Sağlık Bakanlığı’nda sanal bir sahne ve görüşme sahnesi. Bakan bey yardımcılarını ve ilgili kurum müdürlerini toplar, farklı konuşmalar olur. Aşağıda görüşmelerden bir demet:

- Bakanlık bütçesi yetersiz. Büyük harcama kalemlerinden kısıntılar yapmamız gerekiyor. Tamam hastalardan, aldıkları ilaçlar için katılım payını artırdık. Fakat bu giderek tepki topluyor. Başka kaynaklar yaratmalıyız. Size daha önce yaptığım duyuru üzerine ne gibi öneriler hazırladınız?

- En büyük harcamalarımızdan biri aile hekimleri. Giderek gelirlerini artırıyorlar. Öyle bir ödeme sistemi kuralım ki aslında hiçbiri bu ödeme sisteminde önerilen koşulları yerine getiremesin ve paraları kesilsin.

- Buradan yaptığımız tasarrufları serbestçe istediğimiz diğer kalemlere, mesela özel hastanelere plase ederiz.

- Proje yönetimi destek birimi de daha fazla katkı bekliyor, her ne kadar henüz oraya verdiğimiz desteklerden bir sonuç alamadıysak da umut kesilmez.

ÜCRETLERİ AZALTMA SİSTEMİ

- Şu aile hekimleri için hazırladığınız ücretlerini azaltma sistemi kulağa hoş geliyor. Zaten isteklerinden bıkmıştık. Biraz ders vermek gerekir.

- Sistem şöyle efendim, genel hatlarıyla ağızlarıyla kuş tutsalar yüzde 30 kesintiden kaçamazlar.

- Biliyorsunuz aile hekimleri için bir teşvik sistemi hazırlamıştık. Şimdi hazırladığımız senaryo bu teşvik sistemiyle ilgili yeni koşullar arasında mesela aile hekiminin hastalarının yılda en az iki kez hekimine gitmesi şart. İnceledik, hekimine gitmeyen çok sayıda kayıtlı hastası var. (Sağlıklı bir insan neden durup dururken aile hekimine gitsin, sorusunu soran yok! Hastayı zorla getiremeyeceğine göre bu kalemde teşvikten yararlanamayacak.

- Mesela kendisine kayıtlı bir hasta yılda yediden fazla başka bir sağlık kurumuna gittiyse aile hekimi yine teşvikten yararlanamayacak.

- Zaten gebeler, aile hekimine kayıtlı kronik hastalar ve yaşlılar, aile hekiminin yetki alanında olmayan hastalıkları için başka uzman hastahenelere ve hekimlere gidecek. Bunlar arasında yılda 7 kez gidenler epey bir oranda. Böylece aile hekimi bu şartı da yerine getiremeyecek ve parası kesilecek.

- Çok güzel, başka?

- Efendim çok sağlam bir sistem kuruyoruz. Mesela hekim izine ayrıldı, tabii hastaları da kendisine gidemeyecek, yani işi garantiye alıyoruz.

- Bir de şu var efendim: antibiyotik, mide koruyucu, ağrı kesici ilaçlardan hastaya reçete edilmesine de bir sınır getiriyoruz.

HEKİM HASTA KAVGALARI BAŞLAR

- (Doktora burada ihtiyacı olan hastaya gerekli ilaçlar yazmasına kota getiriliyor. Peki ihtiyacı olan hasta ne yapacak? Doktora saldıracak, kavgalar gürültüler. Vay sen teşvik primi almak için benim ilacımı yazmıyorsun! Ama bakın bu kavga da hekim aleyhine bir koz olarak kullanılacak:)

- Efendim hastalara memnuniyet anketi sunuyoruz. Bir çağrı merkezi kuruluyor, onlarca kişiye istihdam da yaratacağız. Onlar hastalara ne kadar memnunsunuz doktorunuzdan diye soracak ve 1’den 5’a kadar not vermesini isteyecek. Biz buradan da doktora verilecek teşvik primlerinden önemli bir kesinti bekliyoruz!

- Harika, buna göre aile hekimlerinden milyonlarca lira tasarruf ederiz. Uygulamayı başlatın!

- Bir itiraz sesi yükselir, efendim çok sayıda hekim istifa edebilir.

- Etsinler gidenlere güle güle, başkanımız da böyle dememiş miydi!

ÖNCE ÜÇ GÜNLÜK ŞİMDİ DE BEŞ GÜNLÜK GREV

Evet, aile hekimleri bu senaryoya uzun zamandır karşı çıkıyor ve kabul edilemez buluyordu. Geçen hafta üç günlük greve gittiler. Türk Tabipleri Birliği açıklama yaptı:

“Sağlık Bakanlığı’nı uyarıyoruz, ‘bu eziyet yönetmeliği’ geri çekilene kadar eylemlerimiz devam edecektir. Meslek onurumuz ve halkın sağlığı için; 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde beş gün iş bırakacağız.”

Bakanlık ortalığı karıştırıyor!