Özgür Mumcu

Ahmak vesayetçiler

09 Mayıs 2015 Cumartesi

“Şöyle bir görüş var. Millet, vesayetçilerin istediği partileri iktidara getirmiyor. O sebeple vesayetçiler koalisyon arzuluyor. Koalisyon olsun ki, hükümeti oluşturan partiler arasındaki çatlaklara sızıp nüfuzlarını arttırsınlar. Siyasetçiler kavgaya tutuşmuşken arada çaktırmadan memleketi yönetsinler.
AKP, uzun süren koalisyon dönemlerinden sonra tek parti hükümeti ile bu oyuna dur dedi. Dik durdu, eğilmedi. Muhtıra yemesine, kapatma davasına rağmen iktidarda tek başına olduğu için direnebildi.
Vesayetçiler yine pusuda. AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi için uğraşıyorlar. Hedefleri bir koalisyon hükümeti. AKP’nin tek başına iktidara gelecek oyu almaması vesayetçilerin bir planı. AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi ve Cumhurbaşkanı’na başkanlık hediye etmemesi neredeyse bir vatana ihanet, büyük bir komplonun parçası.”
Peki koalisyon isteyen, tek başına bir partinin iktidara gelmesinden ölesiye korkan bu vesayetçilerin akli melekelerinde bir sorun mu var?
Öyle olmasa 12 Eylül darbesinden sonra neden tek başına hükümet kurmaya yarayacak çift barajlı seçim sistemi getirdiler?
Mesela neden askerin de istemediği ANAP, 1987’de yüzde 36 oy alıp Meclis’in yüzde 65’ine hâkim oldu?
Koalisyon isteyen vesayetçilerin bu seçim sistemini getirmesinde bir tuhaflık yok muydu?
Peki bu vesayetçiler nasıl bir ahmaklıktan mustarip ki 27 Mayıs’tan sonra CHP’nin tek başına iktidara gelmesini engellediler? Nasıl mı? Öyle bir seçim sistemi getirdiler ki yüzde 37 oy alan CHP Meclis’in ancak yüzde 38.5’ini alabildi. Bu CHP vesayetçilerin partisi değil miydi? Neden ANAP’ı tek başına iktidar yapan oyu almasına rağmen Meclis’in yüzde 65’ini almasını sağlayacak bir seçim sistemi getirmedi bu vesayetçiler?
Aldığı oy ile Meclis’teki temsili arasındaki fark bakımından ülkede yapılan seçimlere bakınca karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor. Seçim sistemi sebebiyle aldığı oy oranından çok daha fazla bir oranla Meclis’te sandalyeye sahip olan ilk üç parti hangileri: Demokrat Parti, ANAP ve AKP.
Peki yine seçim sistemi sebebiyle aldığı oya nazaran Meclis’teki milletvekili oranı en az değişen üç parti?: CHP, DSP ve nazar boncuğu olarak Adalet Partisi.
Koalisyon diye ölüp biten vesayetçiler nedense hiç sevmedikleri DP, ANAP ve AKP’ye aldıkları oyun katbe kat fazlası milletvekili verecek seçim sistemleri getirmiş.
Sabah akşam vesayet partileri diye damgalanan CHP ve DSP’ye ise üvey evlat muamelesi çekmiş. Hatta öyle ki birinci parti olan CHP’yi Erbakan’la koalisyon yapmaya zorlamış.
Hatta vesayetçi Anayasa Mahkemesi zamanında Mesut Yılmaz hükümetini yıkıp iktidarı elceğiziyle Erbakan’a teslim edivermiş.
12 Eylül’den sonra getirilen seçim sistemi güçlü tek parti hükümeti peşindeydi. DYP ve ANAP’ın sağ oyları SHP ve DSP’nin de sol oyları paylaşması koalisyona yol açtı. Seçim sistemi değil.
Ama işte önüne geçmiş seçim sonuçlarının tablosunu bile açmadan ahkâm kesmek ve senelerdir boca edilen hazırlop analizleri tekrar etmek kolay iş.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları