Perihan Ergun

Yerel Seçim Sonuçları Üzerine

10 Nisan 2014 Perşembe

30 Mart yerel seçim sonuçları bir haftadır yazılı ve görüntülü medyanın aralıksız manşetlerinde. Doğrusu bunda büyük haklılık payı var.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ortaya saçılan utanç verici, kınanası kirliliklerin mide bulandırıcılığının seçmende iktidar karşıtlığını büyüteceği inancını yaratmıştı. Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi RTE’nin meydan mitinglerinde paralel devlet, CHPcemaat birlikteliğini diline vird ederek montaj, şantaj nutuklarıyla kalabalıklarda AKP lehine duyguları körükleyeceğini biliyordum. Bunu sağduyulu vatandaşlar da tahmin edebiliyordu. Örneğin; Beyoğlu ilçesinde evimizin bulunduğu caddedeki markette çalışan 15 yaşındaki çocuk seçim sonuçlarının kısmen de olsa açıklandığı günün sabahı oradan istediğimiz malzemeleri getirdiğinde, öfke ve şaşkınlıkla, “Gördünüz mü? Makarnacılar gene Tayyip’e verdiler(!)” diye seçimin tanımını yapıyordu. Çocuk haklıydı. Halkın büyük bir kısmı millet, vatan, Cumhuriyet bilinciyle değil; kesesi ve midesiyle yaşıyordu. Milyonlarcası işsiz güçsüzdü. Muhalefette istemlerinin, ümitlerinin karşılığını bulamıyordu. AKP iktidarınca medyanın büyük bir kısmının ele geçirildiğinin, amaçları doğrultusunda yönlendirildiğinin de farkında değillerdi. Onlara gerçekleri anlatmak özellikle ana muhalefetin, büyük çabalarla halka inerek farkındalık yaratması ön görevi olmalıydı ve de olmalıdır.

***

Önümüzde çok önemli iki seçim sınavı daha var.
Önceliklisi, 2014’ün Ağustosu’nda cumhurbaşkanının yenilenmesi seçimi. İkincisi de 2015’te, genel seçime.
R.Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül’den boşalacak Çankaya koltuğuna oturmak istediği bilinen bir gerçek. Bu konuda A.Gül’e, gazeteciler tarafından ne düşündüğü sorulduğunda; “Sayın Başbakan’la ikimiz oturup konuşarak elbette bir sonuca varacağız” diyerek makamın iki ahbap çavuşla halledileceğini belirtmiş oldu. Demek ki yasa gereği halkın seçim hakkı gene göz ardı edilecek, seçmen yok sayılacak. Planlamada RTE cumhurbaşkanı olurken Gül’ün de başbakanlığı kurgulanmış olsa da Gül milletvekili olmadığı için bu işlem hemen uygulanamıyor. Bu soruna şimdiden çareler aranıyor. Muhalefet beklemede kaldığı sürece onlar da şimdiden programlamalarına başlayarak amaçlarına ulaşabilirler.

***

Tekrar yerel seçim sonuçlarına dönecek olursak; seçimin görünür biçimde AKP ile BDP arasında paylaşıldığı gerçeği ortadadır. İktidarın açılım yoluyla Öcalan ve çevresine kendilerinin destekleneceği düşüncesiyle gösterdiği yakınlık, onları cesaretlendirip güçlendirmiştir. Bunun da sonuçları yerel seçimdeki kazanımlarıyla görünmektedir. Özerklik istemlerine dayanak olan Doğu ve Güneydoğu’da daha önce CHP’nin yönetimindeki ilçelerle muhtarlıklar; Kars’ta, AKP’nin itirazıyla haziranda yeniden seçime gidilecek olsa da Ağrı’daki kazanımları dışında BDP’nin Mersin’de, hatta Trakya’daki bazı ilçelerdeki başarıları canlı kanıttır. En ilginci de Diyarbakır’da belediye başkanlığını halkının oylarıyla Gültan Kışanak’ın kazanmasıdır ve bence tebrike değerdir.

***

Bu arada seçim patırtıları içinde gözden kaçmış gibi görünen Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas itirafı yapılmış olan haksız, hukuksuz uydurma davalarla yıllardır zindanlarda tutulan ve yurtseverlikten başka suçları bulunamayan aydınlarımız, gazeteci, yazarlarımızla TSK’nin seçkin subay ve komutanlarının hâlâ özgürlükten yoksun bırakılmaları da vicdanları sızlatmaya devam ediyor. Hele Ergenekon davasının iddianamesinin 16 bin 695 sayfa olduğu karar verenlerce açıklandığında; demek ki bu düzmecenin yazılma süresince suçsuzlar zindanlarda tutulmuşlar dedim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları