Özgür Mumcu

Başkan’ın dokunulmazlığı

20 Nisan 2016 Çarşamba

Erdoğan’ın hayalindeki tarzda bir başkanlık sistemine geçilecekse, yasama ve yargının iyice zapturapta alınması gerek. Dokunulmazlıkların kaldırılması yasamaya yönelik bir taarruz hareketi. Meclis’in önemini kaybetmesi, Erdoğancı başkanlık rejiminin olmazsa olmazı.
Birden çok hedef var. Kendi derdine düşmüş MHP’den kopacak oyların tek adresi olmak bunlardan biri. “Terörist” milletvekillerini yargılamak bunun için iyi bir vesile.
HDP’nin “seni başkan yaptırmayacağız” politikasından da böylelikle intikam alınmış olacak. Hem başkanlık için anayasayı değiştirecek kadar milletvekiline ulaşmasını engelleyen HDP etkisiz hale getirilecek, hem de muhtemel bir ara seçimle boşalacak sandalyelere AKP’liler gelecek.
Toplumda dokunulmazlığı olmayanlar, Erdoğan davaları ile abluka altına alınmış halde. Sırada milletvekilleri var. İşin sadece HDP milletvekilleriyle sınırlı kalacağını düşünmek ise saflık olur. Elbette sıra CHP’nin can sıkan milletvekillerine de gelecek. Bu sebeple, CHP’nin anayasaya aykırı olduğunu bizzat kendisinin söylediği bu düzenlemeye “evet” oyu vereceğini söylemesi büyük bir hata.
“HDP’yi destekliyorsunuz derler” bir gerekçe değil. Bir defa “evet” oyu da verseniz, “hayır” oyu da, yine derler. İktidarın da medyasının da söylemlerinde gerçeklikle bir bağ kurmak gibi bir kaygısı yok.
“Oy vermesek, bu defa referandumla aynı neticeye varırlar” da dokunulmazlıkların kaldırılması için bir gerekçe değil. Bir defa, AKP’nin ne kadar fire vereceği bilinmiyor. Ayrıca dokunulmazlıkların kaldırılmasını talep eden AKP. Bırakın, referandumunun getirebileceği sorunlar da onun derdi olsun. Göze alabilirlerse, referanduma gitsinler.
Siyasette gerektiğinde esneklik, taktiksel geri adımlar ve belli seviyede bir pragmatizm elbette geçerlidir. Ancak bu yola başvururken ayarın kaçırılması ilkeleri hırpalar. Böyle kritik dönemlerde kendi ilkelerinizin hoyratça hırpalanmasına izin verirseniz, bu partinizin kimliğini de sarsacaktır.
Erdoğancı bir başkanlık rejimine karşı parlamenter sistemin en büyük savunucusu olan CHP’nin doğrudan Meclis’i hedef alan bir düzenlemeyi onaylaması zannedildiği gibi bir “hodri meydan” çıkışı değil, teslim bayrağı çekmek olarak anlaşılacaktır.
AKP önerisi birçok açıdan anayasaya aykırı. Amacı Erdoğan’a başkanlık yolunu iyice açmak olan böyle bir düzenlemeye onay vermenin ilkesel ya da siyasi taktikle izah edilebilecek bir tarafı yok.
Memleket, müthiş gergin zamanlardan geçiyor. Buna bir de sürekli yargılanan ve hatta tutuklanan milletvekillerinin getireceği gerginliği eklemenin kimin işine yarayacağı ortada.
Başkanlık yoluna “kontrollü kaos” yöntemiyle ulaşılmaya çalışılıyor. Ne o kaosa ne de onun kontrolüne destek olmanın topluma bir faydası var.
Soru basit. Başkanlıktan yanaysanız oyunuz evet, parlamenter sistemden yanaysanız oyunuz hayır olacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları