Olaylar Ve Görüşler

Türkiye’ye dayatılan büyük oyun

25 Eylül 2019 Çarşamba

YAZAR:Daver Darende
Emekli Diplomat-Yazar

Sözde müttefikimiz ABD bugün Suriye’de kendi çıkarlarına daha fazla hizmet eden bir ortak seçmiştir. Bu yeni ortak YPG/PKK’dir. Atlantik ötesinden gelebilecek gönül alıcı sözlere karşı dikkatli olmanın, oynanan büyük oyunu fark etmenin artık zamanıdır.

Milli Mücadele yıllarında emperyalizmin Türkiye için öngördüğü plan bugün gerçekleşme aşamasındadır.
Türkiye’nin ulusal bütünlüğü, üniter devlet yapısı ve bağımsızlığı tehlikeye girerken Lozan’ı tartışmaya açan Sevr’i hortlatmaya çalışan sinsice hazırlanmış plan gündemdedir.
“Sözde müttefik”, özgürlükçü (!) ve demokrasinin temsilcisi ABD’nin Türkiye’ye karşı tarihsel emellerini bir kez daha anımsamamız, ABD Kongresi’nin ünlü (!) raporunda ulusal bağımsızlık savaşımızı “devlete karşı isyan” şeklinde tanımlandığını, Amerika’dan Türkiye’ye “tabanca namlusu” gibi dayatılan “Doğu sorunu”nun (Şark meselesi) sürekli olarak bugün de gündemde yer aldığını unutmamamız gerekiyor.

‘Ortaklık geride kaldı’
ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından biri sayılan Dış İlişkiler Konseyi ve onun başkanı Richard Haas’ın 13 Kasım 2018 tarihli Dış İlişkiler Konseyi raporunun önsözünde ileri sürdüğü görüşler günümüz gelişmelerine ışık tutması açısından dikkat çekicidir.
Richard Haas, Türk-ABD ilişkileri için şunları söylemiştir:
“ABD ile Türkiye’nin stratejik ortaklığı artık geçmişte kalmıştır. Washington için gerekli olan bu gerçeği kabullenmek ve Amerikan çıkarlarına daha fazla hizmet eden kısıtlı ve işlevsel bir ilişki oluşturmaktır.” (Sözcü, 25 Kasım 2018)
Türkiye kıskaç altındadır. Sınırlarımızda, çevremizde ve bölgemizde ülkemizi yakından ilgilendiren yaşamsal önemde gelişmeler olmaktadır.

Birkaç çekici detay
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak “güvenli bölge”nin “güvenli” olup olmayacağına ilişkin tartışmalar devam ederken ABD Genelkurmay Başkanı, Orgeneral Joseph Dunford’un 5 Eylül 2019 günü Dış İlişkiler Konseyi’nin oturumuna katılması dikkat çekicidir.
Ancak asıl dikkat çekici olan ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’un şu sözleridir:
“Suriye Demokratik Güçlerinin (YPG/PKK demektir) (SDG), IŞİD kalıntılarıyla mücadele etmek için koalisyon desteğine ihtiyacı var. IŞİD’den temizlenen alanlarda güvenlik sağlamak aynı şekilde önemlidir. Dolayısıyla yapılacak daha çok iş var ve bu alanı (Suriye’nin kuzeydoğusunu) tutmak için 50- 60 bin yerel gücün eğitilmesi gerektiğini tahmin ediyoruz ve muhtemelen henüz bunun yüzde 50’sini gerçekleştirebildik. Türkiye’nin Suriye konusunda meşru kaygıları var. Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye girme ihtimali de var. Bunun ortak menfaatlerimiz konusunda faydalı olacağına inanmıyoruz.” (Sözcü, 7 Eylül 2019)

YPG-PKK-ABD ortaklığı
Sözde müttefikimiz ABD, bugün Suriye’de kendi çıkarlarına daha fazla hizmet eden bir ortak seçmiştir. Bu yeni ortak YPG/PKK’dir.
ABD’nin dört parçalı Kürdistan’ın öncelikle Suriye ayağını gerçekleştirmek için bugün güven duyduğu yeni müttefiki YPG’yi kendi çıkarı doğrultusunda kullanmaktan asla vazgeçmeyecektir.
ABD’nin oyalama taktiği devam etmektedir. Türkiye’yi denetim altında tutan proje de gündemdedir. Bu projenin bir numaralı aktörü olan Amerika’nın Türkiye’ye yönelik dayatma ve baskı politikasından vazgeçmesi beklenmemelidir.
Atlantik ötesinden gelebilecek gönül alıcı sözlere karşı dikkatli olmanın, oynanan büyük oyunu fark etmenin artık zamanıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları