Özdemir İnce

R.T. Erdoğan’ın hal ve gidişi

21 Mayıs 2023 Pazar

Sinan Oğan ve Ümit Özdağ’ın dikkatine : Daha önce sözünü ettiğim 2. Cumhuriyet Tartışmaları1 adlı kitapta yer alan söyleşiden R.T. Erdoğan’ın zihniyet dünyasına bir dalış yapacağız:

Soru: 70 yıllık tarihin sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin temel problemleri neler? 70 yıllık tarihin taşıyıcısı Kemalizm, gelinen noktada kendini yenileyebilir mi? Toplumsal sorunlar karşısında yanıt verebilecek bir çekim merkezi olabilir mi?

R.T. Erdoğan: 70 yıllık tarihinde Türkiye Cumhuriyeti katı bir üniter anlayışa sahip olmuştur. Her konuda “tekçi” olmuştur ve bu tek olan şeyi de kendisi seçmiştir. Hukuk halka sorulmadan bir yerlerden aktarılmış ve zorla halka dikte ettirilmiştir. Çağdaşlık anlayışı, ahlak anlayışı vs. Hatta Türkiye, din konusunda da aynı anlayışı seçmiş, kendisine din olarak “Kemalizm”i almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte etmiştir.

***

“70 yıllık tarihinde Türkiye Cumhuriyeti katı bir üniter anlayışa sahip olmuştur” ne demek? Anayasamızın 3. maddesinde “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” denilmektedir. “Bölünmez” demek “üniter” demektir. Ama ülkenin bekasının baş savunucusu (!) Erdoğan ülkenin üniter yapısına karşı.

Medeni hukuk ve bütün yasalar TBMM’de yapılan oylamalarla kabul edilmiştir. TBMM’de oy veren milletvekilleri halkın vekilidir, yani bizzat halktır. R.T. Erdoğan bilmeyebilir ama Cumhuriyetin ülküsel programıdır, günümüz anayasanın da başlangıç ilkelerini oluşturmaktadır.

Öte yandan, devletin kuruluş ideolojisinin bilimsel programı olan “Kemalizm”in bir din olduğunu iddia etmek ise bilim ve bilgiyle çelişmektedir.

***

R.T. Erdoğan: […] Bunu şu şekilde açayım; resmi ideoloji ırkçı bir kişilik taşıyor, bu yapısıyla da milli bütünlüğü koruması mümkün değildir. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde 27 etnik grup yaşamakta. Bu 27 etnik grubun da varlıklarının tanınması gerekmektedir. “Türkiye Türklerindir” gibi tezler yanlıştır. Türkiye, Türkiye’de yaşayan herkesindir. Bir inanç birlikteliği bu insanların bütünlüğünü sağlayabilir. Aksi takdirde milli bütünlüğümüzü sağlamak mümkün değildir. Temel sorunlarımız noktasında ana başlıklar olarak bunları söyleyebiliriz.

***

R.T. Erdoğan, Cumhuriyetin kurucusu M.K. Atatürk, Türk milletini şöyle tanımlar: “Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık itibarıyla Türk denilir.” Bu tanımın neresi ırkçı? Laik, bilimsel ve hümanist bir tanım. R.T. Erdoğan’ın “Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde 27 etnik grup yaşamakta. Bu 27 etnik grubun da varlıklarının tanınması gerekmektedir. ‘Türkiye Türklerindir’ gibi tezler yanlıştır” demesi kendisinin çarpık zihniyet dünyasını ele vermektedir. Sözünü ettiği 27 etnik topluluğun Cumhuriyet tarafından tanınması ırkçılığın ta kendisidir. Ne yazık ki bu bilimsel doğrulardan habersiz. Türkiye, Cumhuriyetin vatandaşlık belgesine sahip herkesindir. R.T. Erdoğan’ın sandığı gibi “bir inanç” yani kendisinin arzu ettiği gibi Türk halkı bir ümmet değildir, anayasasına göre İslam ümmetinin parçası olamaz. Anayasanın 66. maddesinin “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” dediğini bilmeyen ya da kabul etmeyen biri kuşkusuz HÜDA PAR’la ortak olur!

***

Soru: Milli bütünlüğün korunmasından söz ettiniz. Bu değişim süreci içerisinde eğer ülke içinde yaşayan bazı grup insanlar milli yapı içerisinde kalmak istemezlerse ne olacak?

R.T. Erdoğan: Onun kararını yine halk verecek.

Soru: Örneğin Kürtler “Biz ayrı yaşamak istiyoruz” diyebilirler.

R.T. Erdoğan: Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şey yapılabilir..

***

Anlamlı sorulara anlamsız yanıtlar devam ediyor. Kitabı 423. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz. Buraya kadarki diyaloğa göre R.T. Erdoğan bir “Kürdistan Eyaleti”ni kabul ediyor. Kürt etnik topluluğu bir eyalet oluşturduğuna göre geriye kalan 26 etnik topluluk da eyalet olabilir. Ve böylece Türkiye federatif bir devlet olur. R.T. Erdoğan’ın sözlerinden bu çıkıyor.

***

Soru: Başkanlık sistemi için neler söyleceksiniz?

R.T. Erdoğan: Türkiye şimdilik buna hazır değil. Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı bir özentinin sonucu ya da Amerikan emperyalizminin bize bir tavsiyesi. Bunun oluşması için siyasette serbest piyasanın oluşması lazım.

***

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı umursamayan R.T. Erdoğan sayesinde demokrasi düşmanı ohlokratik çapulcu siyaset oluştu. Ahlaksız ve rezil ohlokrasinin ne olduğunu 22 Temmuz 2022 tarihli “Ohlokrasi’de Yaşamakve 29 Ocak 2023 tarihli “Yeter söz milletindir ha!” yazılarımda anlatmıştım.


1- Metin Sever-Cem Dizdar, 2. Cumhuriyet Tartışmaları, Başak Yayınları, s. 420-425.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları