Özgür Mumcu

Listeler, Listeler...

09 Nisan 2015 Perşembe

Nihayet milletvekili aday listeleri açıklandı. Siyaseti kılcal damarlarına kadar takip eden gazeteciler ve partililer isim isim değerlendirmeler yapıyor. Genelde lidere ya da partiye oy veren seçmenin tercihlerinde aday tercihleri seçimin kaderini değiştirecek bir etkiye sahip değil. Ancak partilerin seçeceği yönü, uygulamayı düşündükleri siyaseti anlamak için iyi bir araç.
Mesela AKP, henüz Erdoğan’ın sultasından kurtulabilmiş değil. Damadından avukatına, danışmanından sarayına onay veren bürokrata kadar çevresi seçilecek yerlerden aday.
HDP, “Türkiye partisi” olma iddiası ve barajı geçme hedefini dengeleyecek bir liste hazırlamışa benziyor.
MHP, bize Ekmeleddin Bey’i hatırlatmak haricinde bildiğiniz gibi.
CHP ise uzun senelerden sonra yapılan önseçim nedeniyle bir canlanma yaşadı ama daralan kontenjan adaylarıyla ilgili de bir sarsıntı geçirdi.
Herkes kendi meşrebine göre listeleri ele alıp analiz yapıyor. Listeler açıklandıktan sonraki birkaç gün bu kaçınılmaz. Analizler giderek yerini partilerin ve liderlerinin seçim söylemlerine bırakacak. Aday listelerinden memnun olmayanlardan parti içi mücadeleye niyeti olanlar da haliyle bunu seçim sonrasına bırakacak.
Bu kısa süreçte ilgimi çeken iktidara yakın medyanın CHP listeleri hakkındaki yorumları oldu. Önseçim yapan ve adayların neredeyse yüzde 80’ini üyelerinin belirlediği bir partiden bahsediyoruz. Bu yayın organlarında kalem oynatanların CHP’nin önseçimini şu ya da bu sebeple yeterince demokratik bulmayıp eleştirdikleri görülüyor.
Herhalde iktidara yanaşmanın daha acıklı bir misalini bulmak pek zor. Saraydan, damadını milletvekili olarak atayan birinin partisine destek verip CHP’nin önseçimini eleştirmek için bir hayli adanmışlık gerek.
Bir başkasının da AKP’nin ancak 12. sıradan aday gösterdiği Mar-kar Esayan’dan “seçilmesi halinde yıllar sonra parlamentoya girecek ilk Ermeni vekil” diye bahsetmesi dikkat çekici.
Oysa HDP İstanbul’da ikinci sıradanGaro Paylan’ı, CHP ise birinci sıradan Selina Özu-zun Doğan’ı aday gösterdi. İkisinin de seçilmesi Esayan’dan daha kuvvetle muhtemel. Demek ki iktidar ışığı insanı böyle kör ediyor ve ancak görmek istediğini “ilk Ermeni vekil” olarak yazdırıyor.
CHP’nin önseçiminde sorunlar yok mu? Elbette var. Parti örgütü yaşlı. Seçmeni yansıtmayan kliklerin orantısız bir gücü var. Fakat bunun çözümü var. Bugün CHP seçmeni şunu biliyor. Şayet örgütlü bir şekilde partiye üye olurlarsa, bir sonraki seçimde milletvekillerini belirleyebilirler.
Özellikle Gezi’den sonra açığa çıkan siyasi enerji burada kendine akabilecek bir kanal bulabilir. Bir dönem çok lafı geçen “Occupy CHP” kavramının bu defa gerçekten bir anlamı var. CHP’den şikâyet eden CHP seçmeninin elinde partiye girip partiyi değiştirme imkânı var. Az buz imkân değildir.
CHP önseçimden vazgeçmezse ve parti üyeleri hızla artarsa, diğer partilerin “atanmış milletvekilleri”nin zamanla kaldıramayacakları bir meşruiyet krizine girecekleri düşünülebilir.
Yani önseçimin aksaklıkları var ancak bunları gidermek partiye kitlesel bir şekilde üye olacak CHP seçmeninin elinde, başkasının değil. Güçlü ve yaygın yeni bir üye yapısının belirleyeceği parti yönetimi ve milletvekili adayları, CHP içindeki kontenjan gerginliğini ve tartışmalarını da asgariye indirecektir.
Saraydaki adamın damadını atamasına ses çıkartmayanların CHP’nin önseçimine çatmaları önseçimin önemini gösteriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları