Özgür Mumcu

Malumun ilanı

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Malum ilan edildi. AKP, Erdoğan’ın vesayetinde ve AKP’li milletvekilleri ve yöneticileri hür iradeli insanlar değil. Üç aylık seçim hükümeti önermek için bir ay boyunca görüşme yapmak, AKP’nin genel başkanının hükümsüz bir figür olduğunu gösteriyor.
Malum ilan edildi. Erdoğan, “ister kabul edilsin ister edilmesin” diyerek fiilen başkan olduğunu söyledi. Parlamenter rejimi dolaptaki rafa koymuştu, şimdi dolabın kapısını da kapattı.
Değil kırk, kırk bin saat görüşülse AKP yöneticilerinin iradeleri, cumhurbaşkanının bir muhtarlar toplantısında ağzından çıkan iki cümleye bağlı.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden bir sene geçmeden bu genel seçimlerde kendi tercihiyle başkanlığını oylattı ve kaybetti.
Davutoğlu, partinin yeni genel başkanı olarak girdiği ilk seçimde ciddi bir oy kaybına uğradı ve kaybetti.
Seçimin kaybedenleri şu ana kadar kaybetmemiş gibi davrandılar. Erdoğan şimdilik bunu başarmış görünüyor. Ancak aynısını Davutoğlu açısından söylemek zor. Koltuğunu koruyup koruyamayacağı şüpheli.
Seçimlerde hedeflediği oy artışını yakalayamayan CHP ise bu süreçten kazançlı çıktı. İktidara talip olduğunu gösterdi. AKP’nin oyalama taktiklerine rağmen sabretti ve masayı dağıtan olmadı. AKP’nin koalisyon kurma niyeti olmadığını sakin bir duruşla ifşa etti. Anketlerde gözlemlenen oy artışı sürebilir.
CHP, AKP ile koalisyon görüşmesi yapabiliyor. Bahçeli’ye başbakanlık teklif edebiliyor ve gençlik kolları Suruç katliamından sonra Kobane’ye gidebiliyor. Bu kutuplaşma ortamında kamuoyuna sloganına uygun olarak “birleştirici güç” gibi davrandığının mesajını gönderiyor.
Bu mesajın kabul edilip edilmeyeceği ve bunun muhtemel bir seçim sonucuna nasıl yansıyacağı henüz belirsiz. “Birleştirici güç” tavrı seçim öncesindeki ekonomi ağırlıklı programla güçlendirilirse geçen seçimden güçlü çıkamayan CHP bir sonrakinde beklenmedik bir yükseliş gösterebilir.
Ekmeleddin İhsanoğlu, Mustafa Sarıgül gibi partiye sadece kan kaybettiren adaylıklardan ders çıkarılması, İhsan Özkes örneğinde görülen hatalardan kaçınılması da şart.
AKP’nin uzlaşamadıklarını söylediği ana konu olan dış politikada ise CHP’nin ısrarının ne kadar yerinde olduğunu önümüzdeki zamandaki gelişmeler iyice ortaya koyacaktır.
İstifa etmiş hükümetin verdiği taahhütlerin, yaptığı anlaşmaların kapsamı ve içeriği belirsiz. Kurulmaya çalışılan “güvenli bölge”nin kara kuvveti kim olacak? Ordu, üstü açık ya da örtük sahada yer alacak mı? Bölgeye yerleştirilmesi düşünülen mültecilerin güvenliği nasıl sağlanacak? Bölgede ne kadar kalınacak?
Her şeyden önemlisi neden kalınacak?
Bu belirsiz ve tehlikeli vaziyete katılmayarak CHP değeri ileride anlaşılacak bir sorumluluk gösterdi.
AKP ile MHP’nin koalisyon kurması ihtimali hâlâ masadadır. Bir gün erken seçim, ertesi gün koalisyon isteyen MHP’nin yarın neyi nasıl kabul edeceğini öngörmek kolay iş değil.
Yine de erken seçim ihtimali daha yüksek. Bu ortamda girilecek seçimin güvenliği ise öncelikli bir konu.
Her seçimin bir önceki seçimden daha kritik olduğu uzun seçim maratonu henüz bitmemişe benziyor.
Maraton ya AKP’siz bir koalisyonun çıkmasıyla ya da AKP’nin Erdoğan’dan kurtulmasıyla biter.
Yoksa Erdoğan’ın yaratmaya çalıştığı fiili durum kalıcılaşır. Bir daha da anlam ifade eden bir seçim yapılmaz. Meclis işlevsiz bir şûraya dönüşür.
Ancak unutmayalım ki tarih, erken seçim isteyen kibir sahiplerinin seçim mağlubiyetleriyle dolu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları