Özyönetim bitince, terör kentlerde

09 Haziran 2016 Perşembe

İhaleleri adamlarına dağıta dağıta doyuramıyorlar...

İktidarın sözde “barış ve çözüm süreci” göz boyaması ile, PKK’nin üç yıllık silah ve cephane yığınağına, dahası ilan ettiği özyönetim örgütlenmesine bile göz yumması sonucu terör bugünkü dehşet boyutuna ulaştı.
Şüpheniz olmasın, arka planda “biz nasıl olsa onları toptan hallederiz...” gibi bir mantık da yürürlükteydi. Bu mantık, “siyasi kazanç” olasılığı ile birleşti ve bu sütunda “şehir terörü gelecektir” diye çok kez işaret ettiğimiz zamanları yaşar olduk.
“Barış” mı? Şüphesiz ki ülkenin en çok ihtiyacı olduğu şey. Fakat barışı, Kaf Dağı’nı aşıp ardına baksanız bile göremezsiniz.
PKK ve siyasi yardakçılarının, yanı başımızdaki PKK’severlerin dayattıkları hep ayrılık çözümü oldu. “Kimlik”li, ayrı yapı, ayrı Meclis, ayrı savunma, özerk yönetim... falan.
Burada yine yazdım: Birlikte yaşanamayacak durumun faturası çok ağırdır, ama bu mutlak bir kaçınılmazlık ise, az ağrılı olarak uzun zaman içinde olabilir. Ama Türk’ü, Kürt’ü bu topraklarda öyle karışmıştır ki, birlikte yaşamaktan başka da şansları çok azdır. Batı’da yerleşmiş bir Kürt’ü kessen Doğu’ya zor gönderirsin.
Bunu PKK görmez olur mu... Ama Ortadoğu’da yakaladıklarını düşündükleri Suriye’de PKK devleti-üssü olasılığı ve ABD/Batı askeri-siyasi desteği, terörü kentlerde büyük boyutlara taşımasına vesile oldu. Şüphesiz, Doğu’da “özyönetim” altyapısının parçalanması da PKK’yi kent kısasına yönlendirdi.

Halk sıfır güvenlik içinde
Bu çapta bir terörün ve savaşın ana sorumlusu, başta dediğimiz gibi siyasi iktidardır. Devlet ve kurumlarının elinden, kentlerde terör ve elemanlarını denetim olasılığı sanki tamamen yok gibidir.
Siyasi sorumlular her ne kadar “neler yakalıyoruz bir bilseniz..” deyip dursunlar.. İrili ufaklı bir şeyler yakalamış olsalar bile, millet için önemli olan yakalayamadıkları, önleyemedikleridir. Bir terör heyulası İstanbul ve tüm Türkiye’de esmektedir. Terör, bir daha asla birlikte yaşanamayacak bir ortamın başarılı kışkırtıcısıdır. Amacı bu, ama Kürtler hiç de PKK gibi düşünmüyor.
O halde niçin ve ne amaçla bombalıyorsun.. İntikam için mi? Ya tutarsa diye mi? Bunları bir kenara bırakalım ama siyasi hedefleri var: Bıktırıp “dize getirme” stratejisinin uygulamasına geçtiler.
PKK’yi bu noktalara getiren, tonlarca bomba yüklü araçları bile saptayabilecek yetenekten ve terör ağını dağıtmaktan yoksun siyasi iktidar, politikalarıyla halkı teröre kırdırıyor; sıfır güvenlik, korkunç bir yalnızlık...

CHP anayasası
Nihayet, burada yazıp çizdiğimiz konuyu çok geç olsa da gündemine aldı CHP, özgürlükçü anayasa taslağı hazırlıyormuş ve AKP’nin başkanlık anayasasına karşı seçenek olarak Meclis’e sunacakmış. Bu amaçla, parti tüzüğü çalışması ertelenmiş.
Anayasanın 5 önemli niteliği de şöyle olacakmış: Laik, demokratik, özgürlükçü, hukukun üstünlüğüne dayalı ve sosyal devlet.
Hadi hayırlısı!

İktidara yine ihale kıyağı
Saray’ın damadı Enerji Bakanı için ihale yasası yine değiştirildi. Kaçıncı kez? Bakanlığın alımları vb Kamu İhale Yasası’nın dışına çıkartıldı. İhaleleri artık yandaşlarına dağıtmanın yeni bir yolunu da açtılar.
Bir diş teknisyeni şirketin yöneticisi ile konuşuyorum.
“Orhan Bey, devlet hastanelerinden tek bir ihale almak mümkün değil. En uygun fiyatı verseniz bile.. Tümü, tamamen iktidarın doğrudan adamlarına veriliyor. Düşünün, İstanbul’dan katılıyor İzmir’deki ihaleyi kazanıyor..”
Türkiye böyle bir dönem yaşamadı, bir daha da yaşamayacak..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları