Özgür Mumcu

Ağam benimle eğlenir

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Meclis kendini bombalayanları araştıracak. 15 Temmuz darbe girişimi ve faaliyetlerini araştırma komisyonu bu sebeple kuruldu. Bu komisyon hem Gülen örgütlenmesini, hem darbe girişiminin perde arkasının aydınlatılması için önemli. Daha da önemlisi, komisyonun geniş kapsamlı bir yüzleşme için de kullanılma imkânı. Tabii, memleketimizde bu imkân ancak teoride kalıyor.
Can havliyle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ve Avusturya’da yaşanan denazification yani Nazilerden arındırmaya benzer genel bir tasfiyeye girişildi. Fakat sadece bu tasfiye sorunu çözmeye yetmez. Cemaat hiyerarşisinde üst konumda bulunmadıkları sürece şuradaki öğretmenle buradaki polis memurunun görevden alınması ne darbeleri engeller ne de Gülen ya da başka bir cemaatin devlete yeniden çöreklenmesini.
İşin siyaset ayağı sorgulanmadan bu iş tamamlanmaz. Siyaset ayağını soruşturmak içinse Meclis’te kurulan komisyon uygun bir ortam. Gelgelelim, AKP’nin komisyona verdiği üyelere bakınca insan ancak “ağam benimle eğlenir” diyebiliyor.
Dün Orhan Bursalı kapsamlı bir şekilde değindi. Ancak ne kadar bahsedilse az. Komisyona Reşat Petek başkan olacakmış. Eski savcı ve avukat Reşat Petek’i nereden tanıyoruz? Kamuoyunda tanınırlığını Gülen cemaatinin yürüttüğü davaları canhıraş bir şekilde savunmasına borçlu. Muhtemelen milletvekilliğini de.
Kendisi şu sözlerin sahibi: “Hakkında açılan tüm davalardan, Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi’nin beraat etmesine ve bu beraat kararının kesinleşmesine rağmen, Ergenekon yapılanmasının parlamentodaki uzantıları tarafından ‘çete’ diye hakkında Meclis kürsüsünden konuşma yapanlar oldu.”
Yani geçmişi hocasını savunmak ve hocasına karşı çıkanları Ergenekoncu ilan etmekten ibaret.
Hatta meşhur 17-25 Aralık zamanı bile ara bulmaya çalışmış, cemaat ve AKP’yi birbirine düşürmeye çalışıyorlar diye feryat figan eylemiş. Zaten o dönem biraz televizyon izleyen herkes tartışma programlarındaki performansından kendisini hatırlar. En çok da cemaat sebebiyle haksız yere tutuklanıp mahkûm olanlar.
Fakat ağanın bizimle eğlenmesi bu şahıstan ibaret değil. AKP’nin komisyona verdiği bir diğer üye ise Hüseyin Kocabıyık. O da vaktinde Sabah’ın küçük kardeşi Yeni Asır’da köşe yazarıymış. Fethullah Gülen’den “Büyük Türk” diye bahsediyor ve ekliyor: “Onu ve arkadaşlarını tehdit gibi görenler, bu vatana hamasi laflardan başka hangi yeryüzü başarısını tattırdılar ki?”
Hocasına o kadar düşkün ki şöyle de deyivermiş: “Bu insanlarla Gülen Hocaefendi’yi konuşurken, ceviz büyüklüğünde beyinleriyle Fethullah Gülen üzerine küfür romanları yazan bizim sözde muharrirlerimiz ne kadar komik geliyor insana, bir bilseniz.”
Petek ve Kocabıyık şayet AKP milletvekili değil de öğretmen, hâkim, akademisyen, polis, belediye çalışanı olsalardı bugün geçmişteki açıklamaları sebebiyle ya açığa alınmışlardı, ya tutuklanmışlardı.
Ama şimdi darbeyi ve Gülen cemaatini araştıracak komisyondalar.
Yazıp çizdiklerine bakılırsa hocasever değil hocaperest sayılabilecek bu kişileri Meclis araştırma komisyonuna hocalarını araştırsın diye almak cemaatin mağdur ettiklerine ve darbe gecesi öldürülenlere bir hakarettir.
Zannederim asıl bu komisyonu daha kurulma aşamasında Petek ve Kocabıyık gibileriyle sabote eden iradeyi araştırmak gerek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları