Özdemir İnce

Düzen kalacak Erdoğan gidecek

12 Mayıs 2023 Cuma

AKP’nin ilkin kuruluşundan, daha sonra da iktidara gelmesinden bu yana durmadan bir kitaptan (İkinci Cumhuriyet Tartışmaları1) söz ediyor ve bu kitabın R.T. Erdoğan’a ayrılmış 417-432 sayfaları arasının mutlaka okunması gerektiğini yazıp söylüyorum. Elim yoruldu, dilimde tüy bitti. R.T. Erdoğan iktidara geldiğinden bugüne kadar yaptıklarını 1993 yılında, bu 15 sayfada dünyaya ilan ediyor. Kendisine Cumhuriyet ve demokrasi hakkında ne düşündüğü soruluyor.

Soru: Cumhuriyet ve demokrasi kavramlarının Türkiye Cumhuriyeti’nin 70 yıllık tarihindeki ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

R.T. Erdoğan: Demokrasi bugüne kadar bazen amaç bazen ise araç görülmüştür. Hem amaç hem de araç olarak yorumlayanlar da olmuştur. Bize göre ise de demokrasi ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız. Bu düzenlerin seçiminde bir araçtır. Yani demokrasi ile düzenler gelir düzenler gider. Tabii bunun demokrasiyle gerçekleşmesi, halkın iradesinin tecelli etmesi güzel bir şey. Ve bu noktada demokrasiyi halkın iradesinin tecellisi şeklinde tanımlayabiliriz. Fakat bugün ülkemizde demokrasi bir amaç olarak yorumlanıyor. Ve bir amaç olarak görülen demokrasi, ne yazık ki bugün Türkiye’de totaliter bir yapıyı gündemde tutuyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasi adına bir dikta rejimi görüyoruz. Ne yazık ki demokrasi kavramı bizde tam olarak yerine oturmamıştır.

***

Kaç kez yazdım kaç kez söyledim, “İslamcı partiler seçimleri iktidarın el değiştirmesi olarak görmezler. Bu nedenle iktidara gelince gitmek istemezler çünkü onların amacı demokratik Cumhuriyet rejimini teokratik despotizme çevirmektir” dedim. “Demokrasi ile düzenler gelir düzenler gider” diyen Erdoğan sanırım, kullandığı “düzen” sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmiyor. “Düzen”i, “Toplumsal, siyasal ve ekonomik düzen” anlamında kullanmıyor. Devletlerin anayasaları onların toplumsal, siyasal ve ekonomik konumlarını belirler ki buna “kurulu düzen (l’ordre étabi)” denir. Sayalım:

İnsan yapımı bütün yasalar, kurulu düzeni korumak için yapılmıştır.

Türkiye’nin düzeni:

Türkiye’nin kurulu düzeni anayasanın değiştirilmesi olanaksız ilk dört maddesinde belirlenmiştir.

Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

Madde 4- Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

 R.T. Erdoğan adlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, başbakanlık yaptığı yıllarda, cumhurbaşkanı olduğundan bu yana göreve gelirken yaptığı yemine karşın Cumhuriyet devletinin organik varlığını ifade eden “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti”ne karşı hep düşmanca davranmış, karar ve davranışlarıyla bu hukuk devletinin kurumlarını planlı bir şekilde yıkmış; Cumhuriyetin anayasası ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını çiğnemiştir.

Soru: Halk iradesinin tecelli şekli dediniz. Eğer demokrasi sadece bir araç olarak tanımlanabilirse halk iradesi adına iktidara yerleşmiş düşünce demokrasinin aleyhinde işlemeye başladığında, yani totaliter özellik kazandığında ne olacak? Kısaca tanımlamanız üzerinden konuşulduğunda demokrasinin araç edinilmesiyle iktidara gelmiş bir totaliter rejimden vazgeçebilmenin şartları en azından demokratik yollardan mümkün görünmüyor.

R.T. Erdoğan: Halka rağmen iktidar olunamaz. Tarihe baktığımız zaman totaliter rejimlerin hep halk tarafından yıkıldığını görürüz. Eğer halk totaliter bir rejimi istiyorsa buna saygı duymalıyız. Ama rejim geldi ve halk bundan memnun değil, bunu değiştirecek olan yine halktır.

 Soru: Peki bu değişimin aracı sizce ne olabilir?

Cevap: Yine halk. Rejimlerin hiçbiri halka rağmen orada duramaz.

***

Ancak, R.T. Erdoğan iktidarda kalmak için halka durmadan yalan söylüyor ve rakiplerine iftira ediyor. Demokratik seçimin sonuçlarını şimdiden kabul etmiyor! Onun “yıkılma” sözcüğünü elbette “darbe” ve “devrim” olarak yorumlamıyoruz. Bu yazıyı zaten 1993 yılında yaptığı konuşmayı hatırlatmak için yazdım! Ancak şu unutulmamalı ki AKP bir siyasal parti olmayıp bir Vehhabi tarikatıdır, R.T. Erdoğan da bu tarikatın şeyhidir! Ne başbakan ne de cumhurbaşkanı olabildi!

1 Metin Sever, Çetin Dizdar, 2. Cumhuriyet Tartışmaları, Başak Yayınları.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları