Olaylar Ve Görüşler

Yargının mali ve idari bağımsızlığı - Musa Tekin

12 Nisan 2023 Çarşamba

Anayasanın 9. maddesine göre yargı yetkisi, Türk ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Yargının gerçekten bağımsız olması, yargının, mali ve idari bakımdan bağımsız olmasıyla sağlanabilir.

Yargıçlar; Türk ulusu adına yargılama yapan ve karar veren bir makamı ve otoriteyi temsil ederler. Bu makam ve otorite, onların şahıslarına ait değildir. Türk ulusuna ve onun hukukuna aittir. Bu bakımdan, her türlü siyasi ve kişisel çıkar hesaplarından uzak şekilde konumlanıp, o yüce ve kutsal değeri, toplumsal güven duygusunu sarsacak, olumsuz etkiden, tepkiden, şahsi beklentilerden kaçınarak, titizlikle temsil etmek ve korumak zorundadırlar.

Hukuk ve adalet davası

Hiçbir şekilde ve hiçbir konuda küçük düşünemezler. Zaten buna hakları da yoktur. Büyük düşünmek zorundadırlar. Bu düşünce ise bir davayı ifade etmektedir. O, dava ise onların hak hukuk ve adalet davası olmaktadır. Bugün ve yarınlarda, bilerek veya bilmeyerek, çok küçük bir ihmalin sonucunda dahi olsa, yapacakları hatalar, hatta yanlış anlaşılmalar, onları gelecekte rahatsız edeceği gibi, bu olumsuzluklar toplumsal ve yargısal otorite tarafından sorgulanabilecektir.

Bu bakımdan, son derece kritik ve önem arzeden, hassasiyet gerektiren bir kutsal görev yapmaktadırlar.

Mali haklar

30.03.2023 kabul tarihli ve 7447 sayılı yasayla Yargıtay ve Danıştay başkanları, daire başkanları, başsavcıları, başsavcı vekilleri ve üyelerinin maaşlarıyla Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin maaşları arasındaki farklılığın giderilmesi için, yeni bir düzenleme yapılmış, aralarındaki mali haklara yönelik eşitsizlik giderilmiş, adil bir çözüm sağlanmıştır. Ülkemiz ekonomik koşullarında, gelinen nokta itibarıyla yapılan bu düzenleme isabetlidir.

Ancak Türk yargısı; yerel mahkemeleri ve yüksek mahkemeleriyle birlikte bir bütündür. Yerel mahkemelerde görev yapan, Türk ulusu adına yargılama yapmaya yetkili kılınan, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilme hakkını kazanmış, bu hakkını yitirmemiş, birinci sınıf olmuş yargıçlarımız ve cumhuriyet savcılarımızın maaşlarıyla, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin, daire başkanlarının maaşları arasında, yerel mahkeme yargıçlarıyla cumhuriyet savcılarının aleyhine önemli bir fark oluşmuştur. Bu fark nedeniyle, mali konularda bir üst rütbe algı ve olgusunun oluşması olasılığı gündeme gelmiştir. Oysa yargıçlara tanınan mali ve idari bağımsızlık, onların şahıslarına ait olmayıp, Türk toplumunun yargısal otoritesine aittir ve yargıç güvencesiyle ilgilidir.

Bağımsız yargı

Bu bakımdan yerel mahkemelerde görev yapan ve birinci sınıf olmuş yargıç ve cumhuriyet savcılarımızla yüksek mahkemelerde görev yapan başkan, daire başkanı, cumhuriyet başsavcısı ve üyeler arasındaki mali haklardaki farklılık giderilip eşitlik sağlanmalıdır. Böyle bir düzenleme, yargıda asıl bağımsızlığa katkı sağlayacak, yargıç güvencesini pekiştirecek, mali haklar yönünden üst rütbe olgusunu ortadan kaldıracak, kuşkuya yer vermeyecek şekilde yararlı olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları