Olaylar Ve Görüşler

Teknoloji ve etik artık çok geç olmadan

25 Temmuz 2019 Perşembe

Bilimsel bilginin gündelik haya­ta uygulanması diyebileceği­miz teknoloji artık yaşamımızın bütün alanını kapsıyor. Yirminci yüzyıla kadar teknolojik gelişme­lerin nicelik ve niteliği ile yirminci yüzyıldan sonraki teknolojik geliş­melerin nicelik ve niteliği arasın­da birçok bakımdan farklılıklar or­taya çıktı. Bunun sonucu ise özel­likle günümüz teknolojilerinde sa­nal gerçekliğin gerçeği öteleme­si oldu.
Başlangıçta doğa karşısında za­yıf bir varlık olan insanın olanak­larını güçlendirme gereksinimin­den doğdu teknik. “Üryan gelip üryan giden” insanın doğa ile baş edebilmesinde biricik aleti aklı ol­du. Bununla üretti doğa ile mü­cadelesinde kendine güç kata­cak bilgiyi, tekniği. Yeterince güç­lü olmayan kollarını güçlendir­mek için baltaları bıçakları, kürk­süz tenini donatacak giysiler için tezgaâhları dokumaları, kap kaca­ğı için çamur çarklarını, yeterin­ce iyi görmeyen, hatta bir yaştan sonra iyice zayıflayan gözleri için optik aletleri düşünelim.
Teknolojinin özündeki bu “iyi niyet”, Techne sözcüğünden türe­yen teknolojiyi anlamlandırmada bize çıkış noktası olabilir. Çünkü teknolojinin sağladığı olanaklar insan doğa ilişkisinde teknolojiyi doğal yatağından çıkarmış, bilgi­nin araçlaştırılmasıyla masumiye­tini yitirmiştir.
Oysa insanın kapasitesini ar­tıran teknoloji ne kadar gelişir­se gelişsin, insanın olanakları­nı ne kadar artırırsa artırsın, in­sanın insan olma niteliğinde bir evrim yaratamaz. Anlam yara­tarak “yeryüzünde” kendine bir “Dünya” kuran insan bunu de­ğerler üreterek yapar. Bu tekno­lojiyi üreten insana onun değe­rini, yani evrensel değerler açı­sından “Neliğini” de ortaya koy­mak sorumluluğunu getirmek­tedir. Teknolojinin değeri bilgisi­ni üretmek, bilimsel bilgiden çok düşünsel bilgi birikiminin ge­nişletilip derinleştirilmesine, bu alandaki çalışmaların yaygınlaş­tırılmasına bağlı olacaktır. Bura­da felsefe kadar bütün insan bi­limlerinin ötesinde, daha işlevsel olan sanat, bilhassa edebiyattır. Çünkü teknoloji doğadan çok in­san dünyasına ait bir güçtür. İn­san dünyasına ait bir var olan olarak teknolojiyi kendi özünde­ki “iyi niyete” sadık kalarak an­lamlandırmak, değerlendirmek, yorumlamak gerekmektedir. Bu insanca bir varlık bilgisiyle (*) olan bitene insan açısından bak­mak demektir. Piyasa açısından değil. Teknolojinin insanı değil insanın teknolojiyi yönlendirme­si, kullanması önemlidir. Yoksa etik eylemin neliğini belirleyen “Niyet”in ötelenmesiyle teknoloji giderek yabanıl, yok edici bir gü­ce dönüşmektedir; daha da dö­nüşecektir.
Küresel anamal kendi kendisini yeni teknolojilerle hızla durmak­sızın yeniden üretip çoğaltmak­tadır. Teknolojinin bilgisel açı­dan neliği ötelenmekte, nesnele­rin değeri sağladıkları kâr ile öl­çülmektedir.
Görüntü ve iletişim teknoloji­leri küresel sermayenin yağma­ladığı ana kaynaklardan biridir. Seyrederek var olmak, zihinsel etkinliği, yaratıcılığı hayal gücü­nü devreden çıkarmakta, özneyi etkin değil edilgin hale getirmek­tedir. Görüntüdeki hız insanın duyarlılığını, eleştirel aklın yar­gı gücünü yok etmektedir. Gör­sel teknolojideki bağımlılık algı­lamayı, anlamayı, yorumlamayı, eleştirmeyi değil, içgüdüsel dav­ranışı, mekanik tepkileri, dolayı­sıyla şiddeti beslemektedir. Tek­noloji ne kadar insan ve değerle­rinden uzaklaşırsa insan da o ka­dar doğa varlığı haline gelmekte toplumsal şiddet burada filizlen­mektedir.
Sonuç olarak insanını yapıp et­tikleriyle bağlantısı nedeniyle, teknoloji etiğine duyulan gerek­sinim, artık bir “Olmak veya ol­mamak” sorununa dönüşmüştür. Kültür ve Eğitim Bakanlıklarının, yazılı görsel medyanın durumu or­tada iken gayret gene bilgiye eri­şimde akademik duvarları yıka­cak hocalarımıza, duyarlı yurttaş­lara düşüyor. Doğal olarak bu kar­maşa ortamında veriyi bilgi san­manın kolaycılığından yakaları­nı kurtarabilen, muhalif edimi, ey­lemi yara çıkara dönüştürme ça­basındaki söz cinlerinin daralttı­ğı ufuklarını yıkıp aşmak isteyen yurttaşlar için. “Artık çok geç” de­memek için...
 
(*) Bkz. Betül Çotuksöken, Notos Kitap.
 
MUCİZE ÖZİNAL
 
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları