Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni İstifalar ve İçselleşmiş Tabi Olmak

08 Kasım 2011 Salı
\n

\n

Halet Çambel, Bozkurt Güvenç ve Ayhan Çavdarla birlikte, Türkiye Bilimler Akademisinden istifa edenlerin sayısı 59’a ulaştı. Ayhan Çavdar, Akademinin ilk 10 kurucu üyesi arasındadır. İlk genel kurulda ilk başkanı seçildi, dört yıl sonra ikinci kez başkanlığa seçildi. Daha sonra, Akademinin şeref üyeliğine geçti... \n

\n

Diyor ki: Türkiyenin en saygın bilim insanlarını kucaklayan Akademinin akıl ve bilimi önde tutan koşullardan uzaklaştırılmak istenmesini ve keyfi tercihleri kabul etmediğim için istifa kararı aldım.. \n

\n

***\n

\n

Türkiye üniversiteleri zaten siyasi iktidarın boyunduruğu altına sokuldu. Türban konusunda zorluk çıkaran 30-35 öğretim üyesini izliyoruz biçiminde verdiği demeçten ve bazıları hakkında soruşturma açtıktan sonra, Üniversitelerin İnzibat Başısı unvanını alabilecek kıvama gelen başkanların güttüğü üniversitelerinden çok cılız sesler yükselebiliyor. O da yerleşik kimliklilerinden. Şüphesiz ki bazı öğretim üyeleri derneklerini unutmuyoruz... Onlar da olmasa, hüküm süren büyük sessizliğe bakarak, bu ülkede akademisyen var mı diye soracağız...\n

\n

Üniversitelerarası Kurulda da doçentlik için ancak akademik yükseltme yağması denebilecek kurullar oluşturulduğunu, Hürriyette Yalçın Doğanın yazısından öğreniyoruz! Bu iş tamamen, iktidar/cemaat lehine layığı ile yerine getirebilecek ve gereğini yapabilecek birtakım güveniliryeni üniversitelere verilmiş!\n

\n

Türkiyede akademisyenlik unvanı, bugüne kadar görülmemiş biçimde, kılıfına uydurulmuş yağmalama dönemine de sokuldu! Türkiye, yüzü aşkın yeniüniversiteaçısından bakıldığında akademik karanlık çağa girdi denebilir ve buna yol açanların Türkiye üniversiteler tarihinde çok özel bir yerleri olacaklarını kestirmek zor değil.. \n

\n

Bu iş öyle, köpeği ve motosikletiyle gazetelere sık sık magazin haber servisi vererek, toplumda sevimlilik parsası toplamaya benzemez... \t\n

\n

Üniversitelere giriş sınav rezaletlerinin bile hesabının verilmediğini de bellek unutmaz... Yarın, cemaat ve iktidar yandaşlarından kaç on bin kişiyi haksız yere üniversitelere soktunuz diye, birilerinin hesap soracağını da unutmamanız gerekir... \n

\n

Burası Türkiye kardeşim! Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner...\n

\n

***\n

\n

Böyle bir üniversite ortamında, TÜBAnın masum kalabilmesi mümkün olmazdı. Nitekim iktidar kılıcını indirdi!\n

\n

Burada üzerinde durmamız ve anlamaya çalışmamız gereken bir nokta, TÜBAda kalmayı yeğleyecekler olursa, onların ruh ve düşünce halleridir. Bu cuma günü yayımlanacak CBTdeki Gündem yazımda şöyle yazdım:\n

\n

İktidar, toplumun bütününü, her yeri, her şeyi, sürü halinde güttüğü binlerceyle, on binlerceyle işgal ediyor! Hiçbir şey geride bırakmamacasına! Akil ve özgür beyin, en azından bu büyük işgal karşısında, siyasi taraf tutmayı bir kenara bırakarak, iktidar kalabalığına karışmadan, kendi benliğini ve birey olarak varoluşunu korumayı düşünmelidir, derim..\n

\n

***\n

\n

Peki, bu tam gerçekleşemiyorsa, neden? \n

\n

İnsanlarımızın ruhuna ve düşünce yapısına, Osmanlının tebaa geçmişi önemli ölçüde hâlâ egemendir. Bunun nedeni, iktidarların (sivil ve tabii ki askeri de!), her zaman baskıcı, her şeyi devlete ve hükümetlere bağlı tutan, onlar aracılığıyla işlerin ancak gerçekleştirilebileceği düşüncesini içselleştiren siyasal ve sosyal bir ortamı egemen kılmalarıdır. \n

\n

Özetle, iktidar yapıları, sivil (hükümetler ve devlet dışı) güçlerin örgütlenmesine ve gerçekleşmesine, dolayısıyla demokratik bir ortamın gelişmesine olanak tanımamıştır. \n

\n

Bu bakımdan, Türkiye Bilimler Akademisinden bazı üyelerin, iktidarın siyasi operasyonuna boyun eğmesini, salt hükümet yanlılığı ile açıklamak doğru değildir!\n

\n

Bunlar arasında şüphesiz ki, çeşitli nedenlerden kaynaklanan hükümet yanlılığı da vardır, ama bunlarda bile şu düşünce içselleşmiştir:\n

\n

a) Devlet, siyaset desteği olmadan Akademi olmaz, yürümez; \n

\n

b) Akademi ancak devlet tarafından kurulursa Akademi olur; sivil, kendi başına bir akademi olmaz... \n

\n

Bu, tamamen, baba (devlet/iktidar) erkil görüşlerin egemenliğidir; bu bakışın en yetişkin olması gereken beyinleri de esir almasıdır...\n

\n

Ben yakıştıramıyorum ama bir yazarımızın sık kullandığı deyimle; Burası Türkiye abicim..\n

\n

\n

\n

Okur Notu, Akın Sinanoğlu: Sayın Bursalı, kimlerin istifa ettiği ya da edeceğini değil de kalanların listesini yakın zamanda yazarsanız daha isabetli olur sanıyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları