Selçuk Erez

Üzengiyi bulmuşuz

17 Mart 2016 Perşembe

Dünya çapında en özgün, en önemli buluşumuz üzengidir: İskit atalarımız, at koştururken üzengilere basarak kalkıp, düşmanlarını okla zımbalarlarken diğer kavimlerin süvarileri henüz üzengi diye bir şey bilmediklerinden bacakları, beygirin böğrünün iki yanında Richter ölçeğinde 3. derece depreme tutulmuş avize gibi sallanır dururmuş.
İskitin İskitten, Akhunun Akhundan, kısaca Türkün Türkten başka dostu yokmuş; üzengiden bu yana düşmanlar durmadan saldırmış, sorun çıkarmış, biz de yeni buluş yapacak fırsatı bulamamışız.
Ancak AKP gelince durum değişti: Yakında sadece üzenginin bulucusu olarak değil dünyayı sarsacak büyük bir icadın sahibi olarak da tanınmaya başlayacağız.
Açıklanması için çok örnek verilebilir ama biz Tıp Haftası nedeniyle sağlıkla ilgili olanlarla yetinelim:
1.“Sağlıkta Dönüşüm” programının aslında vatandaşın sağlığını tehlikeye atacak yetersizliklere yol açacağını anlatmak için Sağlık Bakanlığı’na giden Türk Tabipleri Birliği yöneticilerine “Bu konularda söz söylemek istiyorsanız parti kurun, Meclis’e gelin” denmiştir.
2. “Sağlıkta Dönüşüm”den yarar umarak hastanelere koşan vatandaşlar dünyada hastaya ayrılan süre en az 22 dakika iken 4 dakikada muayene edilmeye başlandılar.
Hekim sayısı yetmeyince asistanlar da her gün çok sayıda hasta görmekle görevlendirildi. “Biz eğitilmeye geldik, yarım bilgiyle denetimsiz hasta bakarsak yanlış yaparız” diyen asistanlara “baka baka öğrenirsiniz” denildi. Asistanlar dertlerini Tabip Odası’na aktardıklarında tehdit edildiler: “Tabip odalarını bu işe karıştırırsanız sizin için iyi olmaz!”
3. Sağlık kurumlarında taşeron işçiler çalıştırılmaya başlandı. İki işçisi ölmüş İstanbul Tıp Fakültesi’nde Tabip Odası temsilcisi Dr. Coşkun Canıvar’a, “iş sağlığı ve güvenliği eğitim toplantısında” göstermelik eğitime karşı çıktığından meslekten atılma cezasının bir eksiği, “kademe durdurma cezası” verildi.
4. Sağlık Bakanlığı arsalarını müteahhitlere açmaya başladı: Müteahhitler buralara hastane yapacak sonra da hastanenin ambulans, lokanta, park yeri gibi alanlarını işletecekler; onlara 25 yıl boyunca kira da ödenecek. Bakırköy Ruh-Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bu amaçla kullanılacağı öğrenildiğinde İstanbul Tabip Odası müteahhitle anlaşma koşullarını sorgulamak için başvurmuş ama istedikleri bilgi kendilerinden esirgenmiştir.
 Aristo, “Yanlış yapmak kolay, doğruyu bulmaksa güçtür” demişti. Biz de doğru yolu tutmanın zahmetini göze alacağımıza, yanlış üstüne yanlış yapmayı yeğlemekteyiz.
Yanlış yapa yapa, yanlışı eksiksiz öğrenip günün birinde bunun tersini yaptığımızda birdenbire doğruların en alasına varmış olacağız!
Üzengiden 2500 yıl sonra, doğruyu bulmanın bu özgün yolunu keşfettiğimizde Almanya’nın, Rusya’nın, Çin’in bilgiçleri bizi çok kıskanacaklar, yeni buluşlarımızı öğrenmek için çocuklarını Sütçü İmam, Recep Tayyip üniversitelerine yollamaya başlayacaklardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları