Özdemir İnce

‘Ateistler salgını fırsata çeviriyor’

16 Mart 2021 Salı

Korona salgını İslamcılar için çok zararlı oldu: İnanç Borsaları dibe vurdu; kendilerine güvenleri yandı gitti, kül oldu. İstedikleri anda korona salgınının Kuran’daki yerini bulabilirlerdi ama derdi veren yüce Tanrı çaresini de göstermez miydi? Her derdin, her sorunun çaresinin Kuran’da olduğu iddialarının artık sona erdiğini anladılar.

Müflis İslamcıların bu dönemdeki ruh halini ABD’li sinema oyuncusu Morgan Freeman şu cümlesi çok iyi özetlemektedir: “Şu an virüsün bulunduğu 179 ülkede 50 farklı tanrıdan yardım istendi. Hiçbiri dönüş yapmadı. Lakin bilim aşıyı bulunca herkes kendi tanrısına teşekkür edecek.” Lakin, bu teşekkürün dil alışkanlığı olduğunu çok iyi bilmekteler.

Bilim, bir inanç olduğunu çok iyi bildiği için dinle güreş tutmaz. Ancak dinciler, din esnafı ve simsarları güreşe heveslenirse, sonuçta tuş olurlar!

***

Hıristiyan ve Musevi dünyalarında din, bilimle barıştığı, artık kendi sınırları içinde hüküm sürdüğü ve sınır ihlalleri yapmadığı için, bu dinlerin din adamları bilime şükranlarını sunmaktalar.

Amma ve lakin, İslam dünyasında ve özellikle de bir Başyücelik saltanatında yaşamakta olan memlekette vaziyetin durumu çok karışık: Din simsarları, din taşeronları, din tüccarları, din faizcileri akıl ve bilinçlerini yitirmiş durumda sağa-sola saldırmaktalar. 

Bir Cumhuriyet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı şaşkın durumda, ateistlerin Covid-19’u fırsata çevirdiğini ilan ediyor. İktidar için her fırsattan yararlanan DİB, şimdi ateistlerin Covid-19’u fırsata çevirmesinden (!) şikâyet ediyor.

Aferin onlara! “Onlar” dediğim insanlar, aralarında ateistlerin de bulunduğu bilim dostları oluyor...

***

“Diyanet İşleri Başkanlığı koronavirüse ilişkin yaptığı değerlendirmede, ateistlerin pandemi sürecini ‘fırsata çevirmeye çalıştığını’ öne sürerken ‘virüsün kıyamet alameti olmadığını, virüsten ölenlerin şehit kabul edilmişse de bu gruba giren şehitlerin diğer Müslüman ölüler gibi muamele göreceğini’ ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanlığı, İslamın Salgın Hastalıklara Bakışı başlığıyla koronavirüs pandemisinin dinen nasıl ele alınacağını anlatan 13 soruluk broşür yayımladı. Diyanet koronavirüs salgınının kıyamet alameti olmadığını ancak ‘ilahi bir ikaz’ olduğunu belirterek ateistlerin pandemi sürecini ‘inançsızlıklarına gerekçe olarak kullanmaya çalıştığını’ savunarak ‘Bunu fırsata çevirmeye çalışanların ve inançsızlıklarına gerekçe üretme peşinde olanların her platformda görüldüğünü’ ileri sürdü. Diyanet, koronavirüsten ölenlerin şehit olduğunu, ancak diğer şehitler gibi muamele görmeyeceğini ifade etti.”

(www.cumhuriyet.com.tr)

***

Yunus Suresi 99. ayet bak ne diyor Diyanet İşleri Başkanlığı: “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!” (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk meali)

Söyle, sen mi zorlayacaksın bre! Hadi Yaşar Nuri Öztürk’e inanmadın ama senin Yunus Suresi çevirin de şöyle değil mi?

99. ayet: “Eğer rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi topluca iman ederdi. Hal böyleyken, mümin olsunlar diye sen tutup insanları zorlayacak mısın!”

100. ayet: “Allah’ın izni olmadıkça hiç kimsenin inanması mümkün değildir. O, akıllarını kullanmayanları inkâr bataklığında bırakır.”

***

Yaşar Nuri Öztürk’ün oğlu Mustafa Tahir Öztürk’ün hazırladığı Türkiye’nin Hocası Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk (Yeni Boyut Yayınları) adlı derleme saygı kitabında yer alan söyleşimizde de Yaşar Nuri Hoca ateist, ateizm olgusuna değinir:

“Bir defa şunu bileceğiz: Kuran ateizmden bahsetmez. Müşrik ateist değildir. Medrese mollaları işte bunu bilmiyorlar. Ve bu son derece önemlidir. Kuran’dan bakarsanız, bırakın ateist olmasını müşrik deist bile değildir, müşrik teisttir. Çünkü şirk bir dindir.”

***

Hürriyet gazetesi dönemimde (2000-2012) İslamcı zalimlerden biri “Özdemir İnce, hangi cesaretle beni kalemine dolama cüreti gösterdi acaba? Olsa olsa cahil cesaretidir bu. Ama Özdemir İnce’nin yaptığı şey düpedüz terbiyesizlik” diye kostaklanmış, ben de ağzına acı biber sürmüştüm. Şimdi aynı zalim adam “Türkiye’nin laik kesimleri şunu bilmelidir. İslam, hayatın her alanına müdahale eder” diye ültimatom sallıyor. 19 yıllık fetret dönemi, Cumhuriyetin anayasasında “laiklik” ilkesinin bulunduğunu unutturmuş anlaşılan. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları