Öztin Akgüç

Kumpas, Komplo

26 Ocak 2014 Pazar

Kumpas, komplo savı çok amaçlı olarak kullanıldı;
En azından dört amaca da hizmet etti.
* Yolsuzlukları alalama... Yolsuzluklar, yiyicilik, olayları kumpasla örtülmeye, aklanmaya çalışıldı, en azından AKP tabanına böyle yansıtıldı. Ara ara AKP yandaşı TV kanallarını izliyorum. Trajikomik ama halka ne anlatılıyor, ne gibi iletiler veriliyor; bu açıdan öğretici oluyor. Yolsuzluklar hakkında halkın görüşü alınıyor. Mikrofon tutuluyor, ya seçilmiş ya da bu tür özlemleri olan kişiler hep bir ağızdan istisnasız “komplo, kumpas” yanıtı veriyorlar. AKP yönetimi böylece en azından kendi tabanında aklanıyor. Taban da “biz yolsuzluğu hoşgörüyoruz” yanıtından kurtuluyor.
* Bürokraside operasyona, partizanlığa AKP’nin bürokrasisi üzerinden egemenliğine gerekçe oluşturma...

Adliye ve Emniyet örgütleri başta olmak üzere bir tür cadı avı başladı. Kumpas, komplo kuranlar, paralel devlet, çete suçlamalarıyla cemaatin adamları olarak nitelendirilenler tasfiyeye uğradı. Belki kurunun yanında yaş da, sadece kamu yararına görev yapanlar da yandı. Kamuoyundan tepki de gelmedi. Tasfiye ve av sürüyor.
* Siyasal çıkar sağlama... Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda verilen kararlar, tepki doğurmuştu. Tepki de AKP iktidarına, Sayın RTE’ye yönelmişti. Şimdi eleştiri oklarının hedefi, kumpas kuran komplocu olarak nitelendirilen yargıçlara, bürokratlara yöneltiliyor; iktidar uygulamaların, kararların siyasal sorumluluğunu üzerinden atıp cemaatin üstüne yıkıyor.
* Yeniden yargılanma umudu yaratılarak tepkileri önleme...
Kumpas kurulmuş olması savı yeniden yargılanma umudu yaratıyor, tepkili bazı çevreleri en azından beklemeye, duraksamaya itiyor. Böylece TSK başta olmak üzere bazı kurumlara, kişilere buket atılıyor. Bu bağlamda bazı girişimleri olduğu söylenen Necdet Özel’in eli de güçlendiriliyor, en azından belli çevrede prestijinin, saygınlığının artması sağlanmaya çalışılıyor.
TSK’nin sessizliği, duyarlılığı, tepkisi ilginç ve çelişkili. TSK’nin bir dönem üst komuta görevini üstlenmiş olanlar başta olmak üzere, Ergenekoncu, Balyoz, casus suçlamaları ile TSK mensupları gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, geçerliliği en azından kuşkulu delillerle hüküm giyiyorlar. Silah arkadaşlığı can dostluğundan ileridir denir. TSK’de tepki yok. Hatta gizli tanıklık söylemleri var. Çete, casusluk, yolsuzluk suçlamaları yapılıyor, Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmakla suçlanıyor, TSK bunları da sineye çekiyor. Ama ne zaman bir CHP milletvekili, “Yargıtay imamı savından esinlenerek ordunun imamı da Necdet Özel” benzetmesi yapıyor, tepki başlıyor, suç duyurusunda bulunuluyor.
Kurumların, kişilerin, saygınlıklarını korumaları doğaldır, öyle davranmaları da istenir. Yalnız davranışların, tepkilerin tutarlı, yerinde ve zamanında olması beklenir. Saygınlık korunmaya çalışılırken küçük de düşülmemelidir.
Kumpas, komplo savları yolsuzlukların savunulmasına gerekçe oluşturmuş; yolsuzluk hoşgörüsü ile yolsuzlukların komplo, kumpas diye geçiştirilmesi kolaylaştırılmıştır. Bürokraside tasfiye Sayın RTE’nin posizyonunu daha da güçlendirmiş, tek adama gidiş yolunda bir etap daha aşılmıştır. Balyoz, Ergenekon gibi davaların siyasal sorumluluğu başka güçlerin üstüne yıkılmış, yeniden yargılanma umudu yaratılarak bazı çevrelerin, kurumların tepkileri hafifletilmiş, hatta destekleri sağlanmıştır.
Bence kumpas, komplo var. Ancak günümüzde 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya yönelik kumpas ve komplodan söz edilebilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları