Nur Topu Gibi Bir Krizimiz Oldu!

26 Haziran 2012 Salı
\n\n\n

Sadece Türkiye değil, dışımızdaki ülkelerin kamuoyu da Cumartesi günü Suriye hava sahasına girdiği için düşürülen jetimizi konuşuyor.\n

\n

Uluslararası gündemin bu ilgisi, Ankara ile Şam arasında birdenbire patlayan bu gerginliğin, giderek daha da tırmanmasından doğabilecek bir krizin endişesinden doğuyor.\n

\n

Bu yüzden de Türk Hava Kuvvetlerine ait uçağın, keşif amacı ile mi yoksa yanlışlıkla mı Suriye hava sahasına girdiğinin tatmin edici yanıtları aranıyor.\n

\n

Suriyenin, düşürülen uçağın Türkiyeye ait olduğunu bilmediğini söylemesi inandırıcı değildir.\n

\n

Tıpkı bizim resmi ağızlarımızın da, komşu ülkenin hava sahasını yanlışlıkla ihlal ettiğimizi ileri sürmesi gibi!\n

\n

Şayet Erdoğan için, Suriye diktatörü yine Kardeşim Esad olsaydı, iki ülkenin liderlerinin yanı sıra Först Leydileri de el ele pozlar vermeyi sürdürselerdi, bir askeri uçağımızın sırf eğitim amacı ile Erhaçtan havalanıp, İskenderun Körfezinden dönerken hata sonucu ile Suriye semalarında uçtuğu kabullenilebilirdi.\n

\n

Oysa Kardeşim Esadı devirmek amacı ile Suriyede başkaldırmış olan Özgür Suriye Ordusu adındaki kuruluşa silah dahil her türlü lojistik desteği vermeyi üstlenen AKP iktidarının, Şamda bir iktidar değişikliği beklentisi amacıyla planlar yapan Washingtonla eşgüdüm halinde çalıştığını dünya âlem bilmektedir.\n

\n

Bu yüzdendir ki, hava sahası ihlal edilmiş olan Suriyenin Akdeniz sahilinde Rus üssünden ya da o tesisin hemen yanı başında yine Rusya tarafından Suriye Ordusu için oluşturulmuş savunma bataryalarından atılan bir füze, birisi Yüzbaşı; ötekisi Teğmen iki civanımızın da şehit olmasına yol açmıştır.\n

\n

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye resmi makamlarının, O uçağın Türklere ait olduğunu bilmiyordukdemesini kabul edilemez olarak görmekte haklıdır.\n

\n

Ama SuriyeninSizin askeri uçağınız hava sahamızda ne arıyordu?dememekle, Türkiye gibi çok önemli bir komşuyu daha fazla germemeyi amaçladığını da bilmeliyiz.\n

\n

Şam Hükümetine verilecek protesto notası için, Suriye ile resmi ilişkilerimizi askıya almamızın gerekçesi bile aşırı ölçülerde olmuştur.\n

\n

Komşunun diktatörlük ile yönetilmesi, yeni bir olgu değildir. Bu bir.\n

\n

Bir ülkenin kendi yönetim biçimi bizi doğrudan ilgilendirmemelidir. Bu da iki.\n

\n

Kaldı ki, Arap dostlarımızdan en sıcak ilişkiler sürdürdüğümüz ülkelerin başında gelen Suudi Arabistan, demokrasinin göstermelik olmasına bile ihtiyaç duymayan, şeriat yasalarını özümsemiş; vatandaşları arasında cins ayrımı yapmayı doğal sayan bir monarşi değil midir?\n

\n

Her fırsatta altını çizerek vurguluyorum:\n

\n

Suriyeyi hasım olarak karşımıza almaktan en fazla hoşlanacak olan PKK terör örgütüdür.\n

\n

Krizi daha fazla sürdürmek ve gerginleştirmek de PKKye yarayacaktır.\n

\n

Bu olguları bir yana atarak, kriz gündemini NATOya, ABye ve ABDye taşımanın, hele Bayan Clintonın dolduruşlarına gelip tırmandırmanın hiç gereği yoktur.\n

\n

Daha bu yılın nisan ayında, ortada bugünkü kriz yok iken, ama ufukta belirtileri görülmeye başladığında, dünyaca ünlü tarihçi Webster Griffin Tarpleyin uyarılarını unutmayalım.\n

\n

Ne diyordu Tarpley?\n

\n

Türkiye, Suriyede tampon bölge kurarsa, bu modern Türkiyenin parçalanmasına yol açacak bölgesel savaşa doğru dev adım olur.\n

\n

Silah tüccarları Ortadoğuda çıkacak bir çatışmayı, stoklarını eritmek için dört gözle beklerken...\n

\n

Aklımızı başımıza alarak sağduyumuzla hareket etmeliyiz.\n

\n

Başbakan’ın bugün AKP Grubunda yapacağı konuşmada, Türkiyenin bölgedeki üstünlüğünün altını çizerek ama barışa hayati önem veren bir ülke olduğunu da vurgulayarak krizi büyütmek yerine; dondurmasını beklemeliyiz.\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları