Özgür Mumcu

İktidarın Çırpınışı

23 Şubat 2015 Pazartesi

Elbette bir zafer kazanmış gibi anlatacaklar. Bu işlerin tabiatı böyledir. Bir geri çekilmeyi bir fetih gibi pazarlamayacak kabiliyeti olmayanın zaten o koltuklarda işi ne?
Süleyman Şah Türbesi ateş hattındaydı. Orada bulunan kırk civarı askerin de hayatı tehlikedeydi. Tahliye zorunluydu. Türbenin naklinden hemen sonra IŞİD ve YPG arasında türbeye sadece 600 metre mesafede çatışmalar yaşanması da bunu gösteriyor.
Kobane’deki IŞİD saldırısı sürerken IŞİD ile YPG’yi aynı gören açıklamaları vardı Erdoğan’ın. IŞİD saldırısı püskürtüldükten sonra Süleyman Şah’a Kobane’den geçilerek gidilebildi.
Türbenin taşındığı Suriye Eşme’si de YPG denetiminde bir köy. YPG sözcüsünün sosyal medyada yaptığı açıklamalar ve HDP milletvekili Hasip Kaplan’ın söyledikleri de bu operasyonda Türkiye ve YPG’nin şu ya da bu şekilde beraber hareket ettiğini gösteriyor.
Düştü düşecek denen Kobane düşseydi, Süleyman Şah Türbesi nasıl tahliye edilecekti acaba? Kobane ve çevresi IŞİD’in eline geçseydi türbe nereye nakledilecekti?
(Bu nakil işleminin doğurabileceği uluslararası hukuka ilişkin sorunlar ise başka zamana kalsın.)
Hasılı, askerlerin kurtarılması iyi haber. Bundan bir askeri zafer çıkartılması ise hayal dünyasında yaşayan iktidardan beklenecek bir durum. Dış politikada ardı ardına yaşanan mağlubiyetlerden sonra biraz sevindirik olmaya hakları var.
Tabii bu zafer sarhoşluğunun sebeplerinden biri de Meclis’te olan bitenden dikkatleri uzaklaştırmak. Geçen cumartesi neredeyse sabaha kadar Meclis TV herhalde tarihinin izlenme rekorunu kırdı.
Zorba iç güvenlik kanununa karşı muhalefetin birleşmesi önemliydi. Kanunu geçirmek için milletvekillerinin kafasına tokmakla vuran, merdiven boşluğuna fırlatan, tekme tokat saldıran bir Meclis grubu var AKP’nin.
Bütün bu yaptıklarını inkâr eden ve milletvekillerinin kendi kendilerini darp ettiklerini söyleyecek kadar da kendinden geçmiş bir grup bu.
Amaç herhangi bir toplantıyı pratikte yapılamaz hale getirmek. Bütün bir ülke olarak olağanüstü hale girmek üzereyiz. Bugünleri bunaltıcı buluyorsanız, bu kanundan sonra karaya vurmuş balıklar gibi boğulmaya hazır olmanızda fayda var. Erdoğan’a karşı ağzını açanın bugün dahi tutuklanabildiği memleketimizde bu kanundan sonra hapishanelerin nasıl bir hızla dolacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok.
Süleyman Şah operasyonu belli ki YPG’nin katkılarıyla gerçekleşti. Bir yandan bu yapılıyor, öte yandan Muharrem Sarıkaya’nın haberine göre HDP’li milletvekilleri iç güvenlik kanunu geçerse barış sürecinin sona ereceğini söylüyor.
Dün terörist dediğinin denetimindeki köye “ecdadın” türbesini naklederken, süreci bitireceği söylenen bir kanun için Meclis’te şiddet estirmek...
Kimisi bütün bunları bir planın parçası olarak görebilir. Oysa dağılan, nereyi tutsa elinde kalan ve paniğini kibriyle örtmeye çalışan bir iktidarın çırpınışlarını izliyoruz. Tutarsızlıklarında bir keramet aramaya gerek yok. Tek amaç ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak.
Muhalefet, Meclis’te gösterdiği dayanışmayı kalıcı kılmanın yollarını ararsa iktidarın bu şuursuz çırpınışlarının vereceği zararlar asgariye indirilebilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları