Olaylar Ve Görüşler

Siyasal İs lamcılar kimdir?

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Aydınlanmacılar, yurtseverler olarak siyasal İslamcıları yakından tanıyoruz. Cumhuriyetin kuruluş yılları bunlarla yapılan mücadele örneğiyle dolu. Ne var ki geriletilen, yıldırılan siyasal İslamcılara karşı savaşım aynı kararlılıkla sürdürülemedi. Siyasal İslamcıların ortalama yurttaşı hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi, milli iradenin tecellisi, sivil/askeri vesayeti yıkmak, insan hakları -özellikle kadın hakları- geliştirilmesi “takıyyeci” söylemiyle konsolide etmeleri hoş görüldü/engellenmedi. Karşıdevrim süreci başarı kazandı. Ülkeyi yönetir duruma geldiler.
Bugün siyasal İslamcıların iktidardan uzaklaştırılması, geriletilmesi/yenilmesi için uzlaşı aranıyor. Ana muhalefet partisi üst yöneticileri, orta yol arayışında olan neoliberal aydınlar uzlaşının öncülüğünü yapmakta. Kendilerini akil adam/kanaat önderi olarak gören tarikat/cemaat liderlerinden, sivil toplum örgütlerinden, partilerden uzak tutmak yerine onlara yaslanarak karşıdevrimi durdurma yolu arıyorlar. Derin bir yanılgı içindeler. Çünkü siyasal İslamcıların söylemleri, zihinsel edinimleri, yaşama algılaması, kültürel kodları “akıl/bilimi” öne çıkarmaz. Dogmadır. Günlük ritüellerini; cenaze namazına katılmak, mevlit okutmalar, hatim indirme, masum istemlerini yerine getirme (türban, izinsiz Kuran kursu açılışına sessiz kalma, tarikat toplantılarını görmezden gelme) uzlaşı arayışında ortak değer üretmekten uzaktır. Örneğin kadın hakları, kadının birey olarak kabul edilmesi gündeme geldiğinde “birlikte olma arayışı” siyasal İslamcılar açısından çöker. Ortada bir uzlaşma var gibi görüntü çıkarsa bu takıyyedir.
Siyasal İslamcı kimdir? Siyasal İslamcı öncelikle Cumhuriyetin kuruluşunu kabullenememiş, değerlerini içselleştirememiş uygarlık düşmanıdır. Düşünsel yapısını dogma oluşturur. Söylemleri tartışılmaz, değişmez, koşulsuz uyulur. Akıl/bilimi ötelediğinden sığdır. Gündelik yaşama egemen hale geldiğinde ise baskıcı, kıyıcı ve niteliksizdir. Düşünmeyi, araştırmayı set -düşünmenin/ öğrenmenin tüm yollarına kapar- çektiği için düşünmesini bilmez. Dogmalarının sorgulanacağını bildiği için düşünen/öğrenen insana karşı ayrıştırıcı, öfkeli, saldırgan, alçaltıcı suçlamalarda bulunur. Diğer ayırıcı özelliği üretken ve çalışkan olmamalarıdır. Beceriksiz, tembel, miskin ve asalaktırlar. Çalışmak ve üretmek insanda özgüveni geliştirdiğinden, özgür kıldığından çalışkan insanları -özellikle kadınlara- sevmezler.

İnsana öfkeliler
Aklı/bilimi öteleyen, üretmeyi sevmeyen siyasal İslamcılar, insanların yaşamının tüm aşamalarını da -bugünü ve ötesini- kontrol etmek ister. Doğrudan müdahale eder. Reel yaşama karşıdırlar. Dünyanın tüm güzelliklerini seven ve bu güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen insana öfke duyarlar. Kültürel kodları gereği kendisi bu güzellikleri anlamaz, çoğunu günah ilan etmiştir. Korku üretirler. Güzelliğin sefasının sadece ölümden sonra sürülecek bir şey olduğuna inanır. Farklı yaşamı -güzelliği yaşamak isteyen- seçen, otoriteye karşı ve baskı altında yaşamak istemeyen insana karşıdır. Çünkü kendi yaşamını “teslim” etmiş, teslim olmanın erdem, başkaldırmanın günah olduğuna inanır. Kısacası siyasal İslamcılar uygarlığa, umuda, aşka, sevgiye karşıdırlar.
Siyasal İslamcıların iktidar olmasıyla Cumhuriyetin değerlerine, aydınlanmaya, bilime/akla ne kadar öfkeli/kindar ve düşman olduklarını yaşayarak gördük. Sürmesine izin veremeyiz. Siyasal İslamcıları geriletmek/yenmek zorundayız. Bunun yolu da uzlaşmadan geçmez. Mustafa Kemal’in yaptığı gibi savaşmaktan geçer.

İrfan O. Hatipoğlu



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları