Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ŞÜKRÜ KARAMAN Gazeteci - Emeklinin günü var kutlayacak hali yok
Siyasi iktidarın söz vermesine karşın yıllardır çıkarılamayan 2000 sonrası işçi ve Bağ-Kur emeklilerini kapsayacak intibak yasası için umutlar Anayasa Mahkemesi’nden gelecek habere kaldı
Bugün Emekliler Günü. Türkiye’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1927’de emekli olduğu 30 Haziran, o günden beri her yıl “Emekliler Günü” olarak kutlanıyor.
Emekli yılda bir kez hatırlanabildiği bugünde maddi yetersizlikten ötürü oldukça buruk, hoşnutsuz.
Türkiye’deki yaklaşık 12 milyon emeklinin yüzü bir türlü gülmüyor. Nasıl gülsün ki? Son derece düşük olan aylıklara yılda iki kez yapılan yetersiz zam yaşam standartlarını iyileştirmiyor, aksine altında bırakıyor. İğneden ipliğe her şeye gelen zamlar, maaşlardaki artışı bir iki ay içinde silip götürüyor.
Emekli neredeyse aç
Yıllar önce yapılan bir araştırma son derece yetersiz maaşla geçinmeye çalışan emeklinin büyük çoğunluğunun temel besin maddesinin ekmek ve makarna olduğunu ortaya koymuştu. Ama günümüzde de emeklilerin durumu bundan farklı değil. Türkiye Emekliler Derneği tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma vahameti ortaya koyuyor. Araştırmada 2005 Ağustos ayındaki işçi emeklisi taban aylıkları ile 2014 yılı Eylül ayındaki taban aylıklarının alım güçleri karşılaştırıldı.
Araştırmaya göre 2005 Ağustos ayından 2014 Ağustos ayına kadar işçi emeklisi taban aylıkları sadece 1.4 kat artarken, 29 TL olan mutfak tüpünün fiyatı 2.6 kat artış göstererek 75 TL seviyesine ulaştı. Bir başka ifadeyle 2005 Ağustos’unda 449 TL olan taban emekli aylığıyla 22.7 adet mutfak tüpü alınabiliyorken, bugün 640 TL olan taban emekli aylığıyla sadece 15.5 adet alınabiliyor. Yani geçen 9 yılda emeklinin mutfağından yaklaşık 7.2 tüp kaybolmuş durumda.
Aynı şekilde dana eti, zeytin ve benzin karşısında da eriyen emekli aylıkları, kurufasulye fiyatları karşısında ise alım gücünü yaklaşık 5 kat oranında kaybetti. 2005 Ağustos’unda bir emekli aylığıyla yaklaşık 179.6 kg. kurufasulye alınabiliyorken bugün 54. 4 kg. alınabiliyor. Yani 125.2 kg’lık bir kayıp söz konusu. Bir zamanların gözde fukara yemeği olan kurufasulye, artık emeklinin mutfağına giremeyen ürünler.
TÜED Genel Sekreteri ve Ankara Şube Başkanı Recep Orhan’ın araştırmaya dair yaptığı açıklama da anlamlıydı. Orhan şöyle diyordu: “Emekli, dul ve yetimler neredeyse dana etinin tadını unuttu. Sebze meyve hallerindeki kasaplardan tavuk taşlığını alabilen emekli kendini şanslı sayıyor. Artık imdadımıza kurufasulye de yetişemiyor. Mutfak tüpündeki fahiş artışlar yemek pişirmemizi bile imkânsız hale getirdi. Emekli kazara bir kilo et bulsa onu pişirecek tüpü bulamıyor. Kurban bayramlarında emeklilere et götürenlere tavsiyemiz yanında bir kilo kuru fasulye ve bir adet de tüp götürmeleridir.”
Türkiye’deki emeklilerin tek eğlencesi televizyon, haberleri buradan alıp gündemi takip ediyor, dizi ve filmlerle eğlenebiliyor. Gazeteyi bile zor alabiliyorlar. Kitabın, sinemanın, tiyatronun yanından bile geçemiyorlar. Zaten okumaya uzak bir toplumuz. Bayramda, mutlu günlerinde torununa harçlık veremeyen emekli, utancını içine atıyor.
İşçi ve Bağ-Kurlular
Emekliler arasında en mağdur olan kesim, işçi ve Bağ-Kurlular. Çünkü aylıkları son derece düşük, temel gereksinimlerini karşılamaktan bile uzak. 800-900 lira gibi son derece komik aylıklarla yaşamını sürdürenler var. Ek geliri veya işi yoksa geçinmeleri çok zor.
Memur emeklilerinin maaşları da yüksek değil, onlar da çok rahat geçinemiyor. Yine de işçi ve Bağ-Kur emeklilerine göre ekonomik olarak iyi sayılırlar. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri arasında da norm ve standart birliği sağlanamadığından, yani bir kesime intibak yapılırken, diğer kesimin bu hak dışında bırakılmasından aylıklarda büyük miktarda farklılık oluştu. Bu farklılık toplumun yoğun talebine karşın hala giderilemedi.
Yapılması gerekenler
Aileleri ile birlikte ülke nüfusunun yarısını oluşturan emeklinin muhannete muhtaç olmadan geçinebilmesi için maaşlarına enflasyon yerine seyyanen zam yapılmalı, refah payı verilmeli. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri de hükümet ile yetkili konfederasyon arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmalı. Böylelikle memur emeklileri ile aralarında açılan makas bir ölçüde kapanabilir. Yoksa, yüzde 3.4, 5 veya 6 gibi son derece düşük oranlı zamlar, temel gereksinimlerini bile karşılamaya yetmiyor. Emekli, maaşıyla adeta yaşama mucizesi gösteriyor.
İntibak yasası
Siyasi iktidarın söz vermesine karşın yıllardır çıkarılamayan 2000 sonrası işçi ve Bağ- Kur emeklilerini kapsayacak intibak yasası için umutlar Anayasa Mahkemesi’nden gelecek habere kaldı. Nedense bu konuda hükümet gerekli adımı atmadı. Yeni intibak yasasının çıkarılmaması maaşlarda fark, mağduriyet oluşturdu, mağduriyetin giderilmesinin yolu yeni intibaktan geçiyor.
Eğer yeni intibak yasası hayata geçirilirse 2000 sonrası emekli olan işçi ve Bağ- Kur’luların yüzü bir nebze olsun güler. Maaşları aşınan emekli yılın ikinci zammı ve enflasyon farkı için 3 Temmuz’u, yani altı aylık enflasyonu dört gözle bekliyor.
Yaşamının en güzel yıllarını çalışarak, emek harcayarak geçiren, üreten, kendisine, ailesine, çevresine olduğu gibi ülkesine de hizmet eden yurttaşlar, ne yazık ki hizmet sürelerinin sonunda kaderlerine terk ediliyor, yoksulluk sınırı altında aylık alıyor ve yeniden yaşama tutunmaya çalışıyor.
Kim ne derse desin, günümüzde emekliler çok zor durumda. Bayramlarda çocuklarına, torunlarına el öptürürken mutlulukla gülümseyen emekliler, harçlık verirken ya eli titriyor veya başını yere eğiyor. Bu tablo hem emeklilerimize, hem ülkemize yakışmıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kuvveti ile çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.”
ŞÜKRÜ KARAMAN Gazeteci
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!