Özgür Mumcu

Boynuzları Tokuşturun

24 Aralık 2014 Çarşamba

İki tarafın da ağzından bal damlıyor. İkisine de muhalif olanların bugüne dek söylediklerini birbirleri hakkında dillendiriyorlar.
Biri, cemaatin yargı ve Emniyet başta olmak üzere birçok yere sızdığını, KPSS sınavlarında hile yaptığını, proje davalarla hasımlarını tasfiye ettiğini anlatıyor.
Diğeri, iktidarın hak hukuk dinlemediğini, basın özgürlüğünü çiğnediğini, yolsuzluğa bulaştığını söylüyor.
İkisinin de anlattıklarına kulak kabartılınca tablo ortaya çıkıyor. Ancak “taraf olmayan bertaraf olur” diyerek illa birinden birine destek verilmesi gerektiğini düşünen çok.
Hatta kendi kampına tam riayet etmeyeni diğer tarafla iş tutmakla suçlayan da çok.
Daha geçen gün Sabah gazetesi Cumhuriyet’i cemaatin taşeron medya organlarından biri ilan ediverdi.
Sebep?
Fethullah Gülen hakkındaki yakalama kararını Cumhuriyet’in efendilerin keyfine göre sunmamış olması. Oysa haber ilk sayfada gayet geniş bir şekilde yer almıştı. Ancak Cumhuriyet aynı gün Başbakanlık örtülü ödeneğinden Erdoğan’ın toplam yedi milyar lira harcadığını da ilk sayfadan duyurmuştu.
Tam biat isteyen Sabah ve benzeri yayınlar için bu, mesela affedilmez bir günah. Kendilerinin kapalı odalardan birbirlerinin kulaklarına dahi fısıldamaya cesaretlerinin yetmeyeceği haberlerin yapıldığı bir gazeteye saldırmalarının nedeni de bu. Cumhuriyet’in halkın haber alma hakkını gerektiğinde temelsiz yayın yasaklarına meydan okuyarak savunması.
Bugün cemaati suçladığınız siyasi davalara koşulsuz destek vermediniz mi?
Bugün dün yaptıklarınız suya yazılmış gibi davranacak kadar köprüleri yakmış değil misiniz?
İktidar uçaklarında cemaatin temsilcileriyle el ele, kol kola iktidarın nurlu ufuklarına bakmaktan gözleriniz beraber kamaşmadı mı?
Bir davulun gerilmiş derisi gibi gergin olmanızın sebebi, ancak iktidar tokmağıyla gümbürdemenizden.
Vaktinde basın özgürlüğünü iktidarla beraber ayaklar altında çiğneyen cemaat medyasının filikasıydınız.
Onların ikiyüzlülüğüyle sizinki arasında pek fark yok.
Bu kirli savaşın çamurunda beraber boğulacaksınız. İki tarafın kavgasında kamuoyuna haber vermeye çalışanları yarattığınız bataklığa çekme çabası beyhudedir.
Nasıl iktidarla arası bozulmadan yolsuzluklar cemaatin umurunda değilse, ortaklık bitene kadar cemaatin faaliyetleri de sizin umurunuzda değildi.
Şimdi hep beraber inşa ettiğiniz şebekeyi beraberce birbirinizi suçlayarak ilmek ilmek çözüyorsunuz.
Suçüstü yakalanmış ve her biri kendini kurtarma derdinde iki şüphelinin itiraflarını dinliyoruz.
Beraber yükseldiniz, beraber düşeceksiniz.
Beraber düşüşünüzün nasıl haber yapılacağına da bir zahmet bırakın da siz karar vermeyin.
Çare iktidar ve cemaat dışında bir üçüncü yol değil. İlk ikisi yol değil ki bir üçüncü yol olsun. Yol belli ve tektir. İkisinin de yargılanması ve kavgalarından evvel birlikte yaptıklarının hesabını birlikte vermeleri.
Bu kargaşanın da bu sürdürülemez gerginliğin de çözümü burada.
Acelesi yok. Eninde sonunda bu hesabın nerede görüleceği belli. Şimdi kendi aranızda kavgaya devam edin. Biz izleyip her gün kayda geçmeye devam ediyoruz. Hadi koçlar, boynuzları biraz daha tokuşturun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları