Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Piyasalaşan sağlık sistemi - Dr. Birgi TUNA
Sağlıkta yaşanan sorunlar gün geçtikçe büyüyor. Sağlık Bakanlığı, yönetmeliklerle kanayan yaraya pansuman çabası içinde. Yara derin, kanama da şiddetli olduğundan, hiçbir pansuman, sorunları çözmeye yetmiyor. Başta sağlıkta şiddet olmak üzere ne yurtdışına giden hekimlere çare bulunabildi ne Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda boş kalan kontenjanlara. Yakında kendimizi emanet edeceğimiz doktor kalmayacak endişesi yaşanıyor.
RANDEVU SORUNU
Üniversitelere yerleştirme sonuçlarına göre tıp fakültelerinde 671 kontenjan boş kaldı. Kontenjan boşluğu, vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerinde yaşansa da kontenjanın sadece yüzde 5’i ile dolan tıp fakültelerine yerleşen öğrencilerin “ücretli tıp eğitimini” nasıl sürdüreceği, önemli bir sorudur.
Hastanelerden randevu alınamaması, sağlık alanında vatandaşı doğrudan ilgilendiren en belirgin sorundur. Randevu sorunu, bir halk sağlığı sorunudur. Ancak iktidar soruna böyle bakmamaktadır. Hastaların randevu alamadığı günümüzde, salgın hastalıktan dolayı, reçetesiz olarak doğrudan eczanelerden alınması genelgelerle sağlanan raporlu kronik hastalık ilaçları için reçete yazılması koşulu yeniden yürürlüğe sokulunca; sağlık kurumlarındaki yoğunluk neredeyse iki kat artmıştır.
GENİŞ ÇAPLI REFORM
Sorunların listesi uzundur ve çözüme ilişkin umut yoktur. Sorunların temelinde AKP’nin sağlıkta dönüşüm programıyla sağlığı piyasaya açması, sağlığı alınır-satılır bir mal haline getirmesi yatmaktadır. Hekimlerle birlikte tüm sağlık çalışanlarının iş doyumunu sağlayacak düzenli ve yeterli gelire kavuşturulması, AKP sonrasındaki iktidarın çözmesi gereken ilk sorundur. Tüm sağlık kurumlarının yönetimine, “önce insan” anlayışına sahip, liyakat, ehliyet, kıdem olarak diğer sağlık çalışanlarında saygı uyandıracak, nitelikli yöneticiler getirilmelidir. Sağlık hizmetlerinde taşeronlaşma kaldırılmalıdır. Birinci basamak sağlık hizmetleri yeniden yapılandırılmalıdır. Bütçede kara delik yaratan şehir hastaneleri devletleştirilmelidir. Kamu kaynaklarını çarçur eden kiralama uygulamalarına son verilmelidir. Askeri hastaneler yeniden açılmalı, buradaki uzman kadrolar yeniden yetiştirilmelidir. Döner sermaye sadece sağlık kuruluşlarının; giderlerini karşılamalı, döner sermayeden çalışanlara prim ödenmesi uygulamasından vazgeçilmelidir. Yerel yönetimlerin, sağlık kurum ve kuruluşlarının arsa ve binalarıyla ilgili yer belirleme, yapım, bakım ve onarım konusunda yetki ve sorumlulukları olmalıdır. Hıfzıssıhha Kanunu ruhuna uygun olarak güncellenmeli, bu yasa çerçevesinde yerel yönetimlere koruyucu sağlık hizmetleri konusunda görev ve yetki tanımlanmalıdır. Sağlık alanındaki tüm meslek dallarının meslek örgütü olmalıdır. Bu meslek örgütlerine meslek içi uygulamaları denetim yetkisi ve görevi verilmelidir.
Sağlık alanındaki sorunlara getirilen bu öneriler, bir dizi çalıştay ve toplantıyla ortaya çıkan önerilerin özetidir. Sağlıkta dönüşümün yarattığı tahribat, geniş tabanlı ve geniş çaplı bir reformla düzeltilebilir. Bu reformu da ancak kapitalist anlayışa teslim olmayacak sosyal demokrat bir iktidar gerçekleştirebilir.
DR. BİRGİ TUNA
TIP DOKTORU
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- Mesele 'yeşil alan' değil 1.5 milyar dolar!
- Rusya, bir ülkeye daha gaz tedarikini kesiyor
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'