Öztin Akgüç

CHP’nin ilkeleri

10 Temmuz 2024 Çarşamba

Münafıklık, olduğundan farklı gözükerek, gizli niyetle, sinsi eylemlerle, arabozuculuk yapmak nifak sokmaktır. CHP de zaman zaman ilkelere aykırı davranışlar, ayrıştırma, bozgunculuk yaşanır, gözlenir.

Çok partili sayasal yaşama girilmesi üzerine CHP’de görev, sorumluluk almış dört vekil Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan partiden ayrılarak 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’yi (DP) kurmuştur. Liberal eğitimli DP, dış güçler ve savaş yıllarında zor günler, güçleşen yerli burjuvazi tarafından da desteklenmiş, geçmişi kötüleme, din istismarı eleştirilerin ana temasını oluşturmuştur. 1946 genel seçiminde DP ülke çapında örgütlenmesini tamamlayamadığı için 465 vekillik için partinin önde gelen isimleri birden fazla ilden aday olmak üzere 273 aday göstermiş resmen 62 vekil TBMM’ye girmiştir. 1946 genel seçimi şaibeli seçimlerden biridir. DP, seçimde hile ve baskı yapıldığını ileri sürerek sert tepki göstermiş; mitingler düzenlemiştir. Siyasal ortamın gerginleşmesi üzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, CHP ve DP ileri gelenlerini toplayarak sağlanan mutabakat üzerine 12 Temmuz 1947 Cumhurbaşkanlığı Bildirisi’ni yayımlamıştır. Mutabık kalınan, uzlaşılan konulardan birinin laiklik olmasına karşın DP, uyum göstermemiştir. DP’nin propaganda etkinliği CHP yönetimini etkilemiş, DP ile bir anlamda aynı kulvarda yarışa girilmiş, ödünler verilmeye başlanmış; devlet girişimleri sınırlandırılmış; çiftçiyi topraklandırma, tarım reformu amacı yitirilmiş, Köy Enstitüleri Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüş, imam hatip kursları açılmış, din dersleri konulmuş, parti ideolojisini bir ölçüde yitirmiştir.

Seçim sistemi olarak riski temsile karşı çoğunluk sistemi benimsenmiş; çoğunluk sistemiyle CHP’nin daha fazla vekil çıkaracağı hedeflenmiş; nisbi temsili savunanlara “tulum çıkaracağız” beklentisi karşılığı verilmiş, verilen ödünlere karşın çoğunluk seçim sistemiyle tulumu çıkaran DP olmuştur. Yüzde 40 oy alan CHP, TBMM’de ancak yüzde 15 düzeyinde temsil edilmiştir.

CHP 1965 yılında “ortanın solu” kavramını parti ilkesi olarak benimsemiş; İnönü’ye göre “ortanın solu” devletçilik, reformculuk, laiklik, halkçılık ve sosyal adaletten yana olmaktı. “Ortanın solu”, altı okun sentezi idi. Ortanın solu politikasına karşı olan 48 parlamenter (vekil, senatör) 1967 kurultayından sonra partiden istifa ederek İsmet İnönü hükümetlerinde başbakan yardımcılığı görevi de yapmış olan Turhan Feyzioğlu başkanlığında Milli Güven Partisi’ni kurmuştur. 1972 olağanüstü 5. kurultayında Bülent Ecevit’in başkan seçilmesi üzerine başbakan yardımcılığı, genel sekreterlik gibi önemli görevlerde bulunmuş olan Kemal Satır ve arkadaşları partiden ayrılarak daha sonra Milli Güven Partisi ile birleşen Cumhuriyetçi Parti’yi kurmuştur. Bu iki partinin birleşmesinden doğan Cumhuriyetçi Güven Partisi, CHP’ye karşı oluşturulan Milli Cephe Hükümeti’ni de destekleyerek görev almıştır.

1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi kararı ile kapatılan CHP, 1992 yılında yeniden faaliteye geçtikten sonra 31 Mart 1924 yerel seçimine doğru etkinlik gösterememiş, 1999 genel seçiminde TBMM dışında kalmış, oy oranını yüzde 25’in üstüne yükseltememiş, 2019 yerel seçiminde Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na tepki olarak kazanılan resmi başarıyı, 14 Mayıs 2023 seçiminde genel başarıya dönüştürememiştir.

CHP’nin yeniden birinci parti konumuna yükselmesi hemen sonrası partide başkanlık, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasıyla bozgunculuk, nifak tohumları ekilmeye başlamıştır. Barış Terkoğlu’nun Cumhuriyet’te yer alan yazısından partide görevli en hafif deyişle bir işgüzarın, tüzük kurultayının seçimli konumuna getirilmesi, Ekrem İmamoğlu’nun aday olmasına da destek vermesi için Kemal Kılıçdaroğlu ile temas kurduğu bilgisi yer almıştır. Yandaş TV kanallarında da konu gündemde tutularak CHP’de bir çatlak yaratma hedeflenmektedir. 

Geçmişte de parti ile nifak sorunu ile karşılaşmış olan CHP’de belit; (i) ödün vermeden ilkeli, tutarlı davranmak, (ii) örgütlü genç ve emekçilerle yaygınlaştırarak demokratikleştirme, seçici organ konumuna getirme; ekonomik sorunlarına çözüm bulma, (v) devrimci kimliği ile düzenli değiştirmek olmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları