Özgür Mumcu

Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

18 Nisan 2018 Çarşamba

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasette belirleyici olmaya devam ediyor. Ancak neyi belirlediği pek anlaşılmıyor. 2002’de hâlâ gizemini koruyan erken seçim çağrısıyla partisini Meclis dışında bırakmayı ve AKP’yi tek başına iktidara getirmeyi başarmıştı. Geçen seneki çıkışıyla başkanlık rejimi için referandum düzenlendi. Dünkü açıklamasıyla da erken seçimin işaret fişeğini attı.
Bugüne kadar ki seçim ve referandum hamleleri hayata geçtiği ve AKP’yle MHP karşılıklı bağımlılık ilişkisine girdikleri için Cumhurbaşkanlığı seçimiyle genel seçimin 26 Ağustos’ta yapılması şaşırtıcı olmayacak.
Sayın Erdoğan Bahçeli’nin açıklamasının ardından “Anayasa değişikliği 2019 Kasım seçimlerinde yürürlüğe girecek” dese de “Cumhur İttifakı”nın iki liderinin bugünkü görüşmesinden bir erken seçim kararı çıkabilir.
AKP-MHP birlikteliği giderek güç kaybeden bir işbirliği. Son genel seçimlerden başkanlık referandumuna kadar iki partinin toplam oylarında ciddi bir erozyon gözlemleniyor. Vaktinde tek başına rahatlıkla yüzde 50’yi bulan AKP, bugün yanına MHP’yi aldığı halde cumhurbaşkanı seçtirecek oya kolay erişemeyeceğe benziyor.
Ekonomik gidişat zaten malum. Sayın Erdoğan’ın, ekonomi hakkında uyarılarda bulunan Mehmet Şimşek’e kamuoyu önünde çatmasına yol açacak kadar malum.
Zamanında yapılacak seçimlerin önündeyse dev bir yerel seçim engeli var. AKP ve MHP’nin ittifak kurmayacağı yerel seçimlerde, iki partinin de iddialı olduğu şehirlerde “Cumhur İttifakı”nın zaten pek de olmayan büyüsünün bozulması, cilasının çatlaması çok mümkün. Hele Ankara ve/veya İstanbul belediye başkanlıklarının AKP’nin elinden gitmesi ihtimali ise iktidar için olabilecek en büyük kâbus senaryosu. Böylesi bir yıkımın ve MHP’yle muhtemel uzlaşmazlıkların gölgesinde girilecek genel seçimde en azından ilk turda cumhurbaşkanlığı ham bir hayal.
Bahçeli de bu sebeple, açıklamasında yerel seçimlere atıfta bulunuyor: “31 Mart mahalli idareler seçiminden sonra neyle muhatap kalacağı belli değildir. Mahalli idareler seçimlerindeki kutuplaşmaların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı az çok malumunuzdur. Bu riski kaynağında kesmek başlıca amacımızdır.”
MHP Genel Başkanı, erken seçimin bir milli mecburiyet olduğunun da altını çiziyor. Ortada milli bir mecburiyet değil MHP’nin bekası açısından siyasi bir mecburiyet var. Ancak Bahçeli, partisinin çıkarlarını aynı AKP gibi milli çıkar gibi sunup pazarlamayı seven biri.
Cin şişeden çıktı. Artık erken seçime gidilmesi de AKP’nin MHP’yle anlaşamayarak seçimlerin zamanında yapılması da iki parti arasındaki ittifakın zorlandığı gerçeğini değiştirmiyor.
16 sene önce erken seçim kararını veren Bahçeli, 16 sene sonra da... Hakikaten “yeni Türkiye”ymiş.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları