Özdemir İnce

Eretz Yisraël, İsrail diyarı

13 Ekim 2024 Pazar

[Dünyanın bütün “devlet”lerinden korkarım. Sınır kapılarında çok korkarım. Tel Aviv Havaalanı’nda da korkuyorum. Ülker yan kulübede pasaport kontrolünü yaptırmış ve “Eretz İsrael”e ilk adımını atmış, benim pasaportumu inceleyen genç kadın ikide bir yüzüme bakıyor, pasaportumun sayfalarını çeviriyor ve üstelik eline telefonunu alıp bir yerlere telefon ediyor. Arkamdakiler sabırsızlanıyor. Görevli paylıyor onları. Bana da ahiret soruları soruyor. Niçinler, nedenler, kimler, nasıllar... Sonunda telefon çalıyor. Bir dakikalik bol “şe”li bir konuşma. Genç kadın bana “Arap ülkerine sık sık gidiyorsunuz?” diyor. Özgür bir insanım, dilediğim yere giderim. “Yanlış anladınız” diyor, “Eğer pasaportunuza İsrail damgası vurursam bir daha o ülkelere giremezsiniz. Yetkililer kararı size bıraktılar, isterseniz pasaportunuzu mühürlemeyebilirim”. Siz olsanız ne yaparsınız? Benim tek kabadayı yanıtım var: “Siz pasaportumu mühürleyin. Araplar beni İsrail’e geldiğim için ülkelerinde istemezlerse kendi bilecekleri iş.”

Genç kadını mutlu ediyor yanıtım. Çünkü yanıtımla İsrail’in “meşru” bir devlet olduğunu kabul ediyorum.]1

Ama pasaport memuru kadın pasaportuma giriş damgası vurmadı. Çıkış damgası da vurulmadı. Daha sonra davetli şair ve yazar ya da görevli gazeteci olarak birkaç kez daha İsrail’e gittim. Pasaportum mühürlenmedi. Mühürlenseydi Mısır’a, Fas, Cezayir ve Tunus’a gittiğim zaman başıma ne gelirdi bilemiyorum.

14 Mayıs 1948’de son İngiliz güçlerinin Hayfa’yı terk etmesi üzerine o gün (14 Mayıs 1948) İsrail devleti kurulmuş. Bizim ülkemiz Türkiye, İsrail’i on ay sonra 28 Mart 1949 tarihinde tanımış, İsrail’de ilk diplomatik temsilcilik 7 Ocak 1950’de resmen açılmış.

Şimdi, Arap ülkelerinin İsrail ile diplomatik ilişkilerine bakalım:

İsrail’le ilk normalleşme adımını Mart 1979’da Mısır attı, onu 1994’te Ürdün takip etti. Normalleşmeyle ilgili ikinci atılım dalgası bundan tam 26 yıl sonra geldi ve birkaç ay içinde Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve son olarak Fas bu kervana katıldı. Fas, Arap dünyasında son birkaç ay içinde İsrail ile normalleşme anlaşmasına varan dördüncü, 1979’dan bu yana ise altıncı ülke oldu. İsrail’in Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme süreci 42 yıl içinde Mısır ve Ürdün ile sınırlıydı. Bu yıl ise dört ülke peş peşe benzer adımlar attı. Son olarak Fas, 10 Aralık 2020’de İsrail ile ilişkilerinin “en yakın zamanda” normale döneceğini açıkladı. Böylece Fas; Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Sudan’dan sonra İsrail ile normalleşmeyi kabul eden altıncı Arap ülkesi oldu.

Normalleşme kervanının başını çeken Mısır, boykot ve geniş çaplı eleştirilerle karşı karşıya kalırken son dönemde yaşanan normalleşme hareketleri karşısında tepkisiz kalmayı tercih etti.

İsrail’in kurulmasından bu yana Arap ülkeleri kararlı bir ortak siyaset kurup izleyemedi. Gerçek şu ki: Kâğıt üstünde devlet varlığını kabul eden Arap ülkeleri, sürekli barış için bu “kabul”ü gerçek hayata geçirmek zorundaydı. İsrail’in İbrani halkı, Filistinliler Müslüman olmadan önce, adı sonradan Palestin (Filistin) olan topraklarda yaşamaktaydı. Hz. Davut, Hz. İbrahim’den bin yıl ve Musa’dan 500 yıl sonra, yaklaşık MÖ 1000 yıllarında bu topraklarda bir kraldı. Bölge halkının bir bölümü milattan sonra 7. yüzyıldan itibaren Müslüman oldu. Bölge halkı bu yüzyıldan sonra Araplaştı. Bu süre içinde, Romalılar tarafından topraklarından sürülen Yahudiler dünyanın dört bir yanında Pogromlar (dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan şiddet hareketleridir) yaşadı ve gettolarda süründü.

Bu yazı İsrail’in bugün yaptıklarını savunmak için yazılmamıştır. Yaptıkları bir soykırımdır ve kınamam bakidir! Ve bu yazdılarımı, tarihin gerçeklerini bilmeyen okurlar için yazdım. Bitirmek için 137. Mezmur’u okuyalım mı?

“Babil ırmakları kıyısında oturup/ Siyon’u andıkça ağladık;/ Çevredeki kavaklara/ Lirlerimizi astık./ Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,/ Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,/ ‘Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!’ diyorlardı./ Nasıl okuyabiliriz RAB’bin ezgisini/ El toprağında?/ Ey Yeruşalim, seni unutursam,/ Sağ elim kurusun./ Seni anmaz,/ Yeruşalim’i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,/ Dilim damağıma yapışsın!/ Yeruşalim’in düştüğü gün,/ ‘Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!’/ diyen Edomlular’ın tavrını anımsa, ya RAB./ Ey sen, yıkılası Babil kızı,/ Bize yaptıklarını/ Sana ödetecek olana ne mutlu!/ Ne mutlu senin yavrularını tutup/ Kayalarda parçalayacak insana!”

İsrail bugün belki de 137. Mezmur’un talimatını yerine getiriyor! Araplar istemeden barış gelmez. Sorumluluk onların!

1 12 Haziran 2001 tarihinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Uzaydan en iyi görünen ülke” adlı yazıdan.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları