Özgür Mumcu

Başkanlık O Robottur

18 Nisan 2015 Cumartesi

Ne acayip memleket. Bir başbakan yardımcısı bir büyükşehir beledi-ye başkanını, yönettiği şehri “par-sel parsel” satmakla suçlarsa ne olur? Ya ona “paralel yapının kucağına oturdu”, “haysiyetli bir insan değil” derse?
Bir kişi de çıkıp, nerede bu parseller, kime satılmış, siz neden birbirinize girdiniz diye sormaz mı?
Bu tartışmadan ve bu ağır suçlamalardan sonra seçime kadar sulh oldular. Sanki bu satılan parseller şahsi mallarıymış, bu kavga da sadece onları ilgilendirirmiş gibi davranıyorlar.
Her şeyin sahibi olduğuna ve hiçbir şeyin hesabını vermek zorunda olmadığına inanılan bir siyasi ortam var. Kollar kırılıyor yen içinde kalıyor. Kolu kırılan en fazla biraz inliyor. O inlemenin kırıntılarından da bize neler döndüğünü anlamaya çalışmak kalıyor.
Hakiki hem de en hasından delirme zamanlarından geçiyoruz. Henüz üzerinden bir ay bile geçmemiş ve belli ki temelinde devasa skandallar yatan bu ağız dalaşından sonra Melih Gökçek ne ile gündeme geliyor?
Robot ve dinozor heykelleriyle.
On üç yaşından büyük kim yaparsa yapsın, bazı melekelerinin sorgulanması gereken işler elbette bunlar.
Dev robot heykeli dikip tepki gelince “Normal şartlarda dinozor heykeli koyacaktık” diyen birinin normal algısı bir hayli sorunlu olsa gerek. Kamuoyunun reaksiyonuna kulak verdi vermesine. Robot heykeli sökülecek ve yerine dinozor heykel konacakmış.
Çıldırma zamanlarından geçiyoruz çünkü gündemi Melih Gökçek’in normal anlayışı belirliyor.
Bülent Arınç, Gökçek ile ilgili “100 konu” olduğunu ve bunları seçimden sonra konuşmak istediğini söyledi.
Biz ise “parsel parsel” satılan bir şehri ya da Gökçek’le ilgili 100 soruluk dosyayı değil, beyefendinin robotlarıyla dinozorlarını konuşuyoruz.
Kendisini tebrik etmek gerek. Hakkında, hem de kendi partisinin önemli bir isminden gelen bu suçlamaları evindeki oyuncaklarla bertaraf edebilecek bir kabiliyete sahip.
Ancak bazı kabiliyetler sadece bazı koşullarda keskinleşip parlaklaşır.
En bariz yolsuzluk iddialarının bile bırakın peşine düşülmesini, bir mağduriyet silahı olarak kullanıldığı ve bunun türedi bir havuz medyasıyla desteklendiği bir ortamdayız. Bu ortam, Melih Gökçek’in “parsel parsel” satış suçlamasına “dinozor ve robotla” mukabele edebilmesini sağlıyor.
Kabataş yalanının hesabını soramayınca, Ağrı yalanını kafamıza fırlatıyorlar.
17-25 Aralık sorgulanamayınca, kaşımızı gözümüzü oyuncak dinozorlarıyla yarıyorlar.
Bu şımarıklığa, bu pişkinliğe hep beraber meydan verdik.
Daha nicesine hazır olalım. Bugün sayın Gökçek hesap vermek yerine bize cicilerini gösterecek rahatlıkta.
Neden bu kadar rahatlar? Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar kimsenin hesap sormayacağı bir düzen kurdular.
Hedefleri, bu seçimlerden sonra o düzeni iyiden iyiye bir daha geri dönmeyecek şekilde oturtmak.
Kafalarındaki başkanlık rejimi nedir, diye merak mı ediyorsunuz? Ankara’nın ortasındaki o robot heykeline bakın.
Erdoğan tarzı başkanlık işte o robot heykelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları