Olaylar Ve Görüşler

Rahatsız olmayın! - Prof. Dr. Mithat BAYDUR

04 Kasım 2022 Cuma

Neden rahatsız oluyorsunuz?

Gazi Mustafa Kemal, bugün mesaj iletmede kullandığınız Diyanet İşleri Başkanlığı’nı yapılandırdı. 30 bin köyde cami yoktu.

“Dünya lideri” sözünü çok seviyorsunuz ya; bir Türk dünya lideri olmuştu. Time dergisinin kapağı bugün birçok çalışma odasını aydınlatıyor.

Yerli ve milli para diyorsunuz ya; Türk Lirası’nın değeri uzun yıllar bir kıymet abidesi olarak kaldı. Sık sık itibar falan diyorsunuz ya; sizin o taptığınız Osmanlı borçlarını o kadrolar ödedi. Türkiye’nin itibarını iki paralık etmediler...

HUZUR İKLİMİ

Yüzyıl vizyonunu ilk o açıklamıştı. “İstikbal göklerdedir” dedi ve 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti’ni kurdu. 1926’da uçak fabrikası kuruldu. Henüz o zaman Türk işçileri Almanya’ya gitmemişti. Ama 120 Alman mühendis, genç Türkiye Cumhuriyeti için bu fabrikada çalışıyordu.

O Gazi Mustafa Kemal’di. 1911-1922 arasında, aralıksız savaşın içindeydi. Oralarda gazi oldu. Ama hayatla ve bu dünya ile kavgalı değildi. Salıncakta sallanırken de mutluydu dans ederken de... Yüzerken de neşeliydi zeybek oynarken de... O, zaman ve mekân ötesiydi.

Bugün çiftçiler milyonlarca lira borç ile hayata küstürülmüşken, tarımın geleceği umutsuzken ve siz de bunları seyrederken, o, tarlalarda çiftçi dertlerini dinliyordu.

Siz, “Giderlerse gitsinler. Biz yeni mezunlarla da idare ederiz” derken, o, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyor ve Türk tıp dünyasına adeta doping etkisi veriyordu.

Siz hâlâ yakın bölgemizde kalıcı, iyi ve sağlıklı ilişkileri bir türlü kuramadığınız halde, Mustafa Kemal, Balkan Antantı ve Sadabat Paktı’yla ülkenin yakın çevresini bir huzur iklimi haline getiriyordu.

YAŞAMA SEVİNCİMİZ

Neden rahatsız oluyorsunuz?

Siz, “Okuma oranı yükseldikçe beni hafakanlar basıyor” diyen akademisyenler yetiştirirken o Almanya’dan biyokimya, organik kimya, fizik, filoloji ve istatistik profesörleri getirtiyordu.

Onlara, “Dışişleri sınavında birinci olanın üzerini çizdik. Çünkü Ali Kemal’in oğluymuş” dediklerinde, İkinci Adam, “Biz babaların yaptıklarından oğulları mesul tutamayız” diyerek liyakate verilen önemi gösteriyordu.

Denk bütçe hassasiyetinden dolayı, parasal genişlemeye izin verilmiyordu. Yani enflasyon yoktu. 1-2 kuşak yamalı pantolonla gezdi. Ama onları borç tuzağına düşüren bir sistem yoktu. Herkesin erdemli yaşama şansı vardı.

Onlar yoksulluğu kırmak için didindiler. Yoksulluğu yeşertmeye kalkmadılar. Onların “1 milyon 400 bin kişiye yardım paketi veriyorduk, şimdi bu sayıyı 4 milyona çıkardık” diyen bir bakanları yoktu.

Lütfen rahatsız olmayın!

Onların kurduğu Cumhuriyet sizlere öyle bir mecra açtı ki hepiniz bu makamlara geldiniz. Bu nedenle mutlu ve memnun olun. İçinde bulunduğunuz binanın dışındaki Türkiye Cumhuriyeti tabelasına dokunmayın. Zira bu bizi biz yapan Türkiye Cumhuriyeti bizim hâlâ yaşama sevincimizdir.

PROF. DR. MİTHAT BAYDUR

AKADEMİSYEN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları