Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, önce kızağa alındı, buna dayanamayan Amiral Yaycı da görevinden istifa etti.

Birkaç gündür bu konuda yazılmayan kalmadı. Amiral Yaycı’nın özgeçmişi, FETÖ karşıtı çalışmaları, Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki haklarının korunması konusundaki bilimsel gayretleri yazıldı çizildi. Hatta torpido teli alımı konusunda hatalı ürün teslimini engellediği gündeme getirildi. Bu nedenle şirketin bu olayda etkili olduğu belirtildi.

Bütün bunlar yazıldı ama Tümamiral Yaycı’nın neden görevden alındığına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Oysa demokrasilerde devlet yönetimi şeffaftır, açıktır. Demokrasilerde kamuoyu her şeyi bilmek, doğruları öğrenmek hakkına sahiptir.

Görevden alınan basit bir kamu görevlisi değildir, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı’dır. Üstelik görevden alınışı nedeniyle çok ciddi spekülasyonlar da başlamış bulunuyor. Kimileri bu olayı, ABD ile dış politikada yumuşamaya bağlıyor. Bu olayın Yunan medyasında çok olumlu karşılanışı ve sevinç gösterilerine neden olması, daha başka yorumlara açık kapı bıraktı.

Konu, bu noktada milli çıkarlarla ilişkili bir konuma yükseldi. Konunun bir de demokrasi ile ilgili yönü var. Onu da kısaca şöyle anlatabiliriz:

Ortaçağda Avrupa’da krallar istediği kişiyi görevden alırlardı. Çünkü tek hâkim güç kraldı. Aynı biçimde İran’da şah, Osmanlı Devleti’nde padişah mutlak egemendi. İstediği kişiye görev verir, istediğini görevden alırdı. Hatta darağacına da gönderirdi.

Ancak hukuk devletinde her olayın hukuksal bir dayanağı olması gerekir. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan” söylemi nedeniyle kamuoyuna kürsüden Amiral Cihat Yaycı’dan söz etmişti.

Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynakları nedeniyle onun ismini vererek övücü sözler söylemişti.

Cumhurbaşkanı’nın övdüğü bir kişi kısa bir süre sonra görevinden alınıp pasif göreve tayin ediliyorsa bunun nedenini halkın bilme hakkı vardır. Bu bilgilendirme görevi de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a düşer.

Sayın Akar, halkın öğrenme hakkına saygı duyarak doyurucu bir açıklama yapmak zorundadır. Demokrasinin temel kuralı ve gereği budur.

Kuşkusuz bu kurallara demokrasiye ve halkın bilgi edinme hakkına saygı duyuluyorsa...