Olaylar Ve Görüşler

Yeşil ve sosyal ekonomi modeli - Nilüfer Aktaş

14 Temmuz 2022 Perşembe

1968 yılında kurulmuş ve halen uluslararası politika alanında oldukça aktif bir düşünce kuruluşu olan Roma Kulübü, 1972’de Dr. Dennis L. Meadows gibi dünyaca ünlü ekonomist ve düşünürlerin dünya ekonomisinin geleceğini tartıştıkları “Büyümenin Sınırları” başlıklı ses getirici raporunu yayımlamıştı. Bu raporda, dünya nüfusuyla birlikte endüstrileşmenin, çevre kirliliğinin, gıda üretiminin ve doğal kaynakları tüketmenin aynı hızda artmaya devam etmesi durumunda, dünya üzerinde büyümenin mutlak sınırlarına 100 yıl sonra ulaşılacağı sonucuna varılmıştı.

Bugün geldiğimiz noktada “kontrolsüz büyüme”nin yarattığı çevre felaketleri ve toplumsal sorunlarla boğuşuyoruz. Raporun çıktığı 1970’li yıllarda Dünya Limit Aşım Günü indeksi de yayımlanmaya başlamıştı. Bu yıl 28 Temmuz 2022 tarihine denk gelen Dünya Limit Aşım Günü’nü, tüketimin, dünyanın kendini yenileme hızını geçtiği gün olarak da betimleyebiliriz.

“Büyümenin Sınırları” adlı rapor, bugün yaşadığımız sorunları engellemenin yolu olarak ekonomide bir model değişikliğini öngörüyordu. Bu görüş bugün 2015 yılında Paris İklim Zirvesi ile gündeme gelen “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ile iş dünyası için yeni bir yol haritasına döndü. Yeşil ve Sosyal Ekonomi ile sistemsel sorunlara çözüm bulmaya, toplumsal refahı artırırken çevreyi de korumaya çalışıyoruz. Döngüsel ekonomi adı da verilen bu modelde, ürünler ve materyaller sürekli kullanımda olacak, ortaya çıkacak tüm atıklar geri dönüştürülerek başka üretim süreçlerinin hammaddesi olarak yeniden değerlendirilecek.

Nasıl bir 50 yıl?

Peki, 2020’li yıllara filmin ikinci yarısı dersek bizi nasıl bir 50 yıl bekliyor? Değişimin hızının bile baş döndürücü boyutta olduğu bir 50 yıl olacağını söylemekle başlayalım. Hata yapma lüksümüzün kalmadığı bir 50 yıl da demek mümkün. İşte böylesi bir ortamda ekonomik modellerin dönüşümünü öngören Roma Kulübü ile aynı hedefi iş dünyasına getiren B Corp oluşumunun küresel liderleri, bu yıl 16 Haziran’da Roma’da bir araya geldi. Geçmişten ders alarak geleceği yeniden tasarlamanın tartışıldığı bu zirvede ülkemizden de iki büyük sanayi ve teknoloji şirketinin üst düzey lideri paylaşımlarda bulundu.

B Corp hareketi, piyasada başarı kriterlerini yeniden tanımlayarak, küresel ekonomiyi herkes için değer yaratacak biçimde şekillendirmeyi amaçlayan şirketlerin gönüllü olarak katıldığı uluslararası bir oluşum. Kârlılığını artırırken sosyal ve çevresel sorunlara da çözüm üreten şirketlerin bir araya geldiği bir hareketin parçası olan B Corp’lar küresel sürdürülebilirlik hareketinin liderliğini yapıyor.

İş dünyası ve kamuyu temsilen üst düzey yetkililerin katıldığı bu toplantılarda uluslararası işbirliği ve sorumlu liderliğin geldiği nokta mutluluk verici. Zirvenin ana teması “Onarıcı Ekonomi için Onarıcı ve Sorumlu Liderlik” ve “Radikal/Aktivist Kurumsal Dönüşüm” oldu. Zirveye davet edilen Türk şirketlerinin sosyal etki odağında paylaştıkları “iyi uygulama örnekleri” de global sahnede büyük alkış aldı.

NİLÜFER AKTAŞ
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİSTİ VE DANIŞMANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları