Olaylar Ve Görüşler

Yeniden Lozan ruhu

23 Temmuz 2016 Cumartesi

“Diplomasi” ile “utku” kavramları birbiriyle bağdaştırılamaz;ancak Lozan’da, diplomasi masasında TürklerinBirinci Dünya Savaşı’nda kendini yenen güçlerehiçbir ödün vermeksizin kabul ettirdikleri gerçektendiplomasi tarihine bir utku olarak geçmiştir.

Lozan Barış Antlaşması, BirinciDünya Savaşı’nı sonuçlandıranantlaşmalardan bugünhâlâ yürürlükte olan tek barışantlaşmasıdır. Bunun nedeni ise,Lozan Barış Antlaşması’nın “yenen”ve “yenilen” devletler arasındadeğil de, iki “yenen” taraf arasındaakdedilmiş olmasıdır. (1)

Eşitler arası diplomasi
Lozan’da, “eşit”ler arasında birdiplomasi savaşımı söz konusuydu.Lozan’da taraflar arasında sağlananbu denge bu antlaşmayı kalıcıkılmıştı. Oysa 1919’dan sonraimzalanan öteki barış antlaşmaları,20 yıl sonra daha da büyük birsavaşa yol açacaktı. Lozan BarışAntlaşması, 1919-1939 arası dönemdesavaşa değil, barışa hizmetetmiş bir belge olarak tarihe geçmiştir.
Lozan’ın, Birinci Dünya Savaşısonrası dünyası açısından öneminibir tarihçi-yazar şöyle özetlemektedir:“1918 Kasım’ında herhangi birkimse çıkıp da, bu ölüm döşeğindekidevletle (Türkiye’yle) nihai barışınancak beş yıl sonra yapılabileceğinisöyleseydi; sözlerine inananolmaz, gülünür geçilirdi. Fakat işteo inanılmaz şey gerçekleşti!” 
Lozan Konferansı görüşmelerineilişkin olarak Mustafa Kemal,Nutuk’ta özetle şunları söylemekteydi:“Baylar, mirasçısı olduğumuzOsmanlı Devleti’nin dünya gözündehiçbir değeri, saygınlığı veonuru kalmamıştı. Osmanlı Devleti,uluslararası hukukun dışındabırakılmıştı; Osmanlı, sanki güdümve kısıtlama altına alınmış sayılıyordu.Benim Türk ulusununvarlığı için, bağımsızlığı için, egemenliğiiçin, yüzde yüz elde etmekve sağlamak zorunda olduğu temelhakların dünyaca tanınacağına hiçkuşkum yoktu. Çünkü gerçekte butemel haklar güçle, hakedişle veeylemli olarak alınmıştı. Konferansmasasında istediğimiz, gerçekteelde edilmiş olan hakların yönteminegöre yazılıp onanmasındanbaşka bir şey değildi. İsteklerimizaçıktı ve doğal haklarımıza dayanıyordu.Bundan başka, haklarımızıkorumak ve sağlamak için gücümüzde vardı ve gücümüz yeterliydi.En büyük gücümüz, en güvenilirdayanağımız, ulusal egemenliğimizielde etmiş, onu eylemli olarakhalkın eline vermiş ve halkınelinde tutabileceğimizi yine eylemliolarak kanıtlamış olmamızdı. LozanAntlaşması, Türk ulusuna karşıyüzyıllardan beri hazırlanmış veSevr Antlaşması ile tamamlandığısanılmış büyük suikastın kırılıpönlenişini bildirir bir belgedir. LozanAntlaşması, Osmanlı tarihindebenzeri görülmemiş bir siyasal utkuanıtıdır!” 
Öte yandan, Lozan Konferansı’ndaİngiliz Temsilciler Heyeti’nin birüyesi olarak yer alan Sir AndrewRyan, konferansa ilişkin düşüncelerinişöyle dile getirmişti: “Bu konferansıniki önemli kişiliği, konferansınilk aşamasında Lord Curzon, bütünkonferans boyunca ise İsmetPaşa’ydı. İsmet Paşa, Lord Curzon’untam tersiydi. Onun için denilirdi ki,o diplomasiye bir süvari birliği komutanınitelikleriyle girmişti, gerektiğizaman ileri saldırır; eğer başarıelde edemezse, bütün gücüyle geriçekilirdi. Çok sağır olmakla birlikte,bu sağırlığı duruma göre değişirdi.Diyorlardı ki Paşa, işine gelmeyenhususlarda tam anlamıyla sağırkesilirdi.” 

Cumhuriyet diplomasisi
Osmanlı diplomasisinden çok farklıbir anlayışa sahip olan Cumhuriyetdiplomasisi, bu farklı diplomasianlayışını ilk kez Lozan BarışKonferansı’nda uluslararası topluluğungözleri önüne sermek fırsatınıbulmuştu. Lozan görüşmelerinde İsmetPaşa’nın öncelikle üzerinde durduğuhusus, yeni Türk devletinin diğerBatılı devletlerle eşit statüde olduğununkabul görmesiydi. İsmetPaşa, yeni Türk diplomat tipinin enseçkin örneğiydi.
Lozan’da yeni TürkiyeCumhuriyeti’nin temsilcileri, devletlerininbağımsızlığını ve egemenliğinitehdit eden konularda, Batılı güçlereherhangi bir ödün vermeksizin,davalarının haklılığını ve yasallığınıonurlu bir biçimde savunabilmişve görüşlerini karşısındakilere kabulettirebilmesini bilmiştir
.Acaba bugün yeniden “LozanRuhu”na sahip olamaz mıyız?Dipnotlar:(
1) Lozan Antlaşması’nda taraflardanbiri olan İtilâf Devletleri BirinciDünya Savaşı’nı, diğer tarafolan Türkiye ise Ulusal KurtuluşSavaşı’nı kazanmıştı.
(2) Ömer Kürkçüoğlu, “70. YılındaLozan Barış Antlaşması,” Görüş Dergisi,No. 10, Temmuz 1993, s. 73.
(3) Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, basımahazırlayan, Gazi Mustafa KemalAtatürk, Söylev, Cilt I-II, 19. bası,Çağdaş Yayınları, İstanbul, Ekim1990, s. 398-403.
(4) Andrew Ryan, The Last of theDragomans, London, 1951, s. 174.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları