Olaylar Ve Görüşler

Sınıf arkadaşım Komet - Emeritus Prof. Dr. Orhan ŞENER

08 Ekim 2022 Cumartesi

Gürkan Coşkun (Komet) ile Çorum Lisesi’nde, 1952-58 yılları arasında aynı sınıflarda okuduk. Gürkan, sempatik ve esprili davranışlarıyla sevilen bir arkadaşımızdı. Onunla en çok resim ve müzik derslerinde hep beraberdik. Hasan Sağlam adlı iyi bir resim hocamız vardı ve en çok sınıfta Gürkan’la ilgilenirdi. Model olarak Filiz Mergen adlı fotojenik bir arkadaşımızın portresini kara kalemle çizerdik. Çalışmalarımızı kendimiz çok beğendiğimiz halde, hocamızın Gürkan’ın modele pek benzemeyen çalışmalarıyla daha çok ilgilenmesine anlam veremezdik. Gürkan, sempatik ve çok yaramaz bir arkadaşımızdı. Kavga ettiğini ve kaba bir davranışını hiç görmedim. Hür ve bağımsız hareket ederdi.

TEKNİĞİYLE ÜNLENDİ

Gürkan, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdikten sonra ilişkilerimiz kesildi. Paris bursunu kazandıktan sonra, Türkiye’den çok Paris’te Monmarte’de bohem hayatı yaşadı. Birkaç kez aradığım halde, bir türlü buluşamadık. Üstelik ben Heybeliada’da Gürkan ise Büyükada’da bulunduğu yıllarda dahi, devamlı yer değiştirdiğinden hiç görüşemedik. Gürkan artık “Komet” olmuştu. Komet, uluslararası düzeyde çağdaş resim alanında geliştirdiği tekniğiyle çok ünlenmişti. Genellikle rüyalarla, batıl inançları ve bilinçaltı ile ilgili resimler yapıyordu. Ünlü Batı müzelerinde Komet’in eserleri sergilenmekteydi. Gürkan’la ilgili haberleri hep Cumhuriyet gazetesinden izler olduk.

Yaklaşık 10 yıl önce, mezun olduğum Çorum Lisesi’ni ziyarete gitmiştim. Lise müdürüne kendimi tanıttım ve ilgiyle karşılandım. Müdür birkaç öğretmeni telefonla odasına çağırarak gelenlere, beni önemli bir mezunumuz diye tanıttı. Bir ara müdür yardımcısı izin isteyerek ayrıldı ve kısa bir süre sonra elinde bir kâğıt parçasıyla geri geldi. Elindeki resimli kayıt belgemin fotokopisini heyecanla bana hediye etti. Belgeye baktığımda, Gürkan’ın belgesinin yarısının benimkinin devamı olarak görünce, öğretmenlere onu tanıyıp tanımadıklarını sordum. Ne yazık ki Komet adını ilk kez duydukların söylediler. Onun dünya çapında ünlü bir ressam olduğunu ve birçok Batı müzelerinde eserlerinin sergilendiğini söyledim. Ayrıca onun dünyanın tanıdığı bir sanatkâr olmasının benim profesör olmamdan ülke için daha önemli olduğunu vurguladım. Bana olan ilgilerine karşın, Gürkan’ı tanımamalarına üzüldüm.

Eğitimin ve sanatın kalitesinin her yıl giderek düşmekte olduğunu ve neredeyse dip yaptığını görmek benim için çok üzücü oldu. 1950’li yıllarda lise eğitiminin sanat, bilim ve hatta yabancı dil alanlarında 2010’lu yıllara göre çok daha ileri olduğunu düşündüm.

Gürkan ile bir ortak noktamız vardı: Onun babası ve benim abim Köy Enstitülü ve arkadaş idiler. Bir köy okulunda abimin okulunun demirbaşı olan kemanıyla, Beethoven’ın Für Elize adlı parçasını çalması benim ünlü operalar, besteciler ve eserler üzerine üç kitap yazmamda etkili oldu. Bu örnekler bile Köy Enstitülerinin dünyanın en başarılı bir eğitim projesi olduğunu kanıtlamaktadır. Işıklar içinde yat sevgili Gürkan.

EMERİTÜS PROF. DR. ORHAN ŞENER



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları