Nerede adliye binası varsa yazıyor “Adalet mülkün temelidir”. Yani bugünkü anlamıyla “Adalet devletin temelidir.”
Adalet neyle sağlanır? Hukukla. Hukuk nasıl hâkim olur? Hukuk devletinin ilkelerine uymakla.
Hukuk devletinin ilkelerine nasıl uyulur? İnsan hakları hukukuna ve hukuki güvenlik ilkesine saygı gösterilerek.
Demek ki tersten gidersek, hukuki güvenlik ilkesine, insan haklarına saygı gösterilmezse hukuk devleti ortadan kalkar. Hukuk devleti ortadan kalkarsa adalet sağlanamaz. Adalet sağlanamazsa devletin temeli çökertilir.
Türkiye dahil herhangi bir devleti yıkmak isteyenin ilk yapması gereken o devletin hukuk devleti niteliğini yok etmektir.
Cemaat-AKP gayri resmi koalisyonuyla devletin hukuk devleti niteliği yok edildiği için Balyoz davası iktidar medyasının dört kol çengi manşetleriyle kutlanarak hayata geçti. Ne oldu sonunda? 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan subaylar emirleri altında uçaklar, helikopterler, tanklar, birlikler buldu.
Cemaat-AKP işbirliğinin o davalardaki mahareti olmasaydı, darbeci subaylar o pozisyonlara asla gelemeyecekti. Kasabanın sırrı budur.
Darbe girişiminden sonra OHAL ilan edildi. Hakikaten de olağanüstü bir haldi. İktidar bütün uyarılara rağmen uyurken ordunun içine sızmış, Balyoz davası sayesinde terfi etmiş subaylar darbeye kalkışmıştı. Bir hayat memat meselesi söz konusuydu. Kelimenin her anlamıyla devletin bekası tehdit altındaydı.
Olağanüstü hali anayasa düzenlemişti hem de OHAL KHK’lerinin rejimini Anayasa Mahkemesi belirlemişti. Yani bu olağanüstü şartlarla hukuk devleti içinde mücadele etmek mümkündü.
Ne oldu? Anayasa Mahkemesi “Anayasa Mahkemesi üyeleri bundan böyle oturumlarına boyut ve kumaşı sonradan yürütme tarafından düzenlenmek kaydıyla kırmızı donla katılacaktır” şeklinde bir KHK’yi bile denetleyemeyecek bir karar verdi. Mahkeme, iktidarın emrinin kızılını, yerleşmiş içtihadına yeğledi ve bir kamu kaynağı israfı binadan ibaret kaldı.
Anayasa Mahkemesi üyeleri donlarıyla ilgili OHAL KHK’sini korkarak bekleyedursun iktidar, Balyoz torpilli subayların öldürdüğü 248 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına, OHAL KHK’leri eliyle evlilik programlarını yasaklamayı ya da kış lastiği uygulaması düzenlemeyi reva gördü.
Yani cemaat-AKP koalisyonuyla hukuk devleti darbe yediği için devlet sarsıldı. İktidarın çıkardığı ders ise hukuk devletini tamamen ortadan kaldırmak oldu. Bunun doğal sonucu bellidir. Hukuk devleti yoksa adalet yok. Adalet yoksa devlet yok.
Dünyanın en sakin muhalefeti elinde adalet pankartıyla Cumhuriyetin kurulduğu Ankara’dan Cumhuriyeti kuranların geldiği İstanbul’a boşuna yürümüyor.
Muhalif bellediğiniz herkesi içeri atabilirsiniz. Siz ki Anayasa Mahkemesi üyelerini dahi ne hallere düşürmüşsünüz. Hukuku elbette yerle bir edebilirsiniz. Gücünüz vardır. Önünüzdeki tek engelse Türkiye’dir. Bu tuttuğunuz yol sonunda devleti, Türkiye’yi yıkar. Neden? Çünkü adalet mülkün yani Türkiye’nin temelidir.
Vatanseverlik nutuk atmakla olacak iş değildir. Aynı imkânları verin sizden daha fazla hamaset yapanı bulmak kolaydır.
Vatanseverlik, vatanı oluşturan halkı yani milleti bütün farklılıklarına rağmen adaletle bir arada tutmaktır.
Özetle hukuk devletini kim yıkıyorsa millet düşmanı odur.