Özgür Mumcu

İntihar girişimi

04 Temmuz 2015 Cumartesi

MHP, Meclis Başkanlığı’nı AKP’ye hediye ederek rengini iyice belli etti. Meclis’te bir blok var. Bu blok AKP-MHP bloku. Zamanında Refah Partisi bayrağı altında seçim ittifakı yapmış olan bu iki siyasi gelenek, zor zamanlarda birbirlerine destek çıkmaya devam ediyor.
MHP, yolsuzluk iddiaları ya da Cumhurbaşkanı’nın anayasadaki görev alanına dönmesi konusunda söylemlerine devam edecektir. Ancak bu söylemlerin hayatta fiili bir karşılığı olması ihtimalini kendi eliyle imha etmiştir. 2002’de ani bir erken seçim kararıyla AKP’ye iktidarı teslim eden MHP, bugün de tökezleyen partiye elini uzatmaktan çekinmedi.
Son olarak Erdoğan’ın çılgın Suriye savaşı planına da tam destek vererek Erdoğan’dan iyi bir aferini hak etti. Böyle giderse kurulması muhtemel tek parti devletinin saraydan icazetli göstermelik muhalefet partisi de belli oldu. Erdoğan’ın Suriye savaşı projesi PYD’nin Tel Abyad’ı IŞİD’den alması ve Cumhurbaşkanı’nın “Suriye’nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamasıyla gündeme oturdu.
PYD’yi hedef alırken dün Halep’e saldıran El Kaide bağlantılı El Nusra önderliğindeki cihatçılara yarayacak bu savaş projesinin ardında Erdoğan’ın partisi ve MHP var.
Güneyimizde bir devlet kurulmasına karşı çıkacaklarını söyleyenler herhalde güneyimizde bir devletin halihazırda kurulmakta olduğunun farkında değil. O devlet kuruluyor, adı da IŞİD. Yani Irak Şam İslam Devleti.
Silahlı kuvveti yaklaşık 100 bin kişi. Koalisyon bombardımanları sonucunda yaklaşık 6 bin üyesi öldürüldü. 22 bin militanı yabancı ve bunların yüzde 70’i IŞİD’e 2014 senesinde katıldı. Bunların çoğunun hangi sınırdan geçerek IŞİD’e katıldığı da belli.
IŞİD’e karşı sadece üç defa askeri başarı kazanılabildi. Şii milisler Tikrit’i, PYD Tel Abyad’ı IŞİD’den alabildi. Kobane ise IŞİD’e teslim olmadı. Üç örnekte de koalisyon hava bombardımanı yerel güçlerle koordinasyon içindeydi.
Koalisyonun bombardımanına ve bu askeri yenilgilere rağmen IŞİD’in denetiminde olan bölge geçen seneye göre neredeyse iki kat arttı.
Bu bölgede vergi salıyor, mahkemeler kuruyor, altyapı hizmetleri veriyor. IŞİD, bir terör örgütünden çok terörü bir araç olarak kullanan bir devlet şeklinde örgütlenmekte.
Amerikan Foreign Policy dergisinde, IŞİD’in bölgedeki denetimi kalıcı hale gelirse örgütün gelecekte bir devlet olarak tanınmasının bir hayal olmadığından bahseden bir makale yayımlandı. Gerçekten de uluslararası siyaset, bükülemeyen bileklerin, reelpolitik adına bolca öpüldüğü bir yer.
Kamboçya nüfusunun neredeyse dörtte birini katleden Kızıl Kmerler’in dahi zamanında Birleşmiş Milletler’de ülkelerini temsil ettiği düşünülürse, IŞİD’in devletleşmesi zor ama imkânsız değil.
Yani Erdoğan, “Güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyiz” derken biraz gecikmiş bulunuyor. O devlet hem kuruldu hem de sınır komşumuz oldu. O devletin adı IŞİD.
Suriye savaşı belli ki seneler sürecek. Sınır güvenliğini sağlamak yerine Suriye’ye iflası çoktan tescilli dış politikayı sürdürmek için işgal kuvveti göndermek bir intihar girişimi.
İşte MHP, bu hafta sadece Meclis Başkanı’nı AKP’ye vermedi. Bu intihar girişimine de destek oldu.
12 Eylül’ün Frankenstein’ı Türk-İslam sentezi ülkeyi doludizgin savaş ateşine atmak gayretinde.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları