Özgür Mumcu

Var mı Bunun İzahı?

14 Şubat 2015 Cumartesi

Suriye’nin Türkiye sınırındaki Kesap kasabası. Geçen sene mart ayında El Kaide’nin Suriye şubesi Nusra Cephesi, İslami Cephe ve Türkmen birliklerinin Enfal adını verdikleri ortak askeri operasyonla ele geçirildi. Kasabanın nüfusunun çoğunu oluşturan Suriyeli Ermeniler Lazkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Aleviler katledildi.
Tanıklar El Kaide operasyonuna Türkiye sınırından gelen militanların da katıldığını söylüyordu. Sınır ihlali yapan bir Suriye uçağının düşürülmesi de o günlere denk geliyor. Bu iddialar başta CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu tarafından defalarca dillendirildi. Hükümet ise kuru bir yalanlamayla yetindi.
Esad güçleri 2014 Haziran’ında kasabayı tekrar kontrol altına aldı. Niğde’de iki askerin öldürülmesiyle sonuçlanan IŞİD saldırısına ilişkin dava dosyasındaki bazı dinlemeler
o haziran ayında çok garip işler olduğunu gösteriyor.
ÖSO’ya bağlı Türkmen Dağ Şehitleri Birliği ve El Kaide bağlantılı cihatçılar zor durumda. Esad kuvvetleri Kesap’ı kontrol etti edecek.
Türkmen Dağ Şehitleri Birliği’nin bir komutanının adı Adil Orli. Onun kardeşi Ayhan Orli, Suriye Türkmen Kitlesi adında bir derneğin yöneticilerinden. IŞİD’in Niğde saldırısı sebebiyle telefonları dinleniyor. O sebeple Yayladağlı AKP delegesi ve Yayladağı Gençlik Derneği Başkanı Mehmet Toktaş’ı aradığını biliyoruz.
Toktaş’tan şu iki talepte bulunuyor.
İlki sınırda bulunan militanların Kesap’a geçirilmesinin sağlanması. Toktaş dönemin Yayladağı kaymakamı Turan Yılmaz’ı arıyor. Yılmaz da militanların Kesap’a geçişini sağlıyor. Bunlar dava dosyasında var. Kendisine sorulduğunda kaymakam “yönergelere uygun davrandığını” söylüyor. Yani martta yapıldığı iddia edilen ve yalanlananın haziranda gerçekleştiği ortaya çıkıyor.
İkinci talep ise daha da vahim. Adil Orli, Türkiye tarafından Esad birliklerinin vurulması için kardeşi Ayhan’a bazı koordinatlar gönderiyor. Ayhan Orli bunları Mehmet Toktaş’a iletiyor. Sonuç şöyle:
Orli: İyi oldu yani. Siz buradaki atışlar hayırlı oldu. Arkadaşlar da gerisini halettiler yani ama hala 7 nokta var. Bunlara birer tane atsanız yeter.
Toktaş: 7 nokta tamam. İlerleyen dakikalarda yalnız şöyle bir şey savunmada kalsınlar orada, herkese söyle.”
Burada da kalmıyor. Başka bir bombalama daha talep ediliyor. Ayhan Orli’den Mehmet Toktaş’a yollanan bir mesaj: “Ağa nasılsın. Suriyetelin tepesinde çok sayıda asker var. Vurabilirseniz.” Daha sonra ikili tam olarak neresinin bombalanacağını konuşuyorlar.
Dosyasında bu görüşmelerin yer aldığı davaya ne oldu peki? Dava geçen hafta “seçim öncesi provokasyon olur” gerekçesiyle ikinci defa ertelendi.
İşte dün Ahmet Şık’ın özel haberiyle Cumhuriyet’in manşetinde bu yer aldı. Şık’ı titizlikle incelediği dava dosyasında bulduğu bu haber için kutlamak gerek.
Dünya baktığında istemeye istemeye Kobani’de IŞİD’e karşı peşmergelerin savunmaya gitmesine izin veren devlet, dünya bakmadığında El Kaide bağlantılı örgütlerin ortak operasyonuna askeri destek mi veriyor?
Bu haberden başka türlüsünü anlamak güç. Geçen hafta çıkan başka bir haber MİT’in Emniyet’i uyardığını anlatıyordu. Uyarı şu: Irak ve Suriye’den 3.000 IŞİD militanı Türkiye’yegeçmiş ve saldırı hazırlığında. Üç değil beş değil 3.000!
Yayın yasakları, dava ertelemelerine rağmen mesele artık gizlenecek halde değil. Suriye bu iktidarı ateşe atacak. Umalım ki bütün ülkeyi ateşe atmasın.
Ahmet Şık ve Cumhuriyet gazeteciliğin gereğini yaptı. Bakalım iktidar iktidar olmanın gereğini yapabilecek mi?
Bir izahat bekliyoruz. Şayet varsa.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları