Özgür Mumcu

Parantez

29 Ekim 2016 Cumartesi

Siyasal İslamın Cumhuriyetle bir derdi var. Bunu da en açık bir şekilde eski başbakan Ahmet Davutoğlu ifade etmişti: “Son 100 yıl bir parantezdir, kapatılması gereken bir parantezdir.” Bugün Cumhuriyetin 93. yıldönümüne, Cumhuriyet dönemini bir parantez olarak gören bir anlayışın iktidarında giriyoruz.
11 Eylül’den sonra açılan uluslararası “ılımlı İslam” ihalesini kazanan iktidar, milli görüş gömleğini çıkardığını ileri sürmüştü. İhaleyi kazanan başka bir güç odağı olan cemaatle koalisyon kurmuştu. Bu ikili, siyasi şov davalarıyla devleti yeniden tanzim etmeye başladı.
2007 ekonomik krizi ile Batı dünyası bugün iyice su yüzüne çıktığı üzere ciddi bir temsili demokrasi krizi yaşamaya başladı. Arap Baharı denen süreç sonunda ise ılımlı İslam projesi çöktü. Böylelikle ihale feshedildi. Uzun süren dış destekli AKP-cemaat koalisyonu da yavaş yavaş dağılmaya başladı.
İttifaklar dağılınca zaten çatlak olan “liberal cila” tamamen sıyrıldı. Gömlekler yeniden giyildi.
Suriye ve Irak’ta süregiden savaş ise iktidarı parantezin kapanmak üzere olduğuna iyice ikna etti. Lozan ve onunla bağlantılı ele alınan Musul meselesi parantezin yayını bükme çabası.
Musul, eski bir dert. Sadece siyasal İslamcılar için değil bürokrasi ve askeriyedeki bazı unsurlar için de öyle. Erdoğan siyasi ittifaklarını dağıtıp yenilerini kurmak konusunda becerikli biri. Uluslararası ılımlı İslam ihalesinde çocuğuna adını verdiği Erbakan’ı nasıl terk edip Milli Görüş geleneğinin mesafeli baktığı cemaatle, nasıl işbirliği yapabildiği ortada.
Şimdiyse devletin bekası, Kürt meselesi ve Musul kartlarıyla yeni ittifaklar kurmakta. MHP’nin Erdoğan’ı başkan yaptırma gayreti ya da düne kadar Erdoğan’a ateş püskürenlerin ona açık ya da mahcup desteği bu sebeple.
Gelgelelim, mesele memleketin çıkarları meselesi değil. İktidarın ana derdi Cumhuriyet parantezini kapatmak. En arkaik siyasal İslamcı tezlerin canlanması ve ana akım söylemlere dönüşmesi tesadüf değil. Yakında, Cumhuriyet bir İngiliz projesiydi, hilafeti emperyalistler kaldırttı, karşılığında ise Musul’u verdik marjinal bir tez olmayacak. Aksine devletin resmi söylemi haline gelecek. Belki bir günde değil ancak zannedilenden daha hızlı.
Bugün iktidar çevreleriyle işbirliği içinde bulunanlar, parantezin yayını onlarla beraber büktüklerinin farkında değil. Belki de müşterek menfaatler için bir süre işbirliği yapıp sonra ittifakı dağıtmayı planlıyorlar. Ancak bugüne dek bu hesaptan hep Erdoğan kazançlı çıktı. İktidar yolculuğu bir siyasi tasfiyeler hikâyesi.
Kürt meselesinde güvenlik kaygılarıyla, Musul’da yenildiği düşünülen bir hakkın iadesi umuduyla, yüzeysel jeopolitik tahlillere dayanan sözüm ona realizm adına iktidara destek verenler tarihsel olarak kimlerle aynı safa düştüklerini gözden geçirmeli.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları