “taarruz” başlatacağı beklentisi var. Buna yönelik kapsamlı bir çalışma başlattığı bilgileri geliyor. Akşener, yerel seçimlerde işbirliği beklentisini bitirecek mi, bir aralık kapı bırakacak mı? Kulislerin yanıtını merakla beklediği soru bu.
Genel seçimlerden sonra iktidardaki ittifak genel hatlarıyla “bütün” olarak duruyor. Ancak muhalefet ittifakının morali çökmüş durumda.
Bu ortamda İYİ Parti’nin yerel seçimlerde “rüştünü ispat etme” güdüsüyle hareket edeceği beklentisi var. Yerel seçimlerin bu anlamda zorlukları, kolaylıkları var. Ülkedeki genel yönetim belli ve İYİ Parti muhalefette. Seçmenin, parasal desteği nedeniyle iktidarın adaylarına yönelmesi beklentisi olabilir. Tersten bakarsak yerel seçimlerde yerel aktörler ve yerel koşullar ön plana çıkabilir. Bu da muhalefet için kolaylık sağlayabilir.
CHP, kurultay sürecinde ve dikkatler parti içine yoğunlaşmış durumda. Kurultay tamamlandığında seçim işbirliği çalışmalarına zaman kalır mı?
Diğer partilerden de seçime kendi adaylarıyla girecekleri yönünde açıklama geliyor. Dikkatli olmakta fayda var. Bütün ve iktidardaki bir blok karşısına muhalefet, parçalanmış bir yapıyla çıkabilir. Muhalefet, tek parça bir iktidarla ve kendisiyle yarışırsa ne tür sonuçlar yaşanır?
Bu soruyu ciddi ciddi düşünmekte fayda var.
BAŞKASINA ÇALIŞAN ÜLKEYİZ
Dahilde İşleme Rejimi’ne (DİR) ilişkin ocak-haziran verileri Resmi Gazete’de yayımlandı. Tabloya bakınca “Kime çalışıyoruz, bu ekonomiyi, bu ihracatı kim kurguladı?” diye kendi kendimize sormadan edemedik. Üretici, 45 milyar 773 milyon dolarlık ihracat yapabilmek için 24 milyar 485 milyon dolarlık ara mal ithal etmek zorunda kalmış. İhracatın içindeki ithal ara mal oranı yüzde 53’ün üzerinde. Bu oran ihraç ürünlerinin yeterince değerli olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor. Nitelik ve kalite sorunu her yerde karşımıza çıkıyor. Seçimi kazanmak için dövizle oynayınca yalnızca sabit ve dar gelirlinin yaşamıyla değil, ülkenin geleceğiyle de oynamış oluyorsunuz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- AKP'den kayyum için ilk açıklama