“Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız. Ama bilinsin ki, adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız” demişti büyük usta Aziz Nesin.
Sanki Beşiktaşlıları anlatmak için söylenmiş bir sözdü bu! Ancak bu defa yalnız değildi Beşiktaş sevdalıları... Biletler satılmış, taraftar stattaydı.
Ama illa b’işi olacak ya, bu defa da 1.29 saniyede elektrikler gitti statta!
8 dakika sonra geldi cereyan. Konya ilk dakikalarda top yaptırmamak için ileride pres yapmaya çalışıyordu. Çünkü Beşiktaş top yaparsa durum “fena” oluyordu! Bu, Holmen’nin santrforda oynamasından da belliydi!
Konya forvetinin görevi buydu ama diğer oyuncular ile kalecileri öyle düşünmüyordu. Çünkü onlar zaman geçirme numaralarıyla pek meşguldüler! İşin ilginç yanı, hakemin zamana oynayan kaleciye “1” sefer bile uyarı yapmamasıydı. Oyunun akışı içerisinde bu taktik daha sonra 11 kişi defans taktiğine dönüştü.
Ligin ilk yarısı Beşiktaş için bu maçla bitiyordu ve galibiyet lazımdı.
Böylece Şenol Hoca da ‘Bismillah makineler tamam’ demeliydi! Varılacak limana, fırtınalardan sonra gelindikten sonra verilecek son komuttu bu! Hakem, Ali Turan ve Quaresma’ya sarı kart gösterdi. İyi de Quaresma’nın ne suçu vardı ki o pozisyonda… Şenol Hoca Q17’yi dışarı aldı. O dakikaya kadar iyi oynayan Quaresma çok sinirlendi bu karara. Oğuzhan ve Gomez’in golü belki ‘Bismillah makineler tamam’ dedirtecek derken, Gökhan’ın golü geldi! Demek ki son komut için daha zaman vardı! Golü atan Gökhan yerini Kerim’e bıraktı. Böylece Q17’ye, bu değişiklilerin “taktiksel” olduğu anlatabilirdi(!)
Kerim’e şahane bir gol attıran Sosa da çıktı.
Ama günün olayı Mario Gomez’den geldi:
Hakem, frikik atışı için 9.15 sayıp baraj kurdurdu. Gomez duruma itiraz etti ve kendisi saydı.
Hakemin 9.15 değil 11.15’e baraj yaptırttığı ortaya çıktı! Otoritesi “madara” olan hakem de Gomez’e kart gösterdi! Son düdükle de köprü üstündeki Kaptan’dan makine dairesine “Bismillah makineler tamam” komutu verildi!