Rusya’nın Ukrayna’ya karşı giriştiği askeri harekât 20. gününe ulaştı. Artık kesin bir savaş söz konusu. 

Rusya, Ukrayna’nın tam teslim olması ve başkent Kiev’in ele geçirilmesi için sivil hedefler dahil, savaşın gerektirdiği her hareketi yapıyor. Rusya, kendisine sınırdaş olan Harkov ve Kırım Yarımadası’ndaki Mariupol kentlerinin dışında en batıda, Polonya sınırında bulunan Lviv kentini de bombaladı. Savaş bütün acımasızlığıyla sürüyor. Siviller, çocuklar yaralanıyor, ölüyor. 

Savaşın başladığı ilk günlerde Rusya lehine hareket eden kesimler giderek Rusya’ya karşı seslerini yükseltmeye başladılar. 

Batı dünyası sıcak savaşın içine girmek istemiyor. ABD ve NATO, savaşın içine girip fiilen karşılık vermek yerine Ukrayna’ya silah yardımı yapıyor. Batı dünyası, Rusya’nın etkin bir ekonomik abluka altına alınması yönünde ciddi ekonomik önlemlere başvuruyor.

ABD, Rusya’yı ekonomik yönden ciddi baskı altına almak isterken Avrupa, özellikle Almanya bu konuda çok istekli görünmüyor. Rusya’dan gelen doğalgaz, Almanya için gerek toplumsal yaşam gerek ekonomi için yaşamsal önemde. Bu nedenle ABD’nin ekonomik önlemleri için pek istekli davranmıyor. 

Geçen hafta Antalya’da Rusya-Ukrayna dışişleri bakanlarının bir araya gelmesi, bir sonuç alınmasa da ilk aşamada önemli bir adım olarak kabul edilmelidir.

Bu ikili temasın ardından yine Antalya’da yapılan Antalya Diplomasi Forumu’na NATO ve AB yetkilileri katıldı. 

ABD, NATO ve AB yetkilileri, hep bir ağızdan Türkiye’nin önemi üzerinde duruyorlar, her biri bugünlerde Türkiye’yi övmeye başladı. Bu övmelerin ardından Türkiye’nin ekonomik önlemlere fiilen katılmasını istiyorlar. Türkiye’nin Rusya’ya karşı sürdürülen ekonomik önlemlere fiilen katılmasının bu önlemlerden sonuç alınmasında etkili olacağını belirtiyorlar.

Türkiye’nin Rusya’ya karşı uygulanan ekonomik ambargo önlemlerine fiilen katılması, Türkiye ekonomisi ve toplumsal yaşamı için aslında düşünülemeyecek derecede büyük sorunlara neden olur.

Unutmayalım, dünyada buğday üretiminin yüzde 30’unu Rusya ve Ukrayna sağlıyor. Türkiye, gerek Rusya gerek Ukrayna’dan buğday ithal eden ülkedir. Ayrıca, yemeklik yağ konusunda da bu iki ülkeye bağımlıyız. Türkiye, petrol ve doğalgaz tedarikinde de Rusya’ya bağımlıdır. ABD ve NATO’nun körüklemesiyle Türkiye’nin Rusya’ya karşı ekonomik ambargo kararlarına fiilen katılması, Türkiye için açıkça bir intihar demektir.