Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sivas Kongresi’nin 103. yıldönümü - Doç. Dr. Hüner Tuncer
Ulusal Kurtuluş Savaşı’na ve Cumhuriyete giden yolda, Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığı altında 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde yapılan Sivas Kongresi, doğu ve batı illerinin ve Trakya’nın, yani bütün yurdun birliğini sağlamak amacını güdüyordu. Bu kongre ile amaçlanan, Türk ulusunu ve yurdunu tek bir kurulla temsil etmekti.
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imza edildiği tarihte (30 Ekim 1918) ordularımızın bulunduğu sınırlar içindeki vatanın hiçbir şekilde bölünmez bir bütün olduğu ve işgalci güçlere karşı ulusal güçlerimizle vatanın savunulacağı Sivas Kongresi’nde alınan kararların başında geliyordu.
Heyeti Temsiliye
Sivas Kongresi kararlarında hilafetin ve saltanatın dokunulmazlığından söz edilmekle birlikte, “ulusal bağımsızlığın sağlanması” ve “ulusal istencin egemen olması” kavramlarına yer verilmesi, yeni bir demokratik rejime doğru gidişi ifade etmekteydi.
Kongre kararlarında, ulusların geleceklerini kendilerinin belirlemeleri ilkesi (self-determinasyon) vurgulanmak suretiyle, ulusal istence dayanmayan herhangi bir hükümetin kararlarının ulusça kabul edilemeyeceği belirtilmekte, vatanın ve ulusun birliği için kurulan bütün cemiyetlerin, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” olarak adlandırılmış olduğu ilan edilmekteydi.
Sivas Kongresi kararlarını uygulamak üzere, kongre tarafından bir “Heyeti Temsiliye” seçilmişti. Heyeti Temsiliye, bütün vatanı temsil edecekti. 16 kişilik bu heyete kongrece alınan kararları yürütme ve ulusal örgütleri birleştirerek yönetme yetkisi verilmişti. 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nin açılışına değin Mustafa Kemal, “Heyeti Temsiliye başkanı” olarak ülke işlerini yönetmekle görevlendirildi.
Tam bağımsızlık
Mustafa Kemal’in Nutuk’ta yer alan sözleriyle, Sivas Kongresi’nde “her türlü işgal ve müdahalenin ve bilhassa Rumluk ve Ermenilik teşkili gayesine yönelik hareketlerin reddi hususlarında birlikte müdafaa ve mukavemet esası kabul edilmişti”. Ayrıca Osmanlı hükümetinin devletlerin baskısı karşısında memleketin herhangi bir parçasını terk ve ihmal etmesi durumunda, geçici idarenin oluşturulması üzerinde karara varılmıştı. (Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Kaynak Yayınları, İstanbul, Kasım 2016, s. 88.)
Sivas Kongresi’nde, “Amerikan güdümü (mandası)” sorunu da enine boyuna tartışılmıştı. Atatürk, kurulacak yeni Türk devletinin kesinlikle “tam bağımsız” olmasını amaçlarken onun çevresindeki en yakın arkadaşları bile böyle bir düşüncenin gerçekleşebilmesini mümkün görememekteydi ve Amerikan güdümünü savunanlar bile çıkmıştı.
1919 yılında Mustafa Kemal, bir yandan ülkeyi işgal etmiş olan düşman güçlerine karşı savaşımını sürdürürken öte yandan da İtilaf Devletleri’nin her isteğine hiçbir direniş göstermeden boyun eğen ve ulusal ayaklanmayı isyan olarak kabul eden Osmanlı hükümetine karşı mücadele etmekteydi.
Atatürk’ün görüşleri çerçevesinde ulusal egemenlik; ulusal sınırlarımız içinde öncelikle kendi gücümüze dayanarak varlığımızı korumak, ulusun ve ülkenin mutluluğuna ve kalkınmasına çalışmak demekti.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- Mesele 'yeşil alan' değil 1.5 milyar dolar!
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'
- Seyircisiz konserlere ne kadar harcandı?