Selçuk Erez

2023’te yılbaşı*

31 Aralık 2015 Perşembe

Yılbaşına dört gün kala başlayan kar, kentin tüm yollarını kapladı. Okulları tatil ettiler. Metin çok sevindi, “Anne” dedi “Oh be, tarih sınavı kaynadı!”
Metin’in annesi eski bir lise öğretmeniydi, sordu:
- Hangi konudaydınız?
- Karanlık Çağlar’da!
- Anadolu’da Hitit İmparatorluğu’nu yıkan saldırıları izleyen Karanlık Çağlar mı?
- Hayır, ona “Eski Karanlık Çağ” deniyor şimdi!
- Öyleyse “Roma’nın 476’da yıkılmasını izleyen yüzyıllar”dır konunuz. Yunan ve Roma uygarlıklarından iz kalmamış, karacahillik almış yürümüştü; Avrupa’da salgın hastalıklar yayılmakta, insanlar yoksulluk içinde kıvranmakta, öldükten sonra cennet vaat eden dine tutunmaktan başka çare bulamamaktaydılar.
- Hayır! Buna da “Orta Karanlık Çağ” deniyor.
- Peki neymiş?
- Bütün bunlardan kötü, bunaltıcı ve rezilmiş: Anayasa kitabının raf süsü olarak kullanıldığı, ülkenin halka değil iktidardakilere ait olduğuna inanıldığı, hesap vermenin bahis konusu olmadığı, eleştiren, doğruyu yazan gazetecilerin darbe düzenledikleri ileri sürülerek hapse atıldığı, kentlerin yakıldığı, yurttaşların göçe zorlandığı...
- Yeter, yeter! Buna da “Yakın Karanlık Çağ” mı deniyor?
- “En Karanlık Çağ” diyen de var! Muazzam bir gümbürtüyle sona ermiş.
- Aman iyi ki bu çağı çoktan geride bırakmışız. Artık iç açıcı konulardan bahsedelim.
- Yılbaşında Elif’lerde toplanacağız!
- Desene bu sefer de babanla başbaşa kalacağız!
- Sana ve babama aldığım hediyeyi şimdiden vereceğim: Coldplay’den parçalar dolu bir “memory stick!”
- Oh oh neler var! Babanla flört ederken gittiğimiz konserleri anımsayacağız: Viva La Vida, sonra Speed of Sound... Clocks bile var..

***

Yılbaşı gecesi, Metin, Elif’lere gitti. Annesiyle babası evde kalıp televizyon izlediler. Türkiye’nin ilk kadın cumhurbaşkanı, yeni yılda halka seslendi:
- Hem yeni yılınızı, hem de AB’ye katılışımızın ikinci yıldönümünü kutlarım! Bilindiği gibi, bu yıl dönem başkanlığı da bizde olacak!
Onu, iktidardaki Barış Bloku Partisi’nin başkanı izledi. Sonra Diyanet ve Alevi Federasyonu başkanları, Ermeni patriği, Ekümenik Rum patriği ve Hahambaşı’nın söylevleri dinlendi. Meclis başkanı da sağ kulağındaki gümüş küpeyi oynata oynata konuştu.
Metin’in babası TV kanallarında gezinirken Berlin Filarmonik’in yılbaşı konserlerine takıldı: Fazıl Say’ın iki piyano ve orkestra için yazmış olduğu “Gezi Parkı 1” konçertosunu çalıyorlardı. Bitince dinleyiciler besteciyi ayakta alkışladılar.

***

Metin eve döndüğünde anası ve babası çoktan uyumuşlardı. Sabah ezanı Türkçe okunuyordu.

*Eski bir yazımdan esinlenerek...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları