Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Soykırım, Ergenekon, Hrant’ın Arkadaşları

26 Ocak 2015 Pazartesi

Tarafsız Bölge’de “Hrant’ı anma töreninde ana slogana Soykırım yazılması yanlıştır, büyük çoğunluğu dışlar bu yazı, Hrant olsa yazar mıydı.. (yazmazdı, anlamında)” sormuştum. Hrant’ın Dostları’ndan, gazete yazarımız “Evet yazardı, Hrant 1915 olayları soykırımdır, derdi” yanıtını vermişti. Aradım taradım, Hrant’ın çeşitli gazetelerdeki Türkçe yazılarında Soykırım söylemine rastlamadım. Kenarda köşede bir adet kalmış olabilir belki.
Reuters haber ajansına verdiği bir demeç var: “Evet 1915’te olan bir soykırımdı, çünkü dört bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halk ve onun uygarlığı artık yok” dediğini biliyoruz. Ermeni diyasporasından ayrı olarak diyor ki: Yaşanan durumun esas sorumlusu Avrupa ülkeleridir.
Wikipedia’da Hrant Dink maddesinde şöyle yazıyor: “Dink Ermeni Diasporası’na 1915 olayları için soykırım kelimesini içermeyen daha yumuşak muhalefet yürütmeleri çağrısında bulundu...”
Hrant’ın düşüncesi ve politikası açık. Amacı Türk-Ermeni (Türkiye-Ermenistan) arasındaki acıyı daha derinleştirip tırmandırmak değil, tersine yumuşatarak çözümüne yardımcı olmak. Ermenilere yazdığı ve bizim embesilırkçı kafaların bir türlü anlamadığı, “damarlarınızdaki zehirli Türk kanını akıtınız” cümlesi ile de Ermenileri Türk düşmanlığından vazgeçirmeye ve diyaloğa davet ediyordu...

Hatta bir demecinde Hrant Dink ilginç bir ifade kullandı ve “Ben soykırım derken bunu Türklerin yaptığını söylemedim. Asıl Kürtler çok sayıda Ermeni öldürdü..” dedi. Burada, Tehcir sırasında yapılan katliamlardaki rolleri sorguluyor.
Dink bu toprakların insanı… “Dostları” ama Hrant’ı anlamamış.. Veya onu çok iyi anladılar da, kendi beyinlerindeki “soykırım” saplantısını, ancak Hrant’tan sonra bayraklarına yazdılar... Acaba Hrant’ın ruhunun üzerlerinde dolaştığını da mı hissetmiyorlar.

‘Ergenekoncular yaptı’
Yine aynı programda dedim ki: “Yıllarca bu anlı şanlı dostları, Hrant’ı Ergenekoncular öldürdü diyerek davayı Ergenekon davasına bağlamaya çalıştılar hep, cinayetin çözülmesini ertelediler.” Yine aynı arkadaş, “Yoo Ergekenon davasında yargılananlardan bazılarının Hrant cinayetiyle ilgileri olduğu iddia edildi…” dedi.

Dostlarından ve avukatlarından Fethiye Çetin, neredeyse bütün demeçlerinde, söyleşilerinde ve yazdığı kitapta, azmettiricilerin Ergenekon davasında yargılandığına ilişkin, kanıtı kunutu olmayan, bir-iki yalan ifadeye dayalı iddialarla esti durdu... Zaten Ergenekon, Balyoz ve Odatv gibi, sahtekârlıklarla örülmüş, yalancı katiller, satın alınmış gizli tanıklarla doldurulmuş bir dava. Cemaatçi yapının “büyük başarısı”ndan medet umdular.. Şimdi yüzlerce alıntıdan birkaçı:
F. Çetin: “Asıl örgüt Ergenekon’u da aşan daha derin bir yapı. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Başından itibaren oraya götüren birtakım kokular alıyorum. Gerek Ergenekon’da gerek Hrant Dink cinayeti dosyasında üstü kapatılanlar, anında buharlaştırılanlar...”
Yine Cemaat uydurması “Kafes Eylem Planı”nda güya azınlıklar hedeflenmiş. F. Çetin, bu senaryoya balıklama atlıyor: Planlarında “..Ermeniler ve gayrimüslimleri öldüreceklermiş, vahim ve ürkütücü, somut bir bağlantı çıkarsa Dink cinayeti davasının Ergenekon Davası’yla birleştirilmesi dahi gündeme gelebilir...” (2009)

Aynı avukat 2010’da “Kozmik ya da başka bir odada, suikasta ilişkin bilgi ve belgeler TSK içindeki bir odada” diyor!
Yine cinayetin avukatlarından Ayşenur Demirkale, “davadaki Ergenekon bağlantısının soruşturmaya dönüştürülmesi gerektiğini açıkladı”. (Aralık 2011)
“Hrant Dink’in 5’inci ölüm yıldönümünde konuşan Agos yazarı Karin Karakaşlı da ‘Bu davayı bir türlü Ergenekon’a bağlayamadılar’ demişti. Aynı gün bazı gruplar ‘Hrant’ın katili Ergenekon çetesi’ sloganları atarken…”
Evet, şimdi, suikast zincirinde kasıtlı bilgi saklama iddiaları, sorumlularıyla birlikte yargıya taşındı. Umarım rayında gider cinayet soruşturması... Bu dava çözülürse, bu özel yıl için çok iyi bir hediye olur...

Hepsi kötülüğün inşacılarından
Burada “Hrant’ın Dostları”nın Ergenekon, Balyoz, Odatv saplantılarından söz ediyorum. Cemaat senaryosu, haksız hukuksuz yargıla-malarına olan saplantılı inançlarından. Onlardan bir yazar daha geçenlerde, zerresini anlamadığı bir hukuk ve adalet davasında hâlâ “kimse bana Ergenekon davası suçsuzların davasıdır dedirtemez” diyecek kadar imanlı. Evet, Cemaatçiler de aynı inançta hâlâ!
“Dostları”nın neredeyse tümü yetmez ama evetçi, Silivri davalarının yılmaz savunucu-ları, düne kadar AKP/Cemaat ittifakının ve AKP’nin de takipçileriydi..
Yani bugün yaşadığımız tüm kötülükler, ne varsa, kuruluşuna taş, tuğla, harç taşıyıcılar-dan... Kolon diken, tuğla ören... Onların hiçbiri “yanlış yapmamıştır, sapan biri varsa davadan Erdoğan’dır”. Tabii, baksanıza Cemaat bile kapı gibi davasının arkasında duruyor.
Zekeriya Öz’e çok inandığını belirten F. Çetin, Cemaat-İktidar çatlamasından sonra, bilgileri saklayan ve yanlış yönlendirmeler yap-tığı sorgulanan Cemaat yapısından yüksek istihbarat müdürleri ortaya çıktıktan sonra, bu kez Başbakan’ı “Ergenekoncuların müttefiki” olmakla ve onları salıvermekle suçluyor. O davaların içeriğini sorgulama ihtiyacı koskoca sıfır.

***

Yoo hayır, Dink cinayetinde devlet içinde aşırı ırkçı-milliyetçi yapılanmaların rolünün olması, bunların hepsinin ortaya çıkartılması başka, “Dink cinayetini Ergenekon yapmıştır, dava ile birleştirilsin” yolunda gitmek, olur olmaz insanları suçlamak, Ergenekon sirkini sevip kucaklamak başka… Devlet içinde cinayetin izinden yürü git kardeşim, ucu kime gelirse gelsin, Ergenekon davasında kimse çıkarsa onu da çek getir...
Şimdi temel soru: “Hrant’ın Dostları” kimlerin katakullisine geldi?.. Yoksa kendi kendilerinin mi? Aralarından birileri Başbakan danışmanlığına kadar yükseldi de, cemaatine ve “dostlarına” ihanet ederek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları