“Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurumaz...” Başarılı olmak istiyorsanız bu sözü unutmayacaksın Sarışın kızlar diyarında bile unutmayacaksınız…
“Ben eskiden şöyle oynardım, böyle oynardım” yoktur!
Bugün vardır!
Bir de, bugünün hazırlığının yarın ki sonucu vardır…
Dün yoktur dün! Dün, “Şanlı Dün”dür..
“Bugün” ise yaşanan gerçektir!
Bu yüzdendir ki, ‘dünkü güneşle hiçbir şeyi kurutamazsınız..’
Üst üste iki maçta ‘0’ puan çekersen, “to bu or not to be” dersin!
Bir Shaksespeare “Ata sözü!”dür bu…
“Şekspir” agayı beğenmezsen;
E, o zaman “Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin” diyen Osman Nihat Akın var.. Devamı tam bizim milli takıma göreydi ama..
“Sükût etme nazlı yâr, beni mecnun edersin..”!
Bu arada, adamların 2 futbolcusu da takımsızdı..
Yani, 2 işsiz futbolcu, milli takıma çağrılmıştı!
10 bin kişilik statları boş sayılırdı..
Tanrım, Letonya’da da e-bilet mi vardı yoksa (!)
Letonyalılar akşam nereye gittiyse….
Hani, bir kale arkası otoparka bakan başkentin en büyük stadı...
Sonraki en büyük statları ise 5 bin kişilik ha!
Bu ülkede futbol, o dereceydi yani!..
Buz hokeyi ve basketboldan sonra futbol ülkede 3. tercih!
Şimdi size soruyorum:
Bizimkilerin taktiği neydi!?
İlk yarı ne futbolu oynadılar..!?
Sağdan soldan doldur-boşalt ortaları…
Letonyalıların defans boy ortalaması 1.85 ama.. Anlayın artık!
İkinci yarı Allah’tan Bilal vardı.. Enfes vurdu da gol oldu..
“Helal sana çocuk, takımı sıfırlamaktan kurtardın, 3 puan geliyor” derken, 7 dakika sonra bağırta bağırta penaltı geldi. 1-1 oldu..
Bir ara, Bilal gol attı ya, bütün paslar Bilal’e idi..
Gelelim bizimkilerin futboluna..
Sağ veya soldan gelen hava toplarında “gol adamları” bulundukları yerlerde topun kendilerine gelmesini bekliyordu. Topa gitmiyorlar, topu bekliyorlardı..
Yapılan ortalar da defans arasında eriyip gitti tabii…
Birçok maçın ortak özelliğiydi bu..
“Babadan kalan en iyi taktikti” yani! Doldur – Boşalt..
Son maçların kasetlerini tekrar tekrar seyredin, tespit edeceksiniz bunu..
Hepsi “Çok fena” topçu ya.. Top ayağına gelecek de vuracak!
Daha çok beklersiniz bu kafayla..
Rakip oyuncu, ayda yılda bir topu kaçıracak da, siz de gol atacaksınız öyle mi!..
Sevsinler sizi!
Sizin yaptığınız ne biliyor musunuz!?
‘Kız çok güzel olsun, hem de bakire olsun..
Paralı da olsun ama.. İlla ki okumuş olsun..
Bana da ömür boyu baksın…’
Ooo, suyundan koy!..
He ya!..
Öyle bir kız bulun da biz de bu yaşta evlenelim bari..
Fatih Hoca önce paltosunu çıkartıp fırlattı, sonra yeniden giydi..
Hava soğuktu orada..
Önce terledi, sonra üşüdü sanırım!
Aklıma “Hava nasıl oralarda üşüyor musun?” sözü geldi!
Dedim ya, “Dünkü güneşle bugünkü çamaşırı kurutamazsınız”!
“Hey gidi Milli Takım! Vuslatın başka alem vallahi..”
1 puan aldık, kupa an meselesi artık!
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can…