Olaylar Ve Görüşler

Ukrayna’daki savaşın gidişatı - Sarp Sinan HACIR

02 Kasım 2022 Çarşamba

Savaş 9. ayını doldururken Ukrayna ordusu gidişatı lehine çevirdi. Aylarca süren yıpratma savaşının ardından Doğu Ukrayna’daki Harkov bölgesini Rusya’dan geri aldı. Şu anda ise Kherson şehrinde ilerleyişi devam ediyor. 

Açıkçası Ukrayna ordusunun taarruz kabiliyeti anlamında savaşın başında olduğundan daha iyi bir konumda olduğunu söylemek gerekir. Bunun sebepleri arasında az çok tahmin edileceği gibi Batı desteğinin yanında daha sürpriz bir kazanım var. O da Ruslardan ele geçirilen ekipmanlar.

İngiliz istihbaratına göre Ukrayna envanterinin yarısı Ruslardan ele geçirdikleri araçlardan oluşuyor! İşte Batı’dan gelen uzun menzilli HIMARS roketlerini, düzenli olarak sağlanan topçu mühimmatlarını, bizden giden Kirpi ve Bayraktar’ları, Batı’nın eğittiği 10 bin civarı elit askeri ve 6-7 bin kadar da deneyimli gönüllüyü kattığınızda özel noktalarda şok taarruzlar yapabilecek bir orduya sahip oluyorsunuz.

SALDIRI BELİRTİLERİ

Tabii bu şok operasyonlar yapılırken Ukrayna tarafı da ciddi kayıplar verdi. Ruslara göre Ukrayna’nın zayiatı 200 binin üzerinde. Ukraynalılar ise yaz ortasında “Kayıp sayımız 100 binin üzerinde değilse iyi” gibi bir yorum yapmış, eylül ayının sonunda Kherson taarruzu başladıktan sonra Washington Post’ta çıkan bir makale beş Ukraynalı zayiatına bir Rus askerinin düştüğünü söylemişti. Bu nedenle Ukrayna’nın bu bedeli yüksek ağır taarruzları ne kadar sürdürebileceği merak konusu. Dahası Rusya, ilan ettiği seferberlikle 200 ila 300 bin arası askerini yavaştan çatışma bölgelerine konuşlandırmaya başladı. 

Ruslar ayrıca Belarus sınırına asker yığınağına devam ediyor. Bazıları bu yığınağın amacının Ukraynalıları başkenti savunmaya zorlayarak taarruzları güçsüzleştirmek olduğunu söylese de kuzeyden gelebilecek bir saldırının belirtileri her geçen gün çoğalıyor.  

‘KİRLİ BOMBA’

Batı medyası birkaç ay içinde “Ufak bir taktik nükleer çarpışmadan bir şey olmaz” başlıklarına döndü. İddia o ki taktik nükleer silahlar biraz daha az hasar vereceği için küresel çapta bir nükleer savaşa yol açmazmış. Taktik derken, şehirlere değil askeri hedeflere kullanılan silahlardan bahsediyorlar. Japonya’ya kullanılan nükleer silahlar 21 ve 15 kiloton kuvvete sahiptiler. Bugünkü taktik nükleer silahlar 50 kilotona kadar çıkabiliyor. Yani yıkım gücü epey yüksek bir silahtan bahsediyoruz. 

Şimdi bir de “kirli bomba” konusu açıldı. Yani Rusya Savunma Bakanı Şoygu’nun beş Batılı mevkidaşını “Ukrayna kullanıp suçu bize atacak” diye uyardığı silahlar. Konvansiyonel silahlara nükleer materyal eklenmesiyle oluşturulan patlama gücü zayıf ama bölgeyi yaşanmaz hale getiren bir silah!

O nedenle “küçük büyük” fark etmeksizin nükleer söylemlerden kaçınılması gerekir. En azından şu an için o kadar çaresiz olan kimse de yok. Şunu da belirtmek gerekir ki kutuplar arası gerginlik artarak devam ettikçe bu olasılık da önümüze tekrar çıkacak. Umarım ki tüm dünya liderleri yeterince soğukkanlı davranırlar.

SARP SİNAN HACIR

ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları