Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne olacak Marmara’nın bu hali! - M. Levent ARTÜZ
Boğaziçi’nde zamanında uygulandığı gibi Marmara’nın, İstanbul’un arıtılmamış atıklarına ne kadar alıcı ortam rolü oynayacağı, müsilaj olgusundan sonra yeniden tartışmaya açılmıştır.
Ana proje (DAMOC 1971) ve revizyonun (CAMP-TEK-SER 1975) hazırlanmasından ve dayanak olan gözlemlerin derlenmesinden beri, Boğaziçi’nden çok sular akmıştır.
Marmara Denizi’ni bu hale getiren harcamalar, değil İstanbul’un, Türkiye’nin bütçesi içerisinde dahi azımsanmayacak boyutlara ulaşmış, sadece bizi ve çocuklarımızı değil, torunlarımızı bile büyük borç yükü altına sokmuştur.
Sorun İstanbul’un kanserleşmiş atıklarına çare bulunamaması değil, milyarlık finansmanı gerektiren bu projenin, gerçekçi bir çözüm getirememiş olmasıdır.
Gerçekte atıkların uzaklaştırılmasında çözüm “doğal ekosistemi müsaade edilmez veya kontrolsüz ölçüde bozmaksızın, doğanın organik atıkları özümleme yeteneğinden yararlanmak olmalıdır”.
Bu ilke çerçevesinde, denizin “alıcı ortam” olarak gerçekte nasıl kullanıldığının açıklanması gerekir.
DERİN DENİZ DEŞARJI
Derin deniz deşarjı adı verilen uygulama “Çanakkale Boğazı yönünden gelip tüm Marmara Denizi’ni kat ettikten sonra en iyi şartlar altında yüzde 13’ü Karadeniz’e ulaşan alt akıntının arıtılmamış ve/veya yeterli arıtılmamış atıkların Karadeniz’e taşınması için taşıyıcı bant (konveyör) olarak kullanılmasıdır”.
Karadeniz’in kirletilmesinin ciddiye alınmamasının önemli nedeni, 180-220 metreden derin sularının hidrojen sülfür içermesi, belirli mikroorganizmalar dışındaki canlılara yaşam olanağı vermemesi ve bırakılacak atıkların etkili olmayacağı görüşünün yaygın oluşudur(!)
Ne yazıktır ki bu düşüncelerin sonucu olarak Marmara genelinde atıkların uzaklaştırılması bu ölü deniz çukuruna(!) aktarılması prensibine dayandırılmaktadır.
Marmara Denizi’ne bırakılan bu atıkların büyük bir bölümü geri dönecekse de Karadeniz çanağına geçecek miktarın dahi Türk kıta sahanlığının en verimli alanını olumsuz etkileyeceği muhakkaktır.
ARITMA
Arıtma diye nitelenen olgu sadece “ön arıtma” düzenine dayanmaktadır. Bu “Pompalara ve atık suyu taşıyacak boru sistemlerine zarar gelmesini önlemek için atıktaki iri maddeleri ve görülebilir yüzen cisimlerin birçoğunu ayırmak üzere kullanılan, 2 cm ile 7.5 cm arasında değişen, aralıklı çubuklardan ibarettir”. Bunlar yalnızca şebekenin korunmasına yönelik önlemlerdir. Bu şekilde alt su kütlesine bırakılacak atıklar herhangi bir arıtmaya uğramayacaktır. Bilinmesi gereken “ön arıtmanın” iddia edildiği gibi, arıtma olmadığıdır.
Günümüzdeki tartışmalar “ileri biyolojik arıtma” sistemlerine kaymış ve azot-fosfor giderimine yoğunlaşmaktadır. Ancak organik atıkların Marmara Denizi’nin oksijence fakir sularına bırakılmasının sakıncalarının engellenmesi, bu uygulamalarla dahi olanaksızdır.
ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN
Atıkların içerdiği organik maddelerin ayrıştırılması için alıcı ortamda belirli düzeyde çözünmüş oksijen (ÇO) bulunması gerekir. Marmara Denizi alt su kütlesinin hiçbir noktasında bu düzeyde ÇO konsantrasyonu bulunmamaktadır. Yani Marmara Denizi alıcı ortam olma özelliğine sahip değildir.
“Normal bir deniz hayatı ve iyi bir balıkçılık ortamının muhafazası için en az 5mg/l çözünmüş oksijen gerekmektedir. Çözünmüş oksijen değerinin 1.5-2 mg/l’den az olması, balıkların çoğunun ölümüne sebep olacaktır. Çözünmüş oksijen yalnızca balıklar için değil, atık suların doğal olarak denizde çürüyüp zararsız hale gelmesi bakımından da önemlidir”.
Atıkların bırakıldığı derinliklerde 2-2.5 mg/l ÇO bulunmamaktadır. Durum yapılacak ölçümlerle her zaman kanıtlanabilir. Bu durumda Marmara’yı veya Karadeniz’i öldürmek için bu kadar yatırıma gerek yoktur!
M. LEVENT ARTÜZ
HİDROBİYOLOG
* Yazıda tırnak içinde verilen bölümler, halihazırda uygulanan İstanbul Kanalizasyon Projesi Master Plan Revizyonu’ndan buraya aktarılmıştır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Kazanan isim belli oldu!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- 3 ülke daha BRICS'e 'ortak üye' oldu!
- Polis yanlış adresi bastı, ev sahibinin kolunu kırdı
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- Romanya - Kosova maçı yarıda kaldı!
- 'Tahmin edemedikleri kadar dirençliyiz'
- İlk bulgular neye işaret ediyor?
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Özel'e soruşturmada 'yetkisizlik' kararı