Özdemir İnce

TRT İsmail Cem ve gurkaları (1)

11 Ağustos 2024 Pazar

Yakın zamana kadar TELE1’deki programına beni sürekli konuk eden değerli dostum Namık Koçak telefon etti. Bir kitabı dolayısıyla Prof. Dr. Haluk Şahin’i programına konuk etmiş. Kitapta TRT televizyonuyla ilgili bir bölüm varmış ve Haluk Şahin benden söz etmekteymiş.

Babıali’ye Son Tren1 adlı kitabı köye getirtip ilgili bölümünü okudum. Haluk Şahin acele etmiş, söz konusu bölümü yazıp yayımlamadan önce benim ölümümü beklemeliydi. Çünkü 1974-1975 yıllarında 500 gün2 TRT genel müdürlüğü yapmış olan İsmail Cem dönemi, içinde benim de yer aldığım TRT televizyonu “kurucu kadrosu” için haysiyet sorunu olmuştur. Konuya girmeden İsmail Cem’i TRT’ye genel müdür olarak atayan Bülent Ecevit vefatından önce, bu atamadan dolayı pişman olduğunu söylemiştir bana.

Haluk Şahin’in balon gibi şişirerek ballandıra ballandıra anlattığı İsmail Cem dönemi öncesinde, sırasında ve sonrasında televizyonun öndenetim ve redaksiyon şube müdürü idim.

Ankara televizyonu deneme yayınlarına 31 Ocak 1968 günü başladı. Yayınlarda, İngiltere’de staj gören radyo programcıları görev aldı. TRT dış haberlerde çalışırken yapılanma planlaması yapmak için 1 Ocak 1970’te televizyona gönderildim. Kurduğum birim daha sonra öndenetim ve redaksiyon şube müdürlüğü adını aldı. Televizyon henüz civciv iken 12 Mart 1971 tarihinde askeri darbe oldu. TRT’de darbe yönetimi İsmail Cem 15 Şubat 1974’te genel müdür oluncaya kadar devam etti. Üç küsur yıl. Üç yıl içinde TRT TV’de sıkıyönetim yaşamışız. Ben 11 Ağustos 1971 günü sıkıyönetim tarafından gözaltına alınmış ve 40 gün Yıldırım Beyazıt’ta yatmışım.

İsmail Cem gelinceye kadar bir cehennem hayatı yaşamışız, yayın yapabildiğimize şükretmekteyiz. Hadım edilmişiz ama Haluk Şahin bizden erkek uşak beklemekte. Ayıptır!

İsmail Cem genel müdür olmuş televizyonu gezmekte. Üçüncü katta bir odanın kapısında “Özdemir İnce” adını görüyor, altında görev adı yazmıyor. Sekreter Şükran (Özkutlu) abla anlattı. Benim aşağıda stüdyoda olduğumu söylemiş. İsmail Cem, odamdaki Türkçe, Fransızca ve İngilizce kitaplığı incelemiş. Şükran abla bunları anlatınca İsmail Cem’den davet beklemeye başladım. Davet ancak birkaç hafta geç geldi. Makamına gittim. Daha selamlaşmadan, “Özdemiğ Bey bana neden engel çıkartiyoğsunuz!” demesin mi?... Şaşırıp kaldım. Engel meğer şuymuş: Bir programa Orhan Boran’ı davet etmiş (ki onun işi değildir), müzik eğlence şubesine epeyce yüksek bir para ödenmesi talimatı vermiş, ben de “Dışarıdan Yararlanılan Hizmetler Ücret Yönetmeliği”ne uymadığı için ödeme formunu imzalamamışım.

Bunun üzerine, “Cem Bey” diyerek anlatmaya başladım. TRT, gazete değildir, gazetede Yenice (sigarası) paketinin arkasına “Falancaya şu kadar ödeyin” yazarsınız, muhasebe ödeme yapar. TRT’de her görev için bir yönetmelik, ödeme yönetmeliği vardır. Belli rakamları genel müdür bile aşamaz. Kendisi ücretleri az buluyorsa yeni bir ücret yönetmeliği yaptırıp yönetim kuruluna onaylatır. Öğrenciye ders verir gibi anlattım (Çünkü yönetmeliklerin hepsini Alpaslan Öner ile birlikte yazmıştık.) ama hiçbir yararı olmadı.

Cem’in, Haluk Şahin ve Mustafa Gürsel’i “gurka” olarak getirmesi de akıl almazdı. Televizyon müdürü Erhan İmset ABD’de televizyonculuk öğrenimi diploması almıştı. TV daire başkanları Mahmut Tali Öngören ve Gültekin Orkut ABD’de meslek icabı bulunmuşlardı. Yapımcılar ve yönetmenlerin epeycesi BBC’ye gidip gelmişlerdi. Bunların hiçbiri televizyonculuğu bilmiyor amma Haluk Şahin biliyormuş ve iyi program nasıl yapılır bize öğretecekmiş.

Televizyonda bunca eğitimli eleman görevliyken, her görevin bir görevlisi varken İsmail Cem’in bunları yok sayıp kendince bir paralel kadro kurması akıl almaz bir şeydi. Uygulamaya engel olamasak da elbette muhalefet edecektik.

Haluk Şahin (s.94), muhalif müdürler grubunun liderlerinden biri olduğumu yazıyor ama işlemlere muhalefet edebilecek tek birimin müdürü bendim. İsmail Cem paralel kadro kurmakla kalmadı, bir de Yeşilçam’la ortak iş yapmaya, Yeşilçam’a film ısmarlamaya, rejisörlerine iş vermeye başladı. Tıpkı günümüzün R.T. Erdoğan’ı gibi. Bunlara karşı çıkmamalı mıydık?

Bir de maaş meselesi var (s.74-75). Haluk Şahin, Rua Tezcan adlı görevliye maaşının ne kadar olacağını soruyor ve yedinci derecenin ikinci kademesinden 2.300 TL dolaylarında olduğunu öğrenince şaşırıyor. Bunun üzerine İsmail Cem’in talimatıyla, yönetmelikte bulunmayan “sözleşmeli danışman” kadrosu icat edilip 7.000 TL maaş ödeniyor.

1 Haluk Şahin, Babıali’ye Son Tren, Biz Kitap Yayınevi, İzmir, 2024.

2 İsmail Cem, TRT’de 500 Gün, Cem Yayınevi, 1976.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir rica 17 Eylül 2024
HÜDA PAR parti programı 13 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları