Olaylar Ve Görüşler

Toplumların ruhu ‘sanat’ - Erden BİLGEN

12 Kasım 2022 Cumartesi

Sanat bir eğlence unsuru değil, toplumların yaşam kültürlerinin altyapısını oluşturan ruhudur. Uygar ve huzurlu bir toplum olabilmek için daha yüksek bir ruh kazanmamızı sağlayan anıtsal konumdaki yapılarımızı değerleri ile birlikte en iyi şekilde korumak hepimizin ana görevidir.  

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), ülkemizde çoksesli ve demokratik bir yaşam kültürü edinmemiz için 100 yıl önce Atatürk tarafından temelleri atılmış bir uygarlaşma projesidir. 1924 yılında başlayan çalışmalarını 1961-2020 yılları arasında tarihi binasında sürdürmüş, yaptığı Anadolu turneleri ile çoksesli müzik ve ona bağlı gelişen eşitlikçi ve özgürlükçü yaşam biçimini toplumun tüm kesimlerine ulaştırmıştır.

(Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu)

MÜZİK KÜLTÜRÜ

1971 yılında Ankara konservatuvarını yeni bitirmiş bir müzisyen olarak adım attığım CSO tarihi binasında yaşadıklarım önemli ve gurur vericiydi. 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım her hafta konsere geliyor, Meclis üyeleri ve büyükelçiler ile yerlerini alıp bilet bulabilen halkımız ile çağdaş bir ortamda müzik dinlemenin, sanat üzerine sohbet edebilmenin keyfini yaşıyorlardı.

Cumartesi sabahları aynı programla tekrarladığımız konserleri halkımız ve üniversiteli gençler yürüyüş merdivenlerine kadar dolduruyor, bir gece öncesinin ağırlığı yerini coşkuya bırakıyor, konser sonrası kantinde yaptığımız sohbetler hepimizin geleceğe umutla bakmasını sağlıyordu. 

Programlarımızda yer alan çoksesli türkü ve bestelerimiz yabancı eserlerle yarışıyor, titizlikle hazırlanan kitapçıkta yer alan orkestra şefi, besteci, solist biyografileri ve bölüm açıklamalarını okuyan dinleyiciler hep birlikte derinlemesine bir müzik kültürü ediniyorlardı. 

Disiplinli çalışmalarla orkestramızı üst seviyelere çıkarmaya çalışan genel müzik direktörü Alman G.E. Lessing binanın üst katında konaklıyordu. Dünyanın en tanınmış eserlerini programa aldığı için zorlandığımız haftalarda bazı arkadaşlarımızın yönetimden izin alarak geceleri çalışmak zorunda kaldığını anımsıyorum.

O yıllarda müdürümüzün vosvosu dışında arabası olan yoktu. Sabahları orkestranın iki otobüsü duraklardan bizi toplayıp orkestraya getirdiğinde heyecanla çalgıları açıyor, ısınma etütlerimizi yaptıktan sonra salonda yerlerimizi alıyorduk.

ÇAĞDAŞ YAŞAM MEŞALESİ

TRT o dönemde harika müzik programları yapıyor, yurdun dört bir köşesinde türküler, şarkılar, bugün popülerliği azalan oyun havaları, serhat türkülerimiz halkımıza Cumhuriyetimizin zafer ve vatanseverlik ruhunu en güçlü şekilde aşılıyordu. Arabesk müzik ve ona bağlı gelişen yaşam kültürü ülkemize henüz gelmemişti.

100 yıl içerisinde çoksesli müzik kültürümüzdeki olumlu gelişmeler doğrultusunda inşa edilen CSO Ada ve İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, gelişmiş ülkelere benzer çağdaşlığımızın en güzel örnekleridir. Bu tip önemli yapılarda gerçekleşen etkinlikler gözden iyi geçirilmeli, halkımız için huzurlu bir yaşam kültürüne giden yolun taşları titizlikle döşenmelidir.   

CSO’da büyük önder Atatürk tarafından yakılan çağdaş yaşam meşalesi festivallerde yurdumuzu aydınlatıyor. Dilerim sanatsal yapıtlar farklı kültürlere olan sevgi, saygı ve hoşgörü kültürümüzü geliştirir ve yarınlara hep birlikte daha umutla ve mutlulukla yürürüz. 

ERDEN BİLGEN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları